Giriş
(13)

Hayat çok mu adaletsiz ?

top_secret
Tüm yaşıtların bir şekilde evleniyor. Evlenmeyeler sevgilileriyle takılıyor. Ben ise liseli gibi ortalıkta sap olarak geziyorum. Az önce bir arkadaşım (kız) başka bir arkadaşım (erkek) yanında iki yakışıklı erkek ile geldiğinde dibi düştü hemen çocukların etrafında dolanmaya başladı. Şu etkiyi hiç b
Tüm yaşıtların bir şekilde evleniyor. Evlenmeyeler sevgilileriyle takılıyor. Ben ise liseli gibi ortalıkta sap olarak geziyorum. Az önce bir arkadaşım (kız) başka bir arkadaşım (erkek) yanında iki yakışıklı erkek ile geldiğinde dibi düştü hemen çocukların etrafında dolanmaya başladı. Şu etkiyi hiç bir zaman yaratamadım hiç bir kızda. Ben hep komik şirin gibi sıfatlarla anılıyorum. Hiç bir zaman yakışıklı olarak bahsetmeyecekler bende değil mi ? Benim gibilerinden hoşlanan birileri var mı acaba Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde.

Not : Bu işler özgüven girişkenlik vs alakası Yok geçiniz. İnsan yakışıklı olunca iş bitiyor.
0
top_secret
(04.11.16)
ülke yanıyo sen karı kız diyon bolm
0
zseak
(04.11.16)
göbek var mı göbek varsa olay bitiyor tipi fazla iyi olmayanlar genelde vücut yapıyor ve işe yarıyor

yatırım tavsiyesidir.
0
niceguy
(04.11.16)
@zseak valla ülkeye bir faydam dokunmuyor. Kendime de dokunmuyor. Yani boş kümeyim o yüzden sıkıntı Yok. Ama ülke umarım düzelir umarım buraya dertlerimi anlatacak kadar özgür olabiliriz ileride
0
🌸top_secret
(04.11.16)
Hayat adaletsiz, o ayrı bir konu da, hayat sadece kızların sürekli bir erkeğin etrafında olması kadar da basit değil.
0
dissendium
(04.11.16)
@dissendium Belki de kendi eksiklerim daha çok gözüme batıyordur. Belki maddi konuda sıkıntı yaşıyor olsam zengin insanlardan örnek verirdim.
0
🌸top_secret
(04.11.16)
@niceguy göbek olunca olmuyor mu bu iş kesin bilgi mi ? Göbekli kızlar Ne yapıyor ? Göbekli kızlar göbekli erkeklerle birlikte olsun madem öyle ise.
0
🌸top_secret
(04.11.16)
yakışıklılık karşı tarafın sana yaklaşımını inanılmaz etkiliyor. hayatımın bazı dönemlerinde kilolu idim. kilo verdikten sonra her girdiğim ortamda farklı yaklaşıldım. hala da aynı şey devam ediyor. evet adaletsiz ama çirkin insanların da kendilerini aşırı çekici yapabileceği bir yol var: Vücut geliştirme. Normalde suratına bakmayacağı adam six pack'leri gösterince dibi düşen bir sürü kadına şahit oldum.
0
sen git ben geliyorum
(04.11.16)
@playing star again +1
0
bardakigüneşgözlüğü
(04.11.16)
tek derdin bu olsun kardeş.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(04.11.16)
yakışıklı olunca demişsin. bu aslında senin sevgililik olayına bakışını yansıtıyor. muhtemelen çıktığın kızın da güzel olmasını önemseyeceksin. belki de kızdan kusurlar bulup hayatı ona zehir edecen çünkü kendinle barışık değilsin. bu kız şöyle olsaydı benimle çıkmazdı diyecen. kalıpların içine hapsolan insanlar ömür boyu yalnızlığa mahkumlar bence.
0
for day to break
(04.11.16)
adaletsiz demek yetersiz kalır, öyle böyle değil, bildiğin gibi değil, fena, çok fena hemde
0
selam
(04.11.16)
arkadaşlarını değiştirip farklı biri ol. onlarda bir kere şirin algısı yarattıysan o algı değişmiyor. yakın zamanda bende beni iyi tanımayan ve çocuklukta kalan arkadaşlarımı değiştirdim.

şirin algısını yok ettikten sonra yukarıda dedikleri vücut geliştirme olayını yap. kişisel bakımın çok iyi olsun. beyne yatırım yap. tamamdır.
0
freetakilir
(05.11.16)
Bende aynı durumdayım nerdeyse tüm arkadaşlarım evli ve çoçuklu. Evli olmayanlarda sevgili sorunu olmayan insanlar.

30 undan sonra erkekler daha bir karizmatikleşiyor galiba . 30 uma kadar 3-4 sene bir kısa dönem ilişkim olurdu 1 ayda filan biterdi. Bu sene 4-5 tane oldu. Benim beceriksizlimle yada kızların tavırlarıyla ilişkiler ilerlemedi ama en azından birşeyler değişebiliyor. Umudunu kaybetme .

Spor yap diyenler olmus zaten extradan bıyık filan bırakabilirsin ,giyim tarzını değiştirebilirsin
0
bnmzz
(05.11.16)
(6)

Size göre sanatçı?

fragile lady
Kimdir? Doğru sanatçı tanımı nasıl olmalıdır?Örnek de verirseniz şahane.
Kimdir? Doğru sanatçı tanımı nasıl olmalıdır?

Örnek de verirseniz şahane.
0
fragile lady
(03.11.16)
sanatın bir tanımı yok. bence sanat ortaya koyduğunu iddia eden herkes sanatçıdır. bedri baykam spermini sildiği peçeteyi sergileyip sanat eseri demişti mesela. kimisi(ve ben) ona döllü iğrenç peçete der, kimisi ''ergenlik bunalımlarının postmodern temsili'' falan der. eğer sanatın bir tanımını yapacak olursak kısıtlamış oluruz, bu da sanatın doğasına aykırı bi şey.
0
jangbogo
(03.11.16)
sanat yaratılmış olan her şeydir sanatçı ise tek Yaradandır. diğerleri ona ulaşmaya çalışan çıraklarıdır.
0
for day to break
(03.11.16)
sanatçının tanımı değil ama sahip olması gereken özelliği söyleyeyim: başkaldırı. bu yoksa ben bi adama sanatçı demem. orhan gencebay da buna dahil.
0
bohr atom modeli
(03.11.16)
Resim müzik tiyatro heykel vs yapan herkes sanatçidir.
0
dafuq
(03.11.16)
Bana sorarsan sanatci diye bir sey yok. Biz uydurmusuz.
0
stavro
(03.11.16)
bence Steven Wilson'dır. aslında kişi değil, temsil ettiği zihniyettir. SW der ki; her zaman yeniye gitmek cesaret ister. başarılı olduğunu ardında bırakıp yeniyi güzelce yaratmanın derdinde olan bence sanatçıdır.
0
ebonni eth atc
(07.11.16)
(25)

Yerimde olsanız ne yapardınız?

old possum
Merhaba, oğlum 5. sınıfta, okulu Anıtkabir'e gezi düzenlemiş bu hafta sonu, gece yola çıkılacak ertesi gün akşamüstü dönülecek. Çocuk gitmeyi çok istiyor ve çok heyecanlı. Ben de gideceğim, ünv. Ankara'da okudum ve okul bittikten sonra bir daha gitmedim. Dolayısıyla benim için de güzel olacak aslınd
Merhaba, oğlum 5. sınıfta, okulu Anıtkabir'e gezi düzenlemiş bu hafta sonu, gece yola çıkılacak ertesi gün akşamüstü dönülecek. Çocuk gitmeyi çok istiyor ve çok heyecanlı.

Ben de gideceğim, ünv. Ankara'da okudum ve okul bittikten sonra bir daha gitmedim. Dolayısıyla benim için de güzel olacak aslında özledim o gri kenti.

Ama terörden çok korkuyorum, annem kesinlikle gitmeyin diyor, eşim kararı bana bıraktı. Ne yapacağıma karar veremiyorum bir türlü, Çocuğun hevesini kırmak da istemiyorum. Özellikle anne olan duyuruculara soruyorum, siz olsanız ne yapardınız?

Hayatımızı teröre göre mi şekillendirmeliyiz? Böyle bir gerçeklik var bu ülkede. :( Abartıyor muyum yoksa?

Not: Çocuk olmasa inanın hiç korkmam, atlar giderim ama çocuk var :( Bir de evde küçük kızım var bize bir şey olursa babasıyla yalnız kalacak off.
0
old possum
(03.11.16)
Bu haftasonu 10 kasim bile degil ki zaten cumhuriyet bayraminda da bir sey olmadi.

Bence cok abartiyorsunuz, sonucta insanlar ankara'da yasamaya devam ediyor.


Not: anne degilim ama istanbul'da teror tehdidi olan her yere giden biriyim. Kadikoy, taksim, sultanahmet... ataturk havalimani patlamasindan 1saat sonra ayni havalimanina inmis, darbe zamani da istanbulda bulunmus biriyim. (duzenli yasamadigimi da eklemeliyim) bir de bu tip geziler meb onayi olmadan duzenlenmiyor, zamaninda bizim lise urfa'ya gezi yapacakti, teror artti diye meb izin bile vermemisti. Oyle bir durum olsa meb yine izin vermezdi bence.
0
kuehles blondes
(03.11.16)
Bu annelik içgüdüsü var ya, manyak bir şey, kafamda felaket senaryoları kuruyorum. Korumacı yönüm ağır basıyor.

Oysaki yıllarca Galata'da yalnız yaşadım, bir tekmeyle açılabilecek incecik bir tahta kapısı vardı evimin. Gecenin üçünde, dördünde tek başıma Tünel'de, Galata'da yürüdüm. Hiç de korkmazdım. Şu an çok farklıyım.
0
🌸old possum
(03.11.16)
ankara'da terör saldırısıyla ölme ihtimaliniz bugün işen eve dönerken trafikte ölme ihtimalinizden daha düşük.
0
baba jo
(03.11.16)
Çocuğu göndermediniz diyelim, o gün gitmeyip başka bir şey yaparken başına bir şey gelse ne olur acaba? Böyle kuruntulara kapılmayın. Hani çok kalabalık olan özel bir gün olsa tamam da gelişigüzel bir haftasonu işte. Terör var ve sakınmaya çalışıyoruz ama hani uçlaştırmamak lazım bence, yoksa nur topu gibi baskılanmış çocuğunuz olur.

Edit: İlk cümledeki örneği verme sebebim, yakın zamanda annemler karadeniz turuna giderken bir arkadaşları son dakikada "ya yağmur mevsimi şimdi, olaylar da var, başıma bişi gelir" diye caydı, yazlığına gitmiş, denizde yüzerken kalp krizi geçirmiş ve hayatını kaybetmiş. Hayat enteresan.
0
whoosie
(03.11.16)
Giderdim. Erkeğim.
0
sutlu nescafe
(03.11.16)
Abartiyorsunuz
0
dieselsingle2
(03.11.16)
bence psikolojik tedavi alın.
0
for day to break
(03.11.16)
Siz de yanında olacakmışsınız, gidin bence.

Babayım ve Ankara'da yaşıyorum.
0
battal gemalmaz
(03.11.16)
@for day to break, alarım sorun değil de, 22 kişilik sınıftan sadece 7 anne gönderiyor çocuklarını, diğerleri de terörden endişeliymiş, geri kalan tüm annelerle grup terapisi alalım o zaman.

Annelik zaman zaman kafada felaket senaryoları da yazabilmektir , evrim bizi böyle kodlamış, böyle bir şey bu. ben çocuğa hissettirmiyorum zaten, endişemi belli etmiyorum ona kaygılanmasın diye.

Gideceğiz karar verdim :)
0
🌸old possum
(03.11.16)
Tabi ki sizi bir seyle itham etmiyorum, edemem de ama genel olarak bakildiginda yeni nesil anneler genelde cocugu dusse kalkmasina izin vermeden kaldiran, guneste bile kat kat giydiren, sokakta toz toprakta oynamasina izin vermeyen anneler degil mi? Site icinde bile..
Bence genel olarak bi psikolojik tedavi gereksinimi var :)

Ve evet terorden bu kadar asiri korkmak da bence tedavi edilmeli :/
10 kasim olsa derdim, "yuksek risk olan bir gun, yollamayin" diye. Yani burada kimse birak cocugunu, kendini riske atmaz teror ihtimali yuksek zamanlarda olasi yerlere gidip.

Hem alelade bir gun hem de gercekten ankara'da yasayan insanlara haksizlik.

Gitmeye karar vermenize sevindim. Oradayken muhtemelen akliniza gelmeyecek bile :)
0
kuehles blondes
(03.11.16)
psikolojik tedavi ne ya. kafayı mı yediniz? çok normal bir soru var.

Ben olsam ben de giderdim. Anne değilim ama.
0
blacksky
(03.11.16)
Ya zaten ben "aneeey terör var, asla gitmeyiz oğlum" demiyorum ki. Kafamdaki endişeleri biraz dağıtmak için sordum. Abartıyor muyum diye de sorguluyorum zaten kendimi, diğer anneler aklımı bulandırdı çünkü.

Neyse gidicez, rahadladım ben :)
0
🌸old possum
(03.11.16)
diğer tarafta banlı olduğum için cevap verememiştim, buraya kısmetmiş :))

bence git.

ama psikolojik tedavilik bi durum yok. ne diye yüklendiniz. hepimiz korkuyoruz.
0
elorelia
(03.11.16)
Teröristlerin artık bir şey yapmasına gerek yok, istediklerini başardılar zaten, sürekli korku içindeyiz.
Ben olsam giderdim. Zaten her gün istanbul'un en kalabalık yerlerinde oluyorum, her gün 2 kez metro kullanıyorum. Aklıma gelmiyor değil, şurada bir bomba patlasa en az 200-300 kişi ölür diye tahminler yapıyorum kafamda. Ama bu beni istediğim yerlere gitmekten alıkoymuyor. Sizi çocuğunuz düşündürüyor evet ama çocukları da korku içinde büyütmek doğru değil, özellikle Atatürk'ün izinden giden bir nesli:)
Terör tehlikesi olsa meb izin vermezdi +1, ne olursa olsun polise ve istihbarata güvenmemiz lazım.
Ki gitmeye karar vermişsiniz, iyi yolculuklar:)
0
peggy
(03.11.16)
tuzu kuru olanlar için, anne-baba olmayanlar için git demesi kolay.

öncelikle bu abd bilmem ne kurumu türkiye için yine uyarı vermiş vatandaşlarına. herifler ne zaman uyarı verse bi haltlar oluyor memlekette, ama bu ankara olur istanbul olur hatay olur bilemem.

sizin yerinizde olsam gitmem. bir süreliğine ertelerim.

kış mevsimi nasıl ki çeşitli zaruri önlemler almamızı gerektiriyorsa, terör de ne yazık ki artık ülkemiz için gözardı edilemez bir duruma geldi. mevzu sevdiklerimiz olunca ona göre önlem almamız gerekiyor.
0
yemrem
(03.11.16)
ankara'da doğdum büyüdüm. ailem hala ankara'da.
terör saldırılarının olduğu yerler bizim ama güzergâhımız. eve dönerken bombanın patladığı yerden dolmuşa biniyoruz mesela.
annemler tren garındaki patlamadan da diğerinden de sadece 5 dakika farkla kurtuldu mesela.

senelerce anıtkabirin dibinde oturdum. terörden bağımsız karsi apartmanımız 2 kere silahla tarandı. mafya hesaplaşması. üstelik dibimizde polis koruması varken.
dersaneye gittim yer kızılayın tam gobegiydi. insan hakları bildirgesi heykelinin dibi. her hafta çeşitli sebeplerden miting olurdu orada. gezi olaylarından çok yıllar önce bacak kadar çocukken defalarca mitingin ortasında kaldim, gaz bombası yedim, coplardan kaçtım. sonra otobüse binip eve geldim.
evde kimse kalp krizi geçirmedi yaşadıklarımdan ötürü; normal normal oturup yemeğimizi yedik.

siz her akşam ankara metrosunda is çıkışı nasıl bir kalabalık oluyor biliyor musunuz? terör saldırısı için ideal yer ve zaman. ankaranin yarısı evine ulaşmak için metro kullanıyor çünkü.
kimse ise gidip gelmesin mi?

şimdi ben de anneyim.
annelik özen ve dikkat işi. yavrunu koruma içgüdüsünün tavan yaptığı nokta. ama koruma içgüdüsünün yerini endişelerin şekillendirdiği bir hayat alıyorsa orada problem başlıyor demektir.

@kuehles +1

başımıza ne geleceğini bilme şansımız yok. başımıza bir şey gelir endişesiyle yaşama ara verme ihtimalimiz de yok.
önemli olan dikkati elden bırakmamak, gereksiz risk almamak.
gereksiz riske ornek: saldırı uyarısı yapılmış bir yere zorunda kalmadigi halde gitmek.

anıtkabir için bir uyarı var mi? yok.
haddinden fazla kalabalık bir gün mu? değil.
ben sizin yerinizde olsam tek başıma bile olsam giderdim o geziye.
0
balik kraker
(03.11.16)
siz yanmayın, ben yanmayayım ama karanlıklar aydınlığa çıksın.
psikolog +1
0
theli
(03.11.16)
ben giderdim açıkçası. ankara'yla ya da anıtkabir'le terörü pek bağdaştıramadım çünkü. zaten kontrolleri arttırdılar her yerde, anıtkabir'de de öyledir. o yüzden bence endişelenecek çok bir şey yok.
0
nathanieltroy
(03.11.16)
Ankara'daki 6 milyon insan nasıl yaşıyor ki o zaman, bu kadar kormaya pek lüzum yok. Terörü bırakalım, insanın başına ne gelecekse her an gelebilir, bence mesele terör değil. Nerde yaşıyorsunuz bilmiyorum ama Ankara'da yaşayan bir memur olarak gidin derim.
0
yaren
(03.11.16)
vallahi şu psikolog diyenleri gördükçe ağzına ağzına vurasım geldi.
bu arkadaşlar ağır travmatik vakalar oldukları için hoş görün. anca böyle rahatlıyorlar.

yaşadığınız korku doğal, sonuçta çocuk sahibisiniz. olayların sık olduğu zamanlarda dışarı çıkmaya korkuyorduk, arabaları insanları süzüyorduk, kalabalık yerlerden kaçar olmuştuk.

şimdi de kimseye gaipten mesajlar falan geldiği için değil, aman yaa bişey olmaz kafasıyla takılıyoruz işte.

Ben giderdim. Anıtkabire zaten güvenlikten geçip gidiyorsunuz. Geri kalanında kalabalık yerlerde gezmeyiverin.
0
cosmicgadin
(03.11.16)
psikolojik bir vaka olup olmadiginizi bilemem ama ankara ile teroru bagdastiramayan insanin da uzayda yasadigini dusunuyorum. cumhuriyet tarihinin en fazla olumlu bombali intihar saldirisinin oldugu ilden bahsediliyor. allah akil fikir versin.
simdi bunu yazip ustune gidin diyecegim zira cok alakasiz bir gunde anitkabir gezisi. gule gule gidin gelin insallah.
0
kassiopeia
(03.11.16)
ülkede canlı bombanın her an nerden çıkacağı belli mi? sürekli canlı bomba korkusu taşıyorsanız içinizde hepinizin hekime gitme gününüz gelmiş. tedbir de bir yere kadar. ayrıca psikolog öcü değil, manyak, kafadan kontak, saf insanlar gitmiyor psikolağa. aklı başında kendisinin farkında olan hayatını daha yaşanılır kılmak isteyenler gidiyor. yaşanmayan olaylar için felaket senaryoları üretip sıkıntıya girenler için birebir, mesela şu cümle bana pek normal gelmedi: "evde küçük kızım var bize bir şey olursa babasıyla yalnız kalacak off."
0
for day to break
(03.11.16)
Çocuk heveslenmiş, kırmayın gidin.

Hayatı teröre göre şekillendirmenin bir faydası yok.
0
chitosan
(03.11.16)
Sunu sormak istiyorum: Bugun burada bu soruyu sormak Ankara'da bomba patlama ihtimalini dusurecek veya artiracak mi? Yani burada herkes abartiyorsun ne olacak dese bomba patlama olasiligi dusecek mi? Buradaki kimsenin ne zaman ne olacagini bilme gucu var mi? Hayir, yok.
O zaman cevabi siz kendiniz vereceksiniz. Korkuyorsaniz gitmeyeceksiniz. Kimse cocugunuzu sizden cok dusunemez, o yuzden git ne olacak diyebilir. Ama siz onlardan farkli dusunmek durumundasiniz.
Yine de ben kendi dusuncemi soyleyecek olursam, gidin derim. Kendi adima zerre kadar korkmuyorum bomba falan patlayacak da olecegim diye.
0
sckxyss
(03.11.16)
bi gün aksam evde iki arkadaş oturuyorduk ve sonra tepemizden f 16lar alçak uçuş yaptı tüm gece, bir km ötemizdeki meclis kendi uçaklarımız tarafından bombalandı falan. 2 gün sonra kalktık işe gittik. 10 ekimde 100+ kişi öldü ben uyuyakalmasaydım o gün oradan geçiyor olma olasılığım çok yüksekti, 13 martta hastanedeydim, etc.
tabiiki elimizi elektrik prizine sokmayacağız, ama velevki gitmediniz ve yavrunuza güvenlikle ilgili bir açıklama yaptınız,
hayatı boyunca dünyaya böyle bir bakış açısıyla bakacak bir çocuk yetiştirmek de doğru tercih midir? hep yapıyosunuzdur demiyorum ama eğer yapılıyorsa, türkiyenin başkenti, Atatürk'ün anıtmezarı bile güvenli değil çocuğun kafada oluşan algıya baksanıza.
nerde ne olacağının garantisini size kimse veremez ben hala kızılay'dan geçerken tedirgin oluyorum ama bir yandan da yaşamam gerek, normal yaşamak, güvenli dünya algısı hepimizin ihtiyacı, küçük çocukların daha fazla.
valla gitmiyorsanız da çocuğunuza terör saldırısından korktum demeyin bence, yalan malan başka bir sebep bulun. çocuklarımızın sonu ne olacak hiç bilmiyorum.
0
m7rv7
(03.11.16)
(2)

15 gündür öksürük ve burun akıntısı

noluyo yaa
Genşler 15 gündür neredeyse devam eden bir öksürük ve burun akıntısı var. Böyle azalıp artıyo. Burun akıntısı genelde sabah saatlerinde oluyor, öksürük de gıcık gibi oluyor. Ne boğazım ağrıyor, ne halsizlik vb bir şey var. Doktora gitmelik mi bu?
Genşler 15 gündür neredeyse devam eden bir öksürük ve burun akıntısı var. Böyle azalıp artıyo. Burun akıntısı genelde sabah saatlerinde oluyor, öksürük de gıcık gibi oluyor.

Ne boğazım ağrıyor, ne halsizlik vb bir şey var. Doktora gitmelik mi bu?
0
noluyo yaa
(02.11.16)
evet doktora gitmelik, bende bu şekilde oluyorum bi ilaç var her böyle olduğumda onu veriyor. öksürük başlı başına bir etken gitmen için
0
eja
(02.11.16)
ben tam 1 ay direndim antibiyotik atmamak için. en son sürünerek gittim enfexia diye bir ilaç iyi etti beni.
0
for day to break
(02.11.16)
(30)

inanıyor musunuz

shotgunwoman
paranormal olaylara veya özel güçleri olan varlıklara?(anketing)
paranormal olaylara veya özel güçleri olan varlıklara?

(anketing)
0
shotgunwoman
(31.10.16)
inanıyorum.hatta bir olay anlatayım.

bizim evde dış kapı geceleri kilitlenmez. neyse bir gün evde herkes uyuyor, annem de uyurken bir rüya görüyor. rüyasında bizim evin kapısı açık, eve hırsız giriyor ve evdekilere zarar veriyor. annem tabi rüyanın etkisiyle korkuyla yerinde sıçrayıp babamı dürtüyor x git kapıya bak diye. babam da aldırmıyor tabi ne alaka gece gece kapı deyince, " git kapıya bak, kapı açık " diyor. babam söylene söylene kapıya gidiyor ve kapı yarıya kadar açık.

bu en basiti, bizim valide biraz efsunlu daha ne hikayeler var.
0
tosunpasa
(31.10.16)
inanıyorum. ama ben çok şeye inanıyorum ciddiye almayabilirsiniz. uzaylıların projesi olduğumuza falan da inanıyorum. matrixvari şeylere de inanıyorum.
0
brakgn
(31.10.16)
hayır. hiç.

inanan insanlara da inanAmıyorum.
0
qazaqwsx
(31.10.16)
@coyote noldu aplam ne cini yav?

ya benim sorum öyle cindi melekti değil.. mesela özel güçleri olan insanlar gibi
0
🌸shotgunwoman
(31.10.16)
hayır.
0
bohr atom modeli
(31.10.16)
Televizyonda çıkıyorsa kesin inanırım.
0
bigbadabum
(31.10.16)
@evimin paspası noldu??
0
🌸shotgunwoman
(31.10.16)
Ne kadar özel olduğuna bağlı.

İnanıyorum ama abartılı olanlara değil. Kendim yaşadığım bazı şeyler ve fazlaca güvendiğim insanların yaşadığı normal olmayan şeyler var. Sonuç itibariyle yalnız olmadığımız kesin.
0
sorumatik
(31.10.16)
ya gençler siz soruyu bu evrende yalnız mıyız gibi anladınız da soru o değil. mesela aramızda dolaşan supermanler falan var mı insan kılığında. böyle şeyler :D
0
🌸shotgunwoman
(31.10.16)
İnaniyorum diyenler Faydal site bakirkoyruhsinir.gov.tr
0
denklemci
(31.10.16)
ufak tefek tesadüfi şeyler vardı sadece ama ben onları saymıyorum. paranormal şeylere ve özel gücü olduğunu iddia eden varlıklara da inanmıyorum. başıma gelirse ancak.


dini varlıkları bunların dışında tutuyorum tabii.
0
m e b
(31.10.16)
Inanmiyorum
0
baldur2
(31.10.16)
inanıyorum ama inananlara inanmıyorum.
0
for day to break
(31.10.16)
İnanmıyorum, yalnızca bazı insanların bedenlerinin elektrik yükünün farklı olduğunu düşünüyorum. Mesela bazısının vücuduna, kaşık çatal vb yapışıyor, mıktanıs gibi adamın vücüdu. Bir diğerini 220 volt elektrik çarpmıyor örneğin. Var böyle insanlar. Ama bunların paranormal olaylar olduğunu ya da özel güçler olduğunu düşünmüyorum.

Bu arada @evimin paspası anlatsana biraz, heyecanlı gibi, gece gece iyi gider. kıpps.
0
old possum
(31.10.16)
bana anlat :D
0
🌸shotgunwoman
(31.10.16)
gece gece alta sçırtmalı gruplar <3
0
🌸shotgunwoman
(31.10.16)
inanmıyorum. inananları ciddiye almıyorum.
0
Goldstein
(31.10.16)
hayir.

ustalara saygi kusagi yinede:
cCc sirlar dunyasi cCc kalp gozu cCc
0
jedilance
(31.10.16)
başıma gelmeden inanmam.

nedense hiç başıma da gelmez. burdan yeri gelmişken tüm cin kardeşlerimize tekrar meydan okuyayım.
0
nickimin hakkini veremedim
(31.10.16)
denklemci ve old possum +1

daha bilimin kanıtlamadığı, bilemediği bir çok şey var fakat cinlermiş şeytanlarmış musallatmış inanmıyorum.
0
mizore
(31.10.16)
Hayır. Asla ve kat'a
0
lesmiserables
(31.10.16)
paspas olmadı senin hikaye etkilenmedim ben. bi de borderline şizofreni hep bunlardan demişsin. sjhdjs. olur mu ablacım ya bunlardan. tıp çaresiz ağlıyor şu an resmen djdjs.

neyse benim sorum zaten cinli perili şeyler değildi. mesela zamanda yolculuk yapan insanlar, güç kuvvet olayı aşmış gitmiş insanlar gibiydi. insanlardan saklanan kendilerini ifşa etmeyen vs. bi kişi de doğru anlamadı mk soruyu
0
🌸shotgunwoman
(31.10.16)
Benim çoraplar kayboluyor evde, bu da sayılır mı?
0
bigbadabum
(31.10.16)
hiç başıma gelmedi. başına geleni de görmedim. evrende madde ve onun oluşturduğu bilinçten başkasını bilmiyorum.
0
antikadimag
(31.10.16)
Nö.
Kucukken eger boyle bir sey varsa goreyim diye gece yarisi karanlikta dolasip yuksek sesle "Haydi cikin ortaya " derdim, hicbir sey cikmazdi:) Ben isteyince cikmadilar, simdi ciksalar da saymam zaten.
0
stavro
(01.11.16)
İnanmıyorum ama gençlik çağlarımda kardeşim, teyze oğlu ve ben ruh çağırma seansı yapmıştık. Kimse bir dümen çevirmemişti ama o fincan oynamıştı. Sorularımıza cevap almıştık.

Hala çözebilmiş değilim nasıl oldu nasıl bitti.
0
yine de şahlanıyor
(01.11.16)
İnanmıyorum ama korku filmi izlediğim gece popomu tuta tuta koridorda yürüdüğüm doğrudur. O saatte koridordan annem çıksa korkar, çığlığı basar, kafasına bir şeyler geçiririm zaten. Hani, birisi köşeden çıkıp Bö yapsa korkarsın ya, o köşede birinin beni beklediğini ve şaka yapacağını bilsem, yine Bö dediğinde korkarım. Adrenalin hassası bir yapım var, kendi halime bıraksam korkarım hemen. Bana biri gelip 'Seni korkutacağım' dese ve korkutsa, korkarım.

Küçükken çok inanıyordum. yine de şahlanıyor'un yaptığından biz de yapmıştık. Lisedeyken bir kağıda Evet-Hayır ve harfleri yuvarlak içine yazıp, sonra da tam ortaya bir yuvarlak yapılıyordu. Tam ortaya bir bozuk para konuyordu. Ruh çağırmak isteyen kişiler parmağını o paranın üstüne koyuyordu ve birtakım dualar okunuyordu. En sonda da 3 kere ‘Kalpler aleminden X’in kalbini çağırıyorum’ denince para hareket ediyordu. ‘Kim hareket ettiriyor parayı’ diyordum, sonra bir benim parmağımı bıraktılar ve para hareket etti. Tek başıma hareket ettirince inanmıştım ama sonradan bunun ‘ideomotor refleksi’ olduğunu bir belgeselden öğrendim, ayrıntılarını falan da karşılaştırınca gerçekten de ideomotor refleksi imiş yaşadığım.

O dönemde bizim eve ruh çağırdıydık. Sonra o ruha "Gider misin" demiştik, gitmemişti. Çok inatçı çıkmıştı. "Ey ruh, gider misin" demiştik, Hayır deyip durmuştu. Ben en son "Annemler 10 dakikaya gelecek, gitsen iyi olur ruh" demiştim. Gitmeyince, "E kal bari evde, ne yapayım. Sen bilirsin ruh" demiştim. Bir süre ruh bir şey yapacak mı diye bekledim, yapmayınca ruhu da sallamamıştım, ‘Evde kendi halinde takılıyor’ diye karışmamıştım.

8 yaşındayken Chucky’yi izlemiştim ve çok korkmuştum. O yaz, kuzenim bana kızıl saçlı, mavi gözlü bir bebek hediye etmişti. Bildiğin Chucky’nin dişisiydi. Geceleri bebek canlanıp cinayet işleyecek diye uyuyamıyordum, gündüz uyumaktan yorgunluk gelmişti. En son durumu ele aldım ve bebeğin gözlerini yerinden çıkarmadım ama sinirleri olduğunu düşündüğüm bir yerden kör ettim. Bir de bebeğin sağ kolunu kullandığını düşünerek sağ omzunu çıkardım. Bir de sağ kasığından bacağını çıkarak ailemi korudum, olası bir bebek cinayetini engelledim. Sonuçta, kör, topal ve kolsuzken ben daha güçlüydüm; aileme bir şey yapmadan engelleyebilirdim.

Ayrıca, yatağımın altında bir canavar yaşadığına ve yataktan taşan vücut parçalarımı keseceğine inanırdım. O yüzden gece yataktan el-ayak-bacak çıkarmamaya çok özen gösterirdim.

Onun dışında ne kadar Sadettin Teksoy varsa izler korkardım, ne kadar şehir efsanesi varsa hepsini birbirimize anlatırdık. 15 yaşından sonra bana bir skeptisizm geldi. Ondan beri de adım adım inanmamaya başladım, sonra zaten hiçbir paranormale inanmaz hale geldim.
0
aychovsky
(01.11.16)
inanmam. inanana da ya salak olması ya da psikolojisinin bozuk olması varsayımıyla yaklaşırım. ikisi de değilse çok ciddi bozarım.
0
zgrydn
(01.11.16)
öyle özel güçmüş falan inanmam saçma bence. inananlar hakkında da bir şey düşünmüyorum herkesin inanışı kendine bi yerde.
0
in vino veritas
(01.11.16)
askldjlkj çoğu dadananın/bunlara takanın işsiz olduğunu düşünüyorum. paranormal bir şeylere inanmıyorum.
0
sayns
(01.11.16)
(16)

Kendinizi özel hissediyor musunuz?

goodz
Çocukken herkes kendisini özel hisseder. Ne bileyim diğerlerinden farklı olduğunu, özel bir insan olduğunu düşünür. Bir zaman sonra yaşaya yaşaya sıradan insanlar olduğumuz aşılanır.Siz hala kendinizi özel hissediyor musunuz? Evet veya hayır ise ne zamandan beri?
Çocukken herkes kendisini özel hisseder. Ne bileyim diğerlerinden farklı olduğunu, özel bir insan olduğunu düşünür. Bir zaman sonra yaşaya yaşaya sıradan insanlar olduğumuz aşılanır.

Siz hala kendinizi özel hissediyor musunuz? Evet veya hayır ise ne zamandan beri?
0
goodz
(30.10.16)
Kendimi bildim bileli bok gibi hissederim. Cocukluk da dahil.
0
nick konusunda kararsizim
(30.10.16)
Kendimi özel hissediyorum ama "hâlâ" değil. Küçükken özel hissetmek isterdim, bu ihtiyacım hâlâ geçmedi. Ama kendimle ilgilendikçe, kendimi yetiştirip büyüttükçe daha özel hisseder oldum. Son 2-3 yıldır daha özel hissediyorum diyebilirim. 34 K
0
yaren
(30.10.16)
ya ben de herkes kendini özel hissediyor derdim ama hissetmeyenler varmış. benim için durum şöyle: özel olduğumu değil de olabileceğimi hissediyorum. bu bir de özel olma anlayışına bağlı biraz. ben mesela bundan 100 sene sonra konuşulacak bir edebi eser çıkarsam ortaya özel sayarım kendimi. başkası için, iyi bir eş ve evlat sahibi olmak, o insanların saygısını ve sevgisini kazanmış olmak en büyük gururdur, "özel"liktir. biraz beklenti meselesi. yaşadığım sürece özel olabileceğime daima inanacağım sanırım çünkü nefes almaya devam ettiğim müddetçe bir şeyler başarabilirim. şu an özel misin dersen tabii ki değilim.
0
der meister
(30.10.16)
özel olma potansiyelimin var olduğunu ve bu potansiyelin kıyısından bile geçemeyecek kadar da miskin olduğumu, neticede özel olmadığımı hissediyorum.

bence herkesin en azından bir hususta özel olma potansiyeli var zaten.
0
knight of cydonia
(30.10.16)
özel olma potansiyelinden bahsedenler aslında doğrudan özel olduklarını düşünüyor gibi geldi benim tanımıma göre. zeki ama çalışmıyor gibi.
0
🌸goodz
(30.10.16)
Hissediyorum. Bazen çevremdekilerden daha akıllı olduğumu fark ediyorum. Kendimi övmekle hiç alakası yok. Ben bundan daha akıllıyım lan dediğim zamanlar oluyor.
0
dissendium
(30.10.16)
Ben bir taneyim.
0
f_d
(30.10.16)
başıma bir iş gelmeyecekse evet, kendimi özel hissediyorum.

çevremdeki insanlara baktığımda onlardan çok farklı olduğumu görüyorum. çoğu kişi çok küçük hayallere sahip. inanılmaz standart hayatlar yaşıyorlar. oku çalış evlen çocuk yetiştir emekli ol öl mentalitesine sahipler. haa ben çok mu marjinalim? hayatta bundan sonraki hedefim astronot olmak falan mı? yoo. alakası yok. ancak görüş açısı itibariyle insanların genelinden ayrıldığımı düşünüyorum.
0
köstebek kurabiye
(30.10.16)
hayır
hiç kendimi özel hissetmedim. bi özelliğim de yok
normal düz insanım işte
0
basond
(30.10.16)
Hissediyorum ve bunu hissetmek icin birilerinden daha iyi daha akilli daha guzel daha basarili daha daha... oldugumu dusunmem gerekmiyor. Iyimle kötümle tek oldugum icin özelim. Farkli olmak=özel olmak diyorsak o kibir oluyor daha cok. Birilerinden bagimsiz olarak ozel hissediyorum evet.
0
aquarium
(30.10.16)
annemin dizlerinden yazıyorum, kendimi çok özel hissediyorum.
0
for day to break
(30.10.16)
Evet, hissediyorum. Narsisizm boyutuna varmadıkça sıkıntı yok bence.
0
elikası
(30.10.16)
Yok, hiç özel hissetmediğim gibi, asla özel olamayacağımı da adım kadar iyi biliyorum.

Özel olmak için yırtınmadım ama farklı nedenlerle yırtınmama rağmen özel biri olmadım, çevreyle de kendimi kıyaslayınca başıma bir iş gelmezse %99.9 olasılıkla özel olmayacağımı biliyorum. İyi ki yaptığımdan zevk alıyorum da, özel biri olmayacak olmak koymuyor. Hatta biraz rahatlatıyor da. Kendim için yırtınmaya devam edebilirim. Her şeyim ortalama, bu da büyük bir sorumluluk duygusunu üzerimden kaldırdığı için mutluyum.

Tabii ki bu önemsiz olduğum anlamına gelmiyor; kimse önemsiz değil bence. Yoksa 'Ummadık taş baş yarar' diye atasözü olmazdı. Gerçekten herkes bir dünya ve herkesin iç dünyası birbirinden ilginç. O yüzden, ilgilenilmeye değer diyebilirim ama özel olduğumu söyleyemem. Sevgili için özel olunur, anne-baba için özel olunur ama genel olarak insanlık için özel değilim, çok net bu.

Edit: Bundan sonra Quora'da bir şey okudum ve bayıldım. Düzgün bir çevirmen değilim ama anladığım kadarını çevireyim, çünkü kendi düşündüğümü bu kadar güzel anlatamam:

"Özel olmak bir mit. İnsansın sen, herkes de öyle. Hepimiz uyuyoruz, nefes alıyoruz, yemek yiyoruz, s.çıyoruz, gülüp ağlıyoruz, vb. Dış görünüşümüz, kabuğumuz ne kadar şık olursa olsun, içeride dünyaya gelen, bir süre buralarda takılacak olan ve daha sonra bu dünyadan ayrılacak olan biri var. Herkes gibi.

Bu da kötü bir şey değil. Bu, aynı zamanda, diğer insanların da senden özel olmadığı anlamına gelir. Senin hayatında hayranı olduğun diğer insanlar kadar önemli ve değerli.

Herkesin hayatının bir değeri var ve yapılabilecek tek şey o değeri yaşamak. Olabileceğinin en iyisi olmak da isteyebileceğin en uç nokta olabilir, ötesi olamaz. Geri kalanı sadece laf salatası"
0
aychovsky
(30.10.16)
özel değil de, eşcinsel olduğum için farklı olduğumu hissediyorum hep. bazı şeyleri eşcinsel olmayanların göremediği bir bakış açısından görebildiğimizi düşünüyorum.
0
nathanieltroy
(30.10.16)
Evet. Hep diğerlerinden farklı olduğumu düşünürüm. Şimdiye kadar da aksini düşündürecek biriyle karşılaşmadım.
0
Lim5
(30.10.16)
özel falan hissetmiyorum. zaten özel insan gibi bir şeye de inanmıyorum.

özel dediğimiz şey farklılık.

sosyoloji, psikoloji, tarih vs vs. bilim veya alanlarla yeterince vakit geçirdiğinizde bize özel, değerli, kendimize has gelen şeylerin aslında basit ve sıradan açıklamaları olduğunu görüyorsunuz, en azından ben öyle görüyorum.
0
wilhelmwasmuss
(30.10.16)
(10)

Orgazm sorusu

basubadelmevt
Ne yaptıysam olmadı, kız arkadasımı orgazma ulaştıramadım.Iliskiden tabiki keyif alıyor ama orgazm yaşayamıyor. Geçende biraz konustuk, kendi eliyle bisiler yaptı, tam olarak icine bile sokmadı elini. Vajinasi 10 saniye filan kasıldı. Mastürbasyonla oluyor bir tek dedi.Rahatlama hissetti filan .Simd
Ne yaptıysam olmadı, kız arkadasımı orgazma ulaştıramadım.Iliskiden tabiki keyif alıyor ama orgazm yaşayamıyor. Geçende biraz konustuk, kendi eliyle bisiler yaptı, tam olarak icine bile sokmadı elini. Vajinasi 10 saniye filan kasıldı. Mastürbasyonla oluyor bir tek dedi.Rahatlama hissetti filan .Simdi bu orgazm mı yani bu kadar kolay mı? Eger öyleyse ne tür bi orgazm? Kadınlardan cevap bekliyorum.
0
basubadelmevt
(29.10.16)
sparkle kiddle
(29.10.16)
kadın değilim ama, klitoris orgazmı kendi kendine yaptığı şey. senin bahsettiğin vajinal orgazm. bu konuların genel geçer bir kuralı yok. birbirinizi tanıdıkça daha iyi sonuçlar elde edersiniz. çok da üzerine gitmeden sor, nasıl olsa nasıl yapsak daha iyi olur vs gibisinden.
0
washe
(29.10.16)
klitorisin yeri ve önemini keşfedememişsin basuba kızcağız nasıl boşalsın.
içindeyken klitorsi ile de oyna o zaman daha güzel oluyor.
0
fasulyek
(29.10.16)
geçen benzer bir soruda paylaşmışlar,ben okudum aydınlandım.
www.5harfliler.com
www.amargidergi.com

klitoris +1
0
demoniclewinsky
(29.10.16)
Ne yenisi arkadaslar, su ana kadar kimseyle böyle bi problem yaşamadım. Cok alısmıs eline cidden.
0
🌸basubadelmevt
(29.10.16)
yeni değilsen ve klitorisi bilmiyorsan daha da kötü elliyle bir şey yaptı kıvamında olmaman gerek...
kadın anatomisini incele lütfen
oral seks de yap
0
fasulyek
(29.10.16)
Hala vajinal orgazm, klitoral orgazm muhabbeti yapılıyor ya. Hiç mi biriniz vajinanın içindeyken o kasılmayı hissetmediniz!!?? Neyse..

Bu iş için en uygunu KAŞIK POZİSYONU. Hem en çok temas yüzeyi bu pozisyonda, hem de parmakları, vücudu, dudakları vs.vs. yi uyaran olarak rahat rahat kulllanabiliyorsunuz.

Gerisi güven, özveri, tecrübe ve azimle birlikte zamanla olan şeyler. Bi de hatun kişinin sizi ufaktan yönlendirmesine izin verin. Hepsinde bu farklılık/çeşitlilik gösterebiliyor.
0
bir3iki7
(30.10.16)
ön sevişmeyi uzun tut, oral seks, masaj yap, direkt girişme ahdhdff bi de kadınlar üstte olunca daha çabuk orgazm olabiliyorlar.
0
nice tnetennba
(01.11.16)
kimi diyor tek çeşit orgazm vardır kimi iki tane, kimi daha fazla, bu konuda bile bölündü millet. alışkanlıklarını terketmeli bence, ellerini cebine koymalı mümkünse.
0
for day to break
(01.11.16)
biriyle birlikteyken orgazma geç ya da zor ulaşanlardansa, oral seks olmadan "ol-maz".

orgazma ulaştırmak için hedefe kitlenirseniz de olmaz.
enerjiyi akışına bırakın.
içinizden geleni yapın, biraz da sizi yönlendirmesine izin verin.
0
blatta hiberna
(01.11.16)
(11)

sizi en cok ne uzer?

in vino veritas
evet soru baslikta.
evet soru baslikta.
0
in vino veritas
(25.10.16)
güvenimin boşa çıkması,
kandırılmak,
değer verdiğim kadar değer görmemek,
sevdiklerime birşey olması
0
hernezıkkımsa
(25.10.16)
-unutulmak.
-yapayalnız kalmak.
-kullanıldığımı hissetmek/anlamak.
-başkasının bir hamlede elde ettiği şeyler için benim en az 4-5 hamlede elde etmem, hatta edememem.
-yaşlanacağımı bilmek.

bunlar beni erken öldürecek zaten.
0
m e b
(25.10.16)
ailemden birini kaybetmek
0
sir gawain
(25.10.16)
sevdiğimin ölmesi
0
kaputt
(25.10.16)
- Kendim, saçma sapan bir şey yapmışımdır.
- Ailemden ya da sevdiğim insanlardan birisine bir şey olması.
0
elikası
(25.10.16)
Ölüm. Olmuşla ölmüşe çare yok geri kalan herşey yoluna girer.
0
gozu acik sevisen yahudi
(25.10.16)
hastalık ve ölüm.
0
for day to break
(25.10.16)
Ölüm elbette, otesi yok, caresi yok. yasamayan bilemez, yasayan da gerisini takmaz fazla.
0
kassiopeia
(25.10.16)
Vişne reçeli kavanozunun bittiğini kahvaltıda görmem.
0
bigbadabum
(25.10.16)
Annemin babamın ölmesi veya sürünerek yaşlanması (alzheimer, bunama, kalça kırığına bağlı komplikasyonlar, özbakımı yapamaz hale getirecek herhangi başka bir hastalık vb.)
0
Sulfoxaflor
(25.10.16)
üzülmek üzer en çok. üzülme eylemi.
0
tiredpanda
(25.10.16)
(12)

Geniz akıntısı olan var mı?

Cursed Chico
Niye varmış sizde, kronik mi alerjik mi yoksa başka bir şey mi ve tedavisi var mı ya da ilaç m kullanıyorsunuz?Bende öksüürük var, balgam atmaya çalışıyor ve geniz akıntım olduğunu düşünüyorum da.
Niye varmış sizde, kronik mi alerjik mi yoksa başka bir şey mi ve tedavisi var mı ya da ilaç m kullanıyorsunuz?

Bende öksüürük var, balgam atmaya çalışıyor ve geniz akıntım olduğunu düşünüyorum da.
0
Cursed Chico
(25.10.16)
sinüzit olduğum zamanlarda olurdu.
0
doxanikee
(25.10.16)
Aynı durumdayım sevgilim de aynı durumda mevsimsel diye tahmin ediyorum
0
gozu acik sevisen yahudi
(25.10.16)
Geniz akıntıısna bağlı öksürük, üst solunum yollarınızdaki enfeksiyondan kaynaklı olabilir benimki gibi.
0
medre
(25.10.16)
Benim kronik, sanirim son 3 yıldır falan kesintisi olarak var. Büyük olasilikla alerjik benim zaten alerjik rinitim de var buna bagli dönem dönem sinüzit de oluyo
0
nundu
(25.10.16)
bende de var. biri şunun çözümünü söylesin yav bir kilo balgamla dolaşıyoruz.
0
jamiro
(25.10.16)
BEnde balgam gelmiyor. vücudm çırğınıyor öksürüyor ama yok. 10 20 öksürükte br gelirse gliyor. Arada hapşırıyor, o zaman çıkıyor az da olsa.

Sİnus rinse şeyleri kullndım, bir taraftan girip diğer taraftan çıkması lazım suyun, çıkmıyor. O kadar tıkalı yukarılar. Aşağıda bir şey yok, tertemiz.
0
🌸Cursed Chico
(25.10.16)
dün tesadüfen ekşide gezinirken geniz akıntısı için bir tarif görmüştüm, işe yarıyor mu bilmiyorum.

her sabah iki üç tane keciboynuzunu kaynatıp bir çay bardağı için gibi bir şeydi. sıcaklığı hakkında da bir şey yazıyordu ama tam hatırlamıyorum. soğuğa yakın olabilir.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(25.10.16)
bende de var. mevsim geçişlerinde burun tıkanıklığıyla birlikte çoğalıyor. en son antibiyotikle burnumu açabildim. ama geniz akıntısı az da olsa var. bazen midemden gelen bir şey olduğunu da düşünüyorum. sağlam yerim yok ki. hee çin yağı aldım en son ama alman yapımı 15 liraya, o iyi geldi gibi. vikise benziyor ama vikis bunun tırnağı olamaz.
0
for day to break
(25.10.16)
çin yağını nasıl kullanıyorsun? @for day to break

bende de var alerjik sinüzit ve astım da başladı.. sanırım astım bu nalet geniz akıntısı yüzünden başladı..gece öksürükle uyandırdı 3-4 gün ölüyorum sandım. geniz akıntısını en iti fixdual diye bi ilac var o geçirdi ama ağır bi ilaç sanırım zira çarpıntı falan yapıyormuş... dr önermezse içilmez yani. bunun dışında burun spray i de önemli.
0
omonia
(25.10.16)
omonia, ekşi sözlükte ve diğer okuduğum yerlerde kaynar suya damlatıp buharını soluyorlarmış ama ben sadece elime damlatıp kokluyorum. gerçi antibiyotik kullanıp burnum açıldıktan sonra kullanmaya başladım. tamamen tıkalıyken denemedim. ama ferahlatıyor ve azıcık tıkanacak gibi oldu mu hemen kokluyorum.
0
for day to break
(25.10.16)
kronik bir şekilde var geçen yıl bunun için kbbciye gittim bir sorun yok dedi ama şu an daha iyiyim sanırım
0
limoncello
(25.10.16)
DOktora gittim ve yeni konu açmak durumunda kaldım.

www.eksiduyuru.com
0
🌸Cursed Chico
(26.10.16)
(29)

aöfte pdr psikoloji açılır mı?

limoncello
sb.
sb.
0
limoncello
(21.10.16)
Acilmamasi icin caba sarf ediyoruz.
0
red g
(21.10.16)
Mumkunse açılmasın. O kadar da ayağa düşmesin yani.
0
fraise
(21.10.16)
aslında ayağa düşmek bakımından diğer bölümlerin günahı ne @fraise
0
🌸limoncello
(21.10.16)
bu bölümleri bitirdikten sonra psikologluk, danışmanlık yapılması geçerli olmasın yani yeterlik vs. yapmak zorunda olunsun aslında diğer bölümler için de geçerli olsun bu ve giriş ve bitirme koşulları çok daha zorlaşsın aöf daha mantıklı olur ve belki diploma değeri yükselir, parayla diploma alma gibi olmaz.
0
🌸limoncello
(21.10.16)
zaten üniversiteyi bitirmen klinik psikolog ünvanı alman için yeterli olmuyor. bazı sınavları aşmalısın. bu engeli aşan kişi bir açıköğretim mezunu da olabilir. bir üniversitede okuyup bu sınavları aşamayan da olabilir. ben açılmasını istemeyenlerin tek kaygısının işsiz kalmak olduğunu düşünüyorum. keşke açılsa.

üniversitede eğitim alanlarla aralarındaki niteliği mezuniyet sonrasında tabii oldukları sınav belirleyecekse sıkıntı olmaz. benim için sallıyorum kpss gibi bir sınavı geçememiş üniversite mezunu bu sınavı başarıyla atlatmış açıköğretim mezunundan daha güvensizdir.
açıköğretim'de okuyanların uygulama dersleri göremeyecek olmaları tek sıkıntı olurdu diye düşünüyorum.
0
for day to break
(21.10.16)
açıköğretimde okumayıp diploma sahibi olarak vasıfsız olan yine çok kişi vardır ama aöf'te bölüm açılsa binlerce insanın arasından birkaç nitelikli insan çıkabilecekken örgün eğitimde niteliksiz bir psikolog olabilme ihtimali çok daha düşük. açılsa diyen arkadaşlar keşke vasıfsız bir insana binlerce liralarını verse ve daha da hasta olsalar şeklinde bi beddua etmiyoruz tabii.

açılmamalı.
0
sayns
(21.10.16)
Acılmalı açılsın. Neymiş ayağa dusmesinmis ulan bu ülkede isletmeyi, iktisatı, maliyeti, kamu yönetimi ayağa düşüren aöf nun Ta kendisi. 600 bin mezun işsizi var toplam iibf nin. O zaman sesini cikartmayanlar şimdi kalkmış ayağa düşmesin diyor.

Bankalarda mühendisler çalışıyor, ogretmenler çalışıyor bu adamların yerleri banka değil ama neden ayağa düştü iste aöf yuzunden bu bolumler. Maliye bölümü mezunu adamı banka almıyor gidip gıda muhendisini alıyor akıl mı mantik mi? O zaman hep dedik arkadaslar gün gelir bu ok size de döner gelin tepki verin dünya elime minare gözüme diye kimse iplemedi. Sonra sosyoloji açtı aöf sonra türk dili ve edebiyatı açtı sanırım teker teker düzeltiyor bölümleri. Şimdi de pdr psikoloji açılsın çok da umrumda okuyanı varsa açılsın abi. Nasılsa aöf niteliğe degil alacağı harca bakıyor. Açılsın 2.üniversite olarak bile açılsın biz senelerdir ağlıyoruz biraz da siz ağlayın bakalım kpss de milyon tane adamla yarismak nasıl bi şeymiş onu bi tadın. Bi banka mulakatinda makine mühendisi ile iktisat öğrencisi yarışıyor sizde bi bunu tadın bakalım nasıl olacak. Ha ayağı mi düşüyormuş? Magmaya insin mümkünse. Hep lahana olacak hali yok arada sapı da gelecek kusura bakmayın.
0
pomaks
(21.10.16)
İmkânsız.
0
dissendium
(21.10.16)
Bu arada pomaks bana saldırmis ama ben psikolog değilim, dolayısıyla is konusunda herhangi bir kaygım yok. Babam psikolog, o da yıllardır yurtdışında yaşıyor zaten. Turkiye'deki sistemden haberi bile yok.

Sadece sosyoloji, iktisat vs gibi bölümler insan sagligi ile doğrudan ilgili değilken psikolojinin ilgili olduğunu düşünüyorum. Bu durumda daha kontrollü bir şekilde mezun olan insanların psikolog unvanı almalarının doğru olacağı kanaatindeyim.
0
fraise
(21.10.16)
pomaks; iktisat ve diğer alanlar da 'ayağa düşmesin'? çok doğru bir şekilde ifade etmiş fraise, ne var bunda?
0
sayns
(21.10.16)
evet, bunun için de daha çok yayılsın daha da vasıfsız olalım mı diyorsun? çok saçma bir mantık, kusura bakma. @justmental
0
sayns
(21.10.16)
devlet okullarındaki rehber hocalar ne iş yapıyor ben öğrenciyken hiç görmedim.
0
partizan
(21.10.16)
açılıp açılmaması bir şey farkettirmez. sorun teori pratik arasındaki mesafeyle ilgili, aldığım çoğu ders metinleri okumaya dayalıydı, bu iş onlardan ziyade o bölümde okuyanın yaşadıklarıyla ilgili. süpervizyonmuş uygulamaymış bunları telafi etmiyo. mezun olurken ya da yıllardır bu işi yapıp hala eşcinsellik hastalık mı değil mi düzeyinde kalanlar birsürü birsürü. ya da evliyken başka bir kadınla-adamla yatana vay orospu, vay gavat, boynuzlamışlar herifi gözüyle bakan; ya da disiplinsiz olanı karşılaşır karşılaşmaz hasta olarak ele alan. daha neler neler. dişini fırçalamamakta inat eden çocuğu doğrudan sorunlu çocuk olarak ele alan. sözün özü, kafalar böyle olunca etik metik de kağıt üstünde kalıyo, diğer her şey gibi. freudun teorilerinin ya da başka teori ve yaklaşımların ders kitaplarında anlatıldığı kadarını kafasına iyi kodlayan birinden iyi psikolog olmuyo, iyi pdrci de olmuyo.

ama mezun edip bu işi yapma ehliyetini veriyolar.

bu gevşekliği aöf'te psikoloji-pdr açılıp açılmaması değiştirmiycek.
0
dafaisss
(21.10.16)
Justmentale, bu kafa yapısıyla siz gitmeyin zaten psikoloğa. Playing Star again söylemis; 4 yıllik psikoloji mezunu herhangi biri hasta göremiyor zaten. Yüksek lisans ve üstüne bir sürü eğitim alması gerekiyor. Bununla da bitmiyor, çoğu kişi hayatı boyunca egitimine devam ediyor.

Zaten aklı başında hiçbir psikolog ben doktorum diye dolaşmiyor etrafta. Sıfır norokimya demişsiniz, adamların noropsikoloji diye yüksek lisans bölümleri var. Lisans eğitimlerinde de bu konuda az çok dersleri var bildiğim kadarıyla.

Sozelcilerin şifa dağıtmasi ne kadar da kötü bir arguman öyle? Dünyada sözel zekayı küçümseme de bir tek bizim ülkemizde mevcut sanırım. Beğenmediğiniz psikoloji tüm dünyada bir bilim dali olarak kabul görüyor. O psikologlar da birer bilim insanı. belgesellerde izlediğimiz zihinle ilgili testleri yapan çoğu insan psikolog.

Babam doktor olmadığı halde kaç tane insana yardimci oldu bu yaşına kadar, o bile yeterli.

Ha çok ağır hastalar var, onların tabii ki doktor kontrolünde olması gerekir. Bunu da kimse reddetmez ama her seferinde psikolog ile psikiyatristi karsilastirmak kadar komik bir durum yok. İkisinin işlevleri tamamen farklı.

Neyse çok uzattim; bu kadar çok konu varken psikoloji gibi bir bölümun aöf içinde bulunması kadar tehlikeli bir durum yok bence. Keşke iktisat, sosyoloji vs gibi bölümler de biraz kontrol altına alinabilseydi ama geç kalındı artık. Eğitim bu kadar basit olmamalı.
0
fraise
(21.10.16)
Tartışmaya girmeyecektim ama birkaç bir şey söylemeden edemedim. Daha önceden AÖF'te İngilizce Öğretmenliği bölümü vardı ve bu bölüm kapatıldı. Bunun sebebi ise öğretmenlik gibi bölümlerin ciddi şekilde eğitim gerektirmesidir. Ben AÖF Adalet bölümünden 2015 yılında mezun oldum. Şu anda makine mühendisliği okuyorum. AÖF'te 32 ders geçmeme rağmen AÖF'ün çok ama çok dandik bir eğitim sistemi olduğunu söylemekten çekinmiyorum. Öyle bir sınav düşünün ki 4 yanlış 1 doğruyu götürmesin. Sınavlar soru ezberleyerek geçilebilsin. Böylesine kalitesiz bir sistemde maalesef psikoloji gibi doğrudan insanı konu edinen bölümlerin eğitimi verilemez. Verilse bile bu eğitim hiçbir şekilde yeterli olmaz. Örgün öğretimi savunuyoruz çünkü örgün öğretime boru gibi sınavlarla giriliyor. Makine mühendisliği bölümüne fizik, kimya, biyoloji, matematik, geometri testlerinden hatırı sayılı netler elde ederek girdim. AÖF'te psikoloji okuyacak çoğu insan benim lisedeki matematik ve kimya seviyemde bile değildir. Böyle insanların deneysel yönü bulunan bilimlere girmesini doğru bulmuyorum.
0
dissendium
(21.10.16)
Topluca cevap vereyim;

İşte tam bu kafadan kaybediyoruz. Ben psikoloji okumadım babam da zaten yurtdisina psikolog beni ilgilendirmez demek mükemmel bi zeka örneği. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.

Yok biri insan sağlığıni ilgilendirirken diğeri ilgilendirmiyormus o yüzden ayağa dusmemeliymis. Peki bebeğim sen atanamayan kaç tane iibf li intihar etti kaç adam iş bulamadığı için hayatına son verdi bundan haberin var mi? Al sana insan hayatı madem konu insan hayatı ise aç bak araştır. Koç Bilkent istanbul dışına isletmeyi bitireni piyasada sallamiyorlar. Bunun sebebi de aof nun ilk bölümlerinden biri olan işletme maliye iktisat kamu nun acilmasi.

Ne demis bak adam 4 yıllık mezun adam hasta görmuyormus tonla eğitim alıyormuş. Ulan iibf mezunu da elinde diplomayla gidince 5k maaş almıyor hemen. İşletme diploması elinde olan adama bugün verilen ortalama maaş 1.5k özel sektörde koç mezunu falan değilse. Bizim okuduğumuz bölüm insan sagligiyla ilgileniyor yaee sosyal bilimle bir mi elitizmligine hiç girmeyeceğim.

Demiş ki arkadaş bizim sorunumuz başka bölümler değil alandan olanlar konuşsun. Diğerleri de şartları iyilestirmeye çalışsin ben ne yapayım minvalinde şeyler yazmıs. İşte bu yüzden dedim ya sıra size de gelecek ki gelsin. Bu ülkede aöf kadar saçma bi sistem yok. Senede 2 kere sınava girip 4 senede 8 sınava girip diploma alıyorlar bu adamlar. Siz diyorsunuz ya hani alan dışından konuşan adam çok diye kalibimi basarım ben psikoloji okuyan tonl adam da işletme okuyordur ya da işletme yüksek lisansı yapıyordur evet durum böyle maalesef. Yani sen de şu ayağa düşmek konusunda vuruyorsun iibf mezunu adama. Neden? Ya iki diplomam olsun işletme zaten yata yata geçerim mehehhe dediğin için işte.

Kimse kusura bakmasın bu ülkede ilk kurban iibf'liler verildi aöf sistemine ve kimse ama kimse dönüp de yav bu adamlar ne diyo neden tepki veriyorlar diye kimse gık demedi alan dışı olduklarindan. Kimse demedi ulan bugün bunların bölüm aöf oluyor da yarın bizim de olur mu diye? Demeyin abi şimdi inanin çıkası yoksa bile aöf ye bimer'e mail atacağım bölüm açılmasi için. Bu ülkede bu işler böyle. Sen benim hakkımı alanım dışı diye savunmazsan ben de senin hakkını savunmam. Ha konu teorik olarak nitelik acisindan dogru bi konu ama bu ülkede bu sistem yüzünden ne ocaklar ne hayatlar söndü. Ne gençler harcandı 5 metrekarelik ofislerde çay kahve getir götür yaptırılarak ne adamlar elendi mülakatlarda ne zehir gibi cocuklar yok oldu banka sinavlarinda. Bugün bi banka sınav açtığında tüm lisans bölümleri girebiliyor sınava banka için. Neden acaba hiç düşündunüz mu? 600 bin mezundan adam mı çıkmıyor o kadar kafası çalışan? Hayır. Ayneb işte bana dokunmayan yılan bin yaşasın kafası olduğundan yarın işletme mezunu bi adam psikologu ile de mühendis ile de avukatı ile de mimari ile de yarışıyor kıçı kırık bankaya girmek için. Nitelik mi? O çoktan ayağa düştü zaten geçmiş olsun. Şimdi sizlanmanin manası yok.
0
pomaks
(21.10.16)
Pomaks, okuduğunu anlamiyorsun. Ben, sen bana saldırdığın için is kaygım olmadığı halde, bana dokunmayan yilan bin yasasin demedigim icin doğru bulmadığımı açıklamaya çalıştım. Kalkıp da benim zekamin ölçüsunu tartmak sana düşmez. Hele ki bu okuduğunu anlamaz halinle.

ayrica aof mezunu insanlarin orgun egitimlerdekiyle ayni diplomaya sahip olmalarini da elestirdim. ben yok baskani filan miyim? bana neden cemkiriyorsun? ben mi actim iktisat, isletme fakultelerini?
0
fraise
(21.10.16)
zaten daha önceden böyle bir durum söz konusu olmuştu ama psikologlar derneği ve özel üniversiteler engellemişti sanırım ama aöf de ertelediğini söyledi bu fikri, açmayacağını söylemedi. Muhtemelen yakın zamanda açılır.
@sour lisans psikoloji eğitimi almadım ama yakından ilgiliyim psikolojiyle ve aöfte de hem önlisans hem lisansta staj şartı olan ve staj yapmadan mezun olunamayacak bölümler var. Ayrıca Türkiye'deki lisans psikoloji müfredatının tıpla falan bir alakası yok, sosyoloji ve felsefeyle çok daha benzer, amerikada eğitim sistemi ve yetkinlik derecesini farklı olabilir ve doktora yakın yetkileri olabilir. Belki kognitif nöropsikoloji gibi alt dallar daha yakın olabilir tıbba. Zaten örgün psikoloji lisans mezunları da terapi yapamıyor zaten. Aöf psikoloji mezunları da gereken yüksek lisans ve terapi,sertifika ve süpervizyon eğitimi alarak alanında yetkin biri olabilir. Tabii aöfte her bölüm için giriş ve mezuniyet koşullarının ağırlaştırılmasını savunuyorum. Ama aöfteki bölümler psikoloji ya da diğer bölümlerden daha vasıfsız değil, zaten aöf psikoloji bitirecek kişi de yarın terapiye başlamayacak. Ama aöf psikoloji mezunu da b grubu düz memur statüsünde psikolog olarak atanabilir iibfciler gibi mesela.

Gerçekten duyarlı istisnai bir kesim haricinde ben bu durumun zaten halihazırda psikolog ve pdrciler arasından paylaşılamayan pastaya bir de aöfçülerin dahil olma endişesi olduğunu düşünüyorum
0
🌸limoncello
(21.10.16)
açıköğretimde sosyoloji okudum, üniversitede de sosyoloji bölümünde yan dal yapıyorken bıraktım. aöf sosyoloji benim üniversitede aldığım sosyoloji derslerinin yanından bile geçemez, o kadar kalitesiz. üniversitedeyken ciddi emek gerektiriyordu ama şu an bakıyorsun, senede 4 testle sosyoloji mezunu oluyor insanlar.

örgün öğretime nefret kusmak da ayrı bir durum. neden diğer bölümlerin de kalitesi düşürülüyor, düşürülmesin demek yerine "diğer bölümler de çok kötü, psikoloji de çok kötü olsun kendilerini ne sanıyorlar" diyen ve bu cahilliğini şiddetle savunan kompleksli bir insana laf anlatmak için bu kadar insan toplanmış açıklama yapıyoruz bir de.
0
sayns
(21.10.16)
Supervizyonun ne demek olduğunu öğrenmeden gelip de pdr AÖFde açılsın demek ne kadar mantikli doğrusu anlayamadim
Biz 4. Sinifta bireylere danışmanlik yapiyoruz yani acaba AÖF de diyelim açıldı pdr her görüşmenin olduğu dosyalar nasil incelenecek?
Ki sadece bir uygulamali ders de yok uygulamali olmayan derslerde de ödevlerle uygulama yaptiriliyor.
0
coca cola
(21.10.16)
Açılmamalı..

Sektörün bbu kadar düşmemesi gerek.
0
ruh i tibbiye
(21.10.16)
millette de nasıl bir kompleks var anlayamıyorum. İstanbulda 25 tane psikoloji bölümü var neredeyse. Burslu puanları bile düşük. Bu devirde bu bölümleri kazanamayanlar düşük zekalıdır zaten.

işletme-iktisat konusuna hiç girmiyorum zaten. En kötü marmara-istanbul üni-ankara üni ayarında işletme iktisat bölümü kazanamayan ciddi anlamda geri zekalıdır. Ancak memur olursa olur.

Sorun AÖF de değil, kişilerin zihinsel kapasitesinde. Lys denilen sınavda soru yapamayan bu bölümlerde hiçbişey anlamaz.
0
roe
(22.10.16)
@roe bence asıl kompleksli olan sensin, şuna bak ya. Adam hala liseli ergenler gibi lys diyor. Merak etme işletmeci-iktisatçı değilim o yüzden tepki göstermiyorum.Benim zamanımda 2000in başları; küçümsediğin işletme-iktsat en yüksek puanlı bölümlerdi. Hukuklar kıçı kırık pdrler çoook çoook sonra gelirdi. Ben de şu Pdrcilerin kendilerini fasulye gibi nimetten zannetmelerini anlamıyorum. Pdr kadar gereksiz bölüm de var mı bilmiyorum. Hadi psikolojiyi anladık psikolog oluyor bitiren psikoloji mezunu psikologların yanında pdrciler ne iş? Ne iş yapar, ne işe yararsınız cidden merak ediyorum? Okulda öğretmenler odasında çay içip, kuru pasta yemeK dışında. Ne yaraya merhem oluyorsunuz? Boşa para alıyorsunuz, oohh kebap. Terapi için zaten eğitim fakültesi mezunu pdrciyi değil en önce psikiyatrı sonra olmadı psikologu tercih ederim.

Bak benim annem sosyoloji mezunu sosyolog, ama uzun yıllar mebde felsefe öğretmenliği yaptı. Birkaç yıl önce bazı üniversiteler aile danışmanlığı sertifika kursu açtı; psikoloji,sosyoloji,tıp,pdr, sosyal hizmetler, hemşirelik mezunları gidip kursa sertifika alıp aile danışmanı olup ofis vs. açabilirlerdi. Annem izmir katip çelebi üniversitesinin uzaktan eğitim aile danışmanlığı sertifika programına kaydoldu dersleri uzaktan takip etti canlı ders anlatımları,slaytlar,kitaplar olsun aynı aöf gibi, ama birkaç saat canlı süpervizyon eğitimi de aldı ve sınavı geçerek aile danışmanlığı sertifikası aldı ve aile danışmanı oldu, gerçi o işi yapmıyor ama istese bir yer açıp yapabilir. Bu tarz bir şey olabilir yani,istedikten sonra.

Ayrıca ben zaten halihazırdaki sistemin zorlaşmasını girme ve geçme koşullarının zorlaşmasını savunuyorum tüm bölümler için,sen kitap açmamış olarak geçmiş olabilirsin başkası severek okur.

Bu arada bence sizin öncelikle bir terapi ve kompleksleri yenme eğitiminde geçmeniz gerek bu şekilde insanlara yaklaşarak gerçekten faydalı olabileceğinizi mi zannediyorsunuz, mazallah senin karşına anadoludaki bi okuldan işletme mezunu biri gelse ayyyh gerizekalı bu, falan diyip karşındakinin özgüvenini iyice yaralarsın,acıdım şimdiden öğrenci ya da danışanlarına.
Ayrıca senin eğitim fakültesindeki kıçı kırık pdr'en iibfden daha üstün değil, okul puanlarıyla hiç alakası yok, o da alımı çok oluyor kebap meslek yatarak para kazanıyorsun diye yüksektir. Şu pdrcilerdeki ego da kimsede yok utanmadan bölümü tıpla kıyaslıyorsunuz ve utanmasanız kendinize tıp doktoru ünvanı vereceksiniz. YUUH!
0
🌸limoncello
(22.10.16)
limoncello, hayır annen aile danışmanı o-la-maz. olmaz. herkesin anlatmaya çalıştığı da bu. sertifika programı saçmalığı ne? psikoloji okuduktan sonra o sertifika programını alsın, yine bunu yapamaz. türkiye gibi basit bir ülkede yapar/yapacağını sanıyordur tabii. ama bu kadar basit değil.
0
sayns
(22.10.16)
@sayns yalan söylemiyorum tabii ki annem ege üniversitesi sosyoloji lisans mezunu olarak yıllarca mebde felsefe öğretmenliği yaptı ve emekli oldu. Ve aile danışmanlığı sertifikası var, isterse aile danışmanı sıfatıyla-ki napıyorlar bilmiyorum- terapi yapıyorlar demiyorum ama çiftlere-ailelere danışmanlık hizmeti verebiliyordur bir ofis açarak ki yapanları da bizzat biliyorum psikoloji mezunu vs. olup. Yök, üniversiteler böyle bir hak tanıyıp, yasa çıkarmışlarsa bunu yapan insanlar da var evet. Annemin zamanında 2013tü galiba, ısparta süleyman demirel, izmir katip çelebi üniversitelerinde belki başka okullarda da vardı. Birebir derslere girebilir ya da uzaktan takip edebilirdin. Annem katip çelebide olana kaydoldu, 2500 liraya o zamanın parasıyla, annem izmirde yaşamadığı için uzaktan eğitime kaydoldu ve internetten dersleri canlı olarak takip etme, slaytları çalışma, kitaplardan çalışmayla ve birkaç saatlik bir süpervizyon eğitimini izmire gidip alarak ve sınavını da geçerek aile danışmanı sertifikası alıp aile dnaışmanı ünvanını aldı ve istese bu alanda danışmanlık hizmeti verebilir, verenler var. Galiba tıp,psikoloji,sosyoloji pdr, sosyal hizmetler, hemşirelik bölümü mezunlarına tanınan bir haktı. Ben bi mühendis olarak yapamam mesela. Valla yöke mi çıkarsınız tayyibe mi yazarsınız bilemiyorum sadece var olan bir uygulamaydı kaldırıldı mı bilemiyorum ama zannetmiyorum ki kaldırılsa bile sertifika alanlar devaö edebilirler. Türkiye için bu geçerli. Ha benim annem ilk girişte sınavını geçti ama zaten olmadı 2. sınavda 3. sınavda bir şekilde geçiyorsun yani sonuçta o kadar para vermişsin aöf sistemi gibi ne farkı var bunun şimdi?
Hatta şu an birçok üniversite de açmış sürekli eğitim merkezleri bu sertifika programı ama terapi yaparlar demiyorum sadece kanunen aile danışmanlığı hizmeti verebilirler bu sıfatla.
Aile danışmanının eğitimi ve nitelikleri

MADDE 14 – (1) Sosyal hizmet, psikoloji, sosyoloji, psikolojik danışmanlık ve rehberlik, tıp, hemşirelik ve çocuk gelişimi alanlarından birinde en az dört yıllık lisans programlarından mezun olanlar, Milli Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu veya üniversitelerden, biri tarafından uygun görülen en az üç yüz saati teorik ve en az otuz saati süpervizyon eşliğinde olmak üzere yüz elli saati uygulamalı toplam dört yüz elli saatlik aile danışmanlığı alanında bir eğitim programını başarıyla tamamladıktan sonra sertifika alanlar, aile danışmanı unvanı alabilir.

(2) Sosyal hizmet, psikoloji, sosyoloji, psikolojik danışmanlık ve rehberlik, tıp, hemşirelik ve çocuk gelişimi lisans programlarını tamamladıktan sonra aile danışmanlığı alanında yüksek lisans veya doktora eğitimini tamamlamış olanlar aile danışmanı sayılır ve ayrıca bunlardan merkezlerde çalışmak için sertifika istenmez.

(3) Yükseköğretim kurumları dışında aile danışmanlığı eğitimi sertifika programı açmak isteyen kurum ve kuruluşlar Milli Eğitim Bakanlığından izin alırlar.

(4) Yükseköğretim kurumları dışında aile danışmanlığı sertifika programı eğitimini yürütecek kurum ve kuruluşlarda görev alacak eğiticilerde ulusal ve uluslararası standartta sertifikaya sahip ve aile danışmanlığı konusunda en az beş yıl çalışmış olmak ya da aile danışmanlığı alanında yüksek lisans veya doktora programlarında eğiticilik yapmış olma şartı aranır.
0
🌸limoncello
(22.10.16)
@roe aile danışmanlığını devlet memuru kadrosu olarak söylemedim zaten, daha doğrusu olunabiliyor mu ve devlette öyle bir kadro var mı haberim yok. Benim bildiğim kadarıyla bu sayılan bölümlerden mezun olup, sertifika alanlar aile danışmanı ünvanı alıp aile danışmanlığı hizmeti verebiliyorlar ama bu hizmetin içeriği nedir bilmiyorum ama aile-çift-ilişki terapisi yapıyorlar falan demiyorum bunun için ayrı eğitimler sertifilar vs. gerekiyordur. Ayrıca aile danışmanlığı sertifikasının para tuzağı olduğunu ben de düşünüyorum ve birkaç yıl önce sadece birkaç üniversitedeyken şimdi hemen her üniversitede olduğunu biliyorum.

Benim demek istediğim ayrıca nasıl ki aöf işletme-iktisat-kamu vb. mezunları gidip b grubundan düz memur kadrosuyla memur olabiliyorsa; a grubu kazanan aöf mezunu duymadım-görmedim; aöf pdr-psikoloji mezunu da b grubu düz memur kadrosunda kpss b merkez atamayla atanabilir tıpkı örgün psikoloji-pdr mezunları gibi. Terapi yapman psikoterapist olmak zaten apayrı uzun eğitim para sertifika çaba vs. gerektiriyor. Aöf pdr-psikoloji mezunu yarın terapiye başlasın demiyoruz.
0
🌸limoncello
(22.10.16)
Koskoca bilimi hiçe sayıp konuşarak olmuyor diyende liyakat çok fazla haklısın :). 2 soru çözemeyip bir de bilimi kötüleyen sınır ıq fazlasıyla liyakatlı :)) hatta direk doktor falan yapsınlar. Aöf de sallayarak beyin cerrahı yapsınlar seni kank
0
roe
(23.10.16)
justmentalamele, cidden çok cahilce konuşuyorsun ve bilmeden sallıyorsun. filmlerde görmekle itham ediyorsun ama yazdıklarını okuyan ve bu meslekte olan biri ne kadar attığını/bilmediğini çok rahat görebilir. ayrıca sabancı/koç vs. bu kadar hayran olunacak ve fanatikçe savunulacak bir yönleri yok, rahat ol biraz.
0
sayns
(23.10.16)
açılır mı bilmiyorum da, benim tüm meslekler için uygulanmasını istediğim bir yöntem var, o da sürekli değerlendirme.

özel / kamu farketmez, bir insan nerede çalışıyor, hangi işi yapıyorsa yapsın, o işin gerektirdiği niteliklere sahip olmalı ve periyodik olarak test edilmeli, eğer mesleğinin gereklerini yapamıyorsa yapacak hale gelene kadar ücretsiz eğitim alabilmeli, bunu da duruma göre devlet veya çalıştığı kurum karşılamalı çünkü ilk seferde mesleğe başlamış, demek ki ışık var.

benim görüşüme göre önemli olan şey bir insanın bitirdiği okulun adı değil mesleğini icra edip edemediğidir. edebiliyorsa sorun yok, bu insan topluma yararlı bir birey olmuş demektir. Bu arada bunu elitizmden dolayı söylemiyorum ama çok az tecrübesi ve teknik bilgisi olan, az buçuk kod yazan birçok kişi kendine "yazılım mühendisi" diyor. olmaz. ben house m.d. izlediğim için "lupus değil" diyemiyorum mesela.

bana faşist diyebilirsiniz ama ben bunun doğru olduğuna ve verimliliği uçuracağına inanıyorum.
0
hayirsiz
(23.10.16)
(7)

hiç ilginiz olmayan birşey

wishmaythşngs
size zarar verince ne yapıyorsunuz?nasıl örnek vereyim bilmiyorum ama mesela, sizin birşeyinizi istiyorlar. siz vermiyorsunuz. ve üslubun çok kötü falan gibisinden laf duyuyorsunuz.yani örneğim pek etkileyici olmadı, ona takılmayın da, siz kötü kadın oluyosunuz ama o hanımefendi modunda geziyor. kim
size zarar verince ne yapıyorsunuz?
nasıl örnek vereyim bilmiyorum ama mesela, sizin birşeyinizi istiyorlar. siz vermiyorsunuz. ve üslubun çok kötü falan gibisinden laf duyuyorsunuz.
yani örneğim pek etkileyici olmadı, ona takılmayın da, siz kötü kadın oluyosunuz ama o hanımefendi modunda geziyor. kimse onun için aç gözlü, hırsız vs demiyor. ama size uyumsuz, uyuz, arıza deniliyor.
0
wishmaythşngs
(20.10.16)
uzuluyorum icimden, kotu biri olmak istemem.

etkenleri tartinca bir hatam yoksa "fakyoras, uzulmemen gerekir cunku hede hodo" diyorum ama bir yandan da uzuluyorum. 5-10dk sonra ugrasicak bir sey bulunca unutuyorum.
0
fakyoras
(20.10.16)
Bahsettiğiniz olay ilginiz olmayan bir şey değil ki. Olayın muhataplarındansınız direk.
Benim annemle babam ayrı bazen onlardan birinin yaptığı bir şey yüzünden diğeri çok başımı ağrıtıyor. Kaçıp gidemiyorsun da. Ben de beynimi kapatıyorum.
0
petekpare
(20.10.16)
kendi sorununu kendi çözmek yerine, benden yararlanarak çözmek istiyo. olayıyla alakam yokken dahil ediliyorum. örneğe takılmayın arkadaşlar ya yazıp hatırlayıp canımı sıkmak istemiyorum.
0
🌸wishmaythşngs
(20.10.16)
üslup önemli bence. hanımefendi modunda gezen kişi olmak istiyorsanız cazgır üslübunuzdan dolayı böyle tanınıyorsunuzdur belki. daha nezaketli cümleler kurmaya özen gösterin. biri sizden bir şey istediğinde çomak gösterirseniz bu sizi iğrenç gösterir. vermemek en doğal hakkınız ama vermeme yönteminiz edepli olmalı. tabi olayı tam bilmiyorum ben de. anlattıklarınızdan yola çıkarak toplumun sizin hakkınızda iyi hisler beslemediğinden işkillenmişsiniz diye anladım o yüzden dedim. toplumun ne dediğini takıyorsak eğer maalesef onun ölçülerini de gözönünde bulundurmalıyız her davranışımızda.
0
for day to break
(20.10.16)
üzülüyorum
0
durgunfoton
(20.10.16)
Kimse seni o kadar önemsemiyor, rahat ol.
0
arnold schwarzeneger
(21.10.16)
Sen örnek verememişsin ben vereyim. İşyerinden bir arkadaş benden bir iş yapmamı istediydi (ama kendi işi aslında); ama nasıl yoğunum o sıra, wc'ye gidemiyorum, yemek için çıkamıyorum. Reddettim, hem de kibarca.

Siyam:"Ya bak görüyorsun çok yoğunum, vaktim olsa seve seve. Ama sana yardım etsem kendi işimi yetiştiremeyeceğim".

Arkadaş: "ama kaç seferdir yapıyordun, ben de sana güvenmiştim"

Siyam:"O zaman müsaittim, ama şimdi değilim" dedim (buradan çıkarttığım sonuçlar var elbette, aynı şeyi birden fazla kere iyilik olarak yapmayacaksın, yoksa beklenti oluşuyor)

Arkadaş şööyle bir çevresine baktı (yeterli izleyici topladığını anlayınca) "Sana güvenmek hata" dedi gitti.

Ben afedersin g.t gibi kaldım ortada. Dolayısıyla bunu çok profesyonel yapanlar var ve örnekte olduğu gibi nazik cevap verseniz bile işe yaramıyor. Çözüm ortamda daha fazla insanla samimi olmak kendi "alliance"ınızı kurmak. Yoksa yırtınsanız boş.
0
SiyamkedisiZorro
(21.10.16)
(12)

Kendinizi Adayacağınız bir şey var mı?

bcdhms
selam,maddi güvenceniz olsa, gelecekle ilgili aklınızı meşgul eden kaygılarınızdan kurtulsanız kendimi şuna "adardım" diyeceğiniz bir şey var mı? yani düşünün ki piyango çıktı, yıllardır en büyük hayalimdi artık yapmak için hem param hem de zamanım var deyip kafayı kırarcasına tutkuyla yapacağınız b
selam,

maddi güvenceniz olsa, gelecekle ilgili aklınızı meşgul eden kaygılarınızdan kurtulsanız kendimi şuna "adardım" diyeceğiniz bir şey var mı? yani düşünün ki piyango çıktı, yıllardır en büyük hayalimdi artık yapmak için hem param hem de zamanım var deyip kafayı kırarcasına tutkuyla yapacağınız bir şey var mı? kendimi zor tutuyordum, oh bee sonunda sabah akşam bununla uğraşabileceğim diyeceğiniz bir şey?


sevdiğiniz bir şeyden, hobilerinizden bahsetmiyorum. saplantı derecesinde kafanızı kurcalayan büyük bir isteğiniz, hayaliniz var mı?
zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum o şeyle meşgul olurken, saatler akıp gidiyor gibi...


şu sebepten merak ediyorum; benim vardı, artık yok, olmayınca da geriye kocaman bir boşluk kaldı, meşgul ediyorum bir şekilde kendimi ama çok farklı şimdilerde,


üniversite zamanları saatlerce gitar çalardım, evden çıkarken son bir kez dokunurdum filan, şimdi işti güçtü derken koptum bundan uzun süredir, bir kere koptum bir daha da toparlayamadım,


belki hali hazırda hayalini yaşayanlar da vardır, onlar da yazsın :)
0
bcdhms
(20.10.16)
Doğada yaşamaya ve kendi kendime yetmeyi öğrenmeye adardım. Şehirlere mümkün olduğunca uğramamaya çalışırdım.
0
utkumon
(20.10.16)
sevgilim, eşim o an ki duruma göre yok ise sevdiğim bir arkadaş kuzen neyse onunla beraber dünyaya gezerim. anlık olarak kafama estiği gibi yaşarım.
bu durumdan sıkılacağımı düşündüğümden dediklerimi yaptığım süreçte yeni şeyler planlarım sanırım.
0
Caaannn
(20.10.16)
öyle yüce bi planım programım yok ya, sabah akşam maç izlerdim herhalde. mesela nhl ya da khl play-off'ları geldiğinde günün 16 saatini maç izleyerek geçirip 8 saatinde uyumak isterdim. iki ay boyunca.
0
der meister
(20.10.16)
sanatın tüm dalıyla haşır neşir olmak isterdim. aslında hayatın her lezzetinden az az tatmak isterdim. sadece tek bir şeye odaklanamazdım. benim için tek bir şey en keyifli şey de olsa uzun süre hayatımda olması bana zulüm olurdu. spor yapmak, güzel dostluklar kurmayı başarabilmek, ne istersem yiyebilmek falan filan hepsinden ortaya karışık...
0
for day to break
(20.10.16)
robot yapmak istiyorum. yani maddi sıkıntım yok diyelim, hatta şu spacex'in kurucusu gibiyim diyelim.

robota adarım kendimi.
0
tchuck
(20.10.16)
Göl kenarında bir ev ve sabahları kitap okumak. Çok küçük oldu belki ama benim hayalim bu abi sabah uyandıktan sonra kahvaltı yaparken kitap okumak istiyorum yada sonrasında neyse. Şu an için öyle bir imkanım yok dedem felç her sabah uyandığımda kahvaltı yapmadan önce altını temizliyorum her sabah bu yüzden 7 de uyanmak zorundayım 5 ay oldu durum böyle. Çok basit dursa da istediğim bana çok uzak geliyor şuan için.
0
gozu acik sevisen yahudi
(20.10.16)
Bir çiftlik yaptırır toplayabildiğim kadar hasta kedi köpek toplardım. Onları besler kısırlaştırır ölünceye kadar bakardım. Onlar öldükten sonra yenilerini alırdım. Böylece dışarıda sefil yaşayan hayvan sayısını kendimce azaltırdım.
0
rumpleteazer
(20.10.16)
Elektronik, viyola, kitap, sanat, dünya turu.
Bunları kapsar, bunlarla sınırlı değildir.
0
bigbadabum
(20.10.16)
Yazilim ogrenirdim deli gibi
0
veritaslibertas
(21.10.16)
dalış teknesi alır, uzakdoğu ülkelerinde dalış yapar, sonra da yaptırırdım. bir yandan da boş zamanlarımda dünyayı gezerdim.
0
boyalı kuş
(21.10.16)
Şimdi ben eleğini elemiş duvarına asmış bir emekli olarak yapmak istediğim şeylerin büyük kısmını yapıyorum. Mesela "oh bee öyle sabah akşam bununla uğraşabileceğim" dediğm şeyi yaptım, halen de yapıyorum ama artık sabah akşam ylın her günü yapmıyorum. canım istedikçe. Zaman içinde üstüne yeni şeyler ekledim hepsini yapmaktan keyif alıyorum.
En güzeli de; ne istersem, para ve fiziki gücüm engellemediği sürece yapabileceğimi biliyor olmak. Hayat bana güzelmş şimdi böyle yazınca :)

Param olsa, çok çok çok param olsa idi; büyük bir araştırma evi kurmayı isterdim. Bilimle uğraşmak isteyen gençlerin kafalarına göre çalışabilecekleri bir yer. siyaset, ekonomik vs engeller olmadan.
Bir de kimsesiz çocuklar ve yaşlıların bir arada barınabilecekleri bakım evi kurardım. Böyle idealist isteklerim çok şimdi hepsini yazmayayım. Her mahalleye gençler için mini spor tesisi projem var mesela o da uçuk bi istek. pinpon masası olabilir gibi ama :)...


Gitarı çalışırken de çalabilirsin ki. 7/24 çalışmıyorsun ya..
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(21.10.16)
öncelikle dünya turuna çıkardım bir kaç sene. sağda solda biriktirdiğim, görmek istediğim her yere giderdim. dünya turu esnasında, çıkmadan önce planını çizdirdiğim, ben seyahattayken yapılmasını istediğim, akdeniz ülkelerinden birinde (malta, italya ya da yunanistan) earthship mantığına sahip bir ev yaptırırdım. bir de denize açılıp, zaman zaman yaşayabileceğim bir tekne. tabi tüm bunlar minimum gereksinimler sağlanarak planladığım şeyler. ultralüks bir mantıktan bahsetmiyorum.

kalan rakamla, insanlığa nasıl faydam dokunur üzerine kafa yorup üzerine giderdim. plastik atıklardan tuğla üretip ev yaptıran kolombiyalı gibi. ya da ideolojilerden tamamen sıyrılmış, dini ve siyasi tüm ideolojilerden, uygulama ağırlıklı bir eğitim kurumu.

hayvanların otoyollara çıkmamasını sağlayacak bir teknoloji üzerinde çalışırdım. atıyorum onlar için tehlike sinyali yayacak bir koku olabilir. tüm otoyol kenarlarına uygulanacak bir çözüm. hayvanların karşıdan karşıya geçilmesi gereken yerlerde özel yerler hazırlayarak tabiki.
0
format c
(21.10.16)
(4)

linkteki görselin dadaizmle alakasını anlayamadım.

eurhka
bilale anlatır gibi şeeder misiniz? tşkhttps://koltukname.com/2012/09/19/haftanin-eglencesi-minimalist-sanat-akimi-posterleri/
bilale anlatır gibi şeeder misiniz? tşk

koltukname.com
0
eurhka
(20.10.16)
görsel duchamp'ın fountain'ı.
dadaizmle ilgili en ünlü eser bu herhalde.
kullanım dışı ve amaçsız olmasından geliyor muhabbeti diye anlatırlar.
0
brakgn
(20.10.16)
Çeşme diyo ama pisuvar. Yani dam başında saksağan vur beline kazmayı muhabbeti. Yani dadaizm.

Biz yapsak napıyo bu aq derler ama marcel duchamp yapınca dada oluyor.

Edit: kendim ifade etmekte güçlük çektiğim için ekşide bulurum belki bir şey dedim ve tam yerinde bir anlatımla karşılaştım: eksisozluk.com
0
la rana
(20.10.16)
bilal anlamaz onu, o yuzden bilale anlatir gibisi mumkun degil
www.tate.org.uk
0
joelskellington
(20.10.16)
dadaistler absürd olan ne varsa sanat olarak görmeyi tercih etmişler. pisavur'da kimsenin kıymet vermediği işenilip geçilen bir eşya olduğu için onu sanatsal sunumla kıymetlendirmişlerdir. çiş yapılan şeye sanatsal değer biçmişlerdir. bunlar benim cümlelerim tabi denişik açıklamaları da mevcuttur. sen de neden pisavur'un sanatsal bir öğe olabilecğiyle ilgili cümleler kurabilirsin. çünkü eşşeğin z.'den dolayı da diyebilirsin. dadaistler seni bu açıklamanla da kabul ederler ama romantiklerin yanında böyle bir açıklama hoş olmaz. işte o zaman belki sen de bir dadaist olabilir hatta şirinleri bile görebilirsin.


aslında absürdlükten ziyade dadaistler sanatta anlamcılığa ve kurallara meydan okumuşlardır tabiri caizse. olur olmadık şeylerden sanat yapmaya çalışmışlar. bu dadaizmin konusumuydu emin olamıyorum ama üşütük herifin biri tek noktayla sanat oluşturmak için yıllarını vermiş. netekim başarmış da. adam ünlü olmuş düşünebiliyor musun. bazı sanat yorumcuları o tek noktayı bir akımın eseri olarak değerlendirmişler ona bakıp bakıp ağıt yakmışlar.
0
for day to break
(20.10.16)
(10)

Hiç bedduanızın tuttuğu oldu mu ?

jamalbsf
Sebebi neydi ? Noldu ?
Sebebi neydi ? Noldu ?
0
jamalbsf
(20.10.16)
Beddua falan etmedim ama bana kazik atanlarin hepsi belasini buldu tesadufen. Cogu is hayatindan.
0
stavro
(20.10.16)
Sürekli konuşurken ekmek çarpsın şöyle oldu böyle oldu diye konuşan bi çocuğa fırının ekmek arabası çarptı olayı.

Ne zaman aklıma gelse gülerim.

belkide her yerde geyik olsun diye anlatılan bir hikayedir gerçekçiliğini bilmem.
0
basond
(20.10.16)
çok oldu. belki de algıda seçicilik ama artık kimseye beddua etmek istemiyorum.
0
cabiday
(20.10.16)
Lisede matematik öğretmenim tüm sınıfı bana düşman etmeye çalıştığı senenin yazında otobüsten düşüp bacağını kırmıştı. Öyle beddua etmedim tabi de içimin soğuduğunu hissetmiştim duyduğumda.
Bir de ölsün değil de ettiğini bulsun dediklerim var, bulurlar inşallah hala beklemedeyim...
0
Aman Sen de
(20.10.16)
Beddua etmem de allah bildiği gibi yapsin der gecerim. Genelde tutar da. Ufak tefek seyler ama. Hic ciddi manada beddua edecek kadar kinlenmemisim herhal.
0
rayde
(20.10.16)
yakın bir arkadaşım kız arkadaşının dolduruşuna gelip söylemediğim şeyleri "sen bunları nasıl söylersin" diye tartışmıştı benimle. kızı da sevmiyordum; ağzımla dolu dolu "sen o kızı dinleyip kaç yıllık arkadaşını hiçe saydın ya inşallah ayrılırsınız" dedim.

evlendiler :)

sonra boşandılar.
0
montauq
(20.10.16)
Oldu :( Lisedeyiz, en samimi olduğum arkadaşlarımdan bir tanesi yanık olduğum kızın da dahil olduğu bir grupla piknik tertiplemiş. Kız da özellikle davet edilmiş. Delikanlılık raconuna göre bu itin de beni davet etmesi lazım ki kızla aramı yapabileyim. Bütün arkadaş grubundan gizli gelişen bu olayları duyunca "ulan inşallah öyle bir şey olur ki bok gidersiniz siz o pikniğe" minvalinde bir şey dedim. En sevdiğim hocam o günün sabahı şehir merkezinde 6-7 kurşunla vuruldu ve kimse bir yere gidemedi.
0
sedet elimde buyudu
(20.10.16)
Ben eğer haklıysam beddualarım inanılmaz tutuyor.
Hep patronlarıma beddua ettim ama.
İlk patronuma ettim, 1-2 ay sonra hırsız olduğu anlaşıldı kovuldu.
2. patronuma ettim o da 1 hafta sonra anlaşıldı hırsızlık yaptığı.
3. patronuma ettim bu sefer benden sonra aldığı eleman mallarını çaldı
0
matilda
(20.10.16)
hiç tutmadı ama umudumu canlı tutmaya devam ediyorum. şaka lan şaka kimseye bi bok olsun istemem ama en çıkmazda olduğum zamanlarda benim üzerimden keyif egosu tüttürenleri de mutsuz görürsem "naber" demek isterim.
0
for day to break
(20.10.16)
oldu. hem de sonradan çok üzüldüm. çok büyük bir beddua etmiştim ve tuttu malesef..
0
sta
(20.10.16)
(10)

Sıra dayağa gelmiş mi?

oz suser
merhabalar,bundan yaklaşık 2 ay önce üst katımdaki dublekse bir aile taşındı.bunların 20-25 yaşlarında bir çocuğu var.söylediğine göre profesyonel olarak müzikle uğraşıyormuş.apartmanın yalıtımının da etkisiyle gece gündüz demeden evin içinde bir uğultu ile uğraşıyoruz.yaptığı müzik de şu reklamdaki
merhabalar,
bundan yaklaşık 2 ay önce üst katımdaki dublekse bir aile taşındı.
bunların 20-25 yaşlarında bir çocuğu var.
söylediğine göre profesyonel olarak müzikle uğraşıyormuş.
apartmanın yalıtımının da etkisiyle gece gündüz demeden evin içinde bir uğultu ile uğraşıyoruz.
yaptığı müzik de şu reklamdaki tarzda.(git: www.youtube.com
son bir aydır:
-yönetici ile beraber kapısına çıkıp uyardığımızda yalıtım yapacağını sonra sorun kalmayacağını söyledi.
-aradan 1 hafta geçtikten sonra kendim çıkıp söylediğimde sesin kendilerinden gelmediğini iddia etti.
-sonrasında ev sahibini aradığımda uyaracağını söyledi. değişen bir şey olmadı.
-en son pazar gecesi polisi çağırdım.polise de gürültü yapmadıklarını belirtip 23:00'a kadar hakkı olduğundan bahsediyorlardı.polis gittikten sonra yukarı kattan bağıra bağıra "cinnet sonrası beni öldüreceğini" söylüyordu.gece 12 sonrası yine 5-10 dakika son ses müzik açmış ve gece boyunca çığlık atarak ortada dolaşmış.
konu ile ilgili medeni insanın davranacağı şekilde bildiğim tüm yolları denediğimi düşünüyorum.
artık medeni insan gömleğini bir kenara bırakıp orman kanunlarına geçiş yapayım diyorum.

son olarak gömleği çıkarmadan şunu da deneyebilirsin diye bir tavsiyeniz var mı?
0
oz suser
(18.10.16)
Çocuğun babasıyla konuşun ve yalıtım konusunda baskı yapın. Ben olsam zile basıp içeri el bombası atardım. Siz de olur olmadık zamanlarda kapılarına torpil falan atarak rahatsızlık verebilirsiniz. Kapılarını çamurlu ayakkabılarla kirletebilirsiniz.
0
dissendium
(18.10.16)
Çocuğu zaten piyasaya çıkarmıyorlar. Ne zaman kapısına gidilse hemen babası çıkıyor.
O da enteresan şekilde gürültü yapmadıklarını inkar etmekte.
Sorun bende mi diye düşündüm ancak yönetici de sesin alt katın koridorlarını inlettiğine şahit.
0
🌸oz suser
(18.10.16)
Imza toplayarak kiracıyı attirmak gibi birsey vardi sanirim.
0
naharir
(18.10.16)
Sen de hayvan gibi ses yap ya da tavana vur sürekli uzunca bir tahtayla.
0
buff
(18.10.16)
naharir
(18.10.16)
@j r r tolkien hayrani hanımın eli ayağı titredi , gitme diyince kapıdan döndüm.
0
🌸oz suser
(18.10.16)
Müzik fena değilmiş :)

Şiddete başvurmadan son bir kez daha konuşun bence.
0
6 yasimdan beri metal dinliyorum
(18.10.16)
@6 yasimdan beri metal dinliyorum sürekli aynı şey çalınca emin ol fena oluyor.
Televizyonda reklam çıkar çıkmaz dayanamaz değiştirir oldum :)
0
🌸oz suser
(18.10.16)
yasal yollara başvurmaktan çekinmeyin rahatsız olan sadece sizseniz işiniz zor tabi ama yine, yine yine polise başvurun. allah muhafaza orman kanunlarında işler çok pis yerlere ulaşabiliyor. medeniyetten asla lütfen şaşmayın.
0
for day to break
(18.10.16)
Yalıtım sizi kurtarmaz çünkü yalıtım işi sandığınız gibi yapılmıyor. Odanın içine dört duvar artı tavan artı tabana bir kat daha duvar örmeleri gerekiyor. O bile düşük frekansları yeterince kesmeyecek, uğultu inceden gelmeye devam edecek.
0
alperz
(18.10.16)
(3)

faranjit, sümük ve öksürük

gokyuzu gibi
duyurunun doktorları. kronik faranjitim var. son 2-3 defadır şu şekilde gelişiyor önce faranjit oluyorum, sonra sağlam balgam ve sümük iğrençliğini takiben birlikte öksürük krizleri başlıyor. bir doktor astım başlangıcı olabilir dedi (ciğer filmleri temiz) bir doktor geniz akıntısı öksürüğe sebep ol
duyurunun doktorları. kronik faranjitim var. son 2-3 defadır şu şekilde gelişiyor önce faranjit oluyorum, sonra sağlam balgam ve sümük iğrençliğini takiben birlikte öksürük krizleri başlıyor. bir doktor astım başlangıcı olabilir dedi (ciğer filmleri temiz) bir doktor geniz akıntısı öksürüğe sebep oluyor dedi, diğeri de sinüzlere bağladı olayı. neden olabilir sizce? çok sıkıldım bu öksürükten zira başladı mı 2 ay sürüyor.
0
gokyuzu gibi
(18.10.16)
genelde geniz akıntısından olur ciğerler dolu değilse. siyah turp+bal öneririm. google da bak tarifi var.
0
cekilmis gayfe
(18.10.16)
Bana astim ilaci vermisti doktor. Benim krizler de o kadar suruyor, turp tarifini denemedim usengeclikten. Ben akcigerleri elime aliyodum yani.
0
kuehles blondes
(18.10.16)
ben hala kurtulabilmiş değilim. ama çok çok daha iyiyim. b gurubu antibiyokt kullandım da şöyle böyle iyi oldum valla. doktor bana enfeksiyon kapmışsın eğer gebeysen bu enfeksiyon sana haptan daha çok zarar verir dedi. enfexia diye bir ilaç kullandım. ilk gün cır cır yaptı, sonra midemi acıttırdı ama hepsi geçti ikinci gün.

denediğim koca karı ilaçları: papatya suyu buharı çekmek. burnumu açtı ama en fazla 1 saat sonra tekrar tıkanık.
adaçayı gargarası yapmak: bir halta yaramadı.
bol zencefil tüketmek: bir halta yaramadı son gaz burun tıkanıklığı öksürük.
nefes egzersizleri ve meditasyon yapmak: bunu iyi olmak için yapmadım zaten iyi etmedi de.
yaptığım en mantıklı iş devlet hastanesine gidip enfeksiyon kaptığımı öğrenip 1 kutu antibiyotik kullanmak oldu.
ama kullandığım süre içinde bol dinlenme ve sıvı tüketme gerekliymiş. ve tekrar üşütmemek.
0
for day to break
(18.10.16)
(20)

aşağılık kompleksim mi var acaba ?

Esinsin
arkadaş grubumuzda bir çocuk var kendisi müzisyen..bana göre sanat toplum içindir. Biz onu dinlemesek, izlemesek, beğenmesek o var olmaz. Ama kendisi öyle bir egoya sahip ki her fırsatta "ben müzisyenim, insanlar bana tabii hayran olcak onlar kim ki ? " modunda takılıyor. bana da ne söylese batıyor
arkadaş grubumuzda bir çocuk var kendisi müzisyen..bana göre sanat toplum içindir. Biz onu dinlemesek, izlemesek, beğenmesek o var olmaz. Ama kendisi öyle bir egoya sahip ki her fırsatta "ben müzisyenim, insanlar bana tabii hayran olcak onlar kim ki ? " modunda takılıyor. bana da ne söylese batıyor ya bazen diyorum çocuk haklı sonuçta bir sanat icra ediyor ve beğeniliyor o kadarcık da olsun diyorum. ama bazen de o üstten bakan tavrı deli ediyor.
sizin çevrenizde de var mı böyle sanatla uğraşıp yüksek ego sahibi insanlar ? ben mi yanlış anlıyorum acaba yoksa kıskanıyor muyum ? her türlü eleştiriye de açığım.
biraz bu konularda konuşmak istiyorum.
0
Esinsin
(18.10.16)
too much ego will kill your talent derim
0
freebird5406_2
(18.10.16)
öldürmüyor da itici yapıyor bence @freebird5406_2
0
🌸Esinsin
(18.10.16)
Sanatçıların çoğunun inanılmaz egoları olur; bence birçoğunun hakkı da bu. Ama yakınımda böyle insanların olmasını istemezdim. Karar senin ama rahatsız olman normal.
0
fragile lady
(18.10.16)
sanat sanat içindir demesi onu ego sahibi yapmaz.
ben de sanat sanat içindir diyorum mesela. Sanat toplum için olunca hande yener'de sanatçı sayılıyor, serdar ortaç'ın da yeni albümü merakla bekleniyor.

e her birimiz sanatçı olmadığımıza göre, bizim taleplerimiz doğrultusunda yapılan eserlere sanat diyebilir miyiz? sanatın ne olduğunu öğrenemeden ölüp gidiyoruz böylece. çünkü şarkıcılar ne istenirse onu yapıyorlar. ufuklar daralıyor.

Sana bu şekilde bir açıklama yapsa mütevazi olurdu sadece. belki de bunu algılayabileceğine inanmamıştır.
0
theli
(18.10.16)
@fragile lady peki neden hakkı olduğunu düşünüyorsun ?
0
🌸Esinsin
(18.10.16)
@theli bambaşka bişeyden bahsetmişsin şuan ben halkın beğendiği herşey sanattır demedim ki . demet akalın hande yener vs alakasız kaldı yani.

klasik müzik de yapsan bunu toplum için yapıyorsun yani ilgi görmesen bir kesim tarafından beğenilmesen ya da para kazanmasan bunu yapmazsın, aynı şekilde demet akalın, hande yenerde her kesimden ilgi görmüyor. toplum deyince direk hande yener dinleyen kitlenin aklınıza gelmesi ilgin.
0
🌸Esinsin
(18.10.16)
peki öyleyse cevabımı değiştiriyorum; evet aşağılık kompleksiniz var ve söylediğiniz gibi kıskanıyorsunuz.
0
theli
(18.10.16)
hiç çekilmez böyle insanlar. aslında zavallı ve gerizekalılar. zavallılar çünkü azıcık bir övgü karşısında herkesten aynı muameleyi bekleyip bulamadıklarında intihara bile gidiyorlar. ben sanat tarihi okudum bir sürü örneği var. hem yeteneklerini sergileyip hem de sağlam duruşlarını korumaya zekaları yetmiyor. sanatçı dendi mi neşet ertaş gibi olmalısın. cenazesinde millet saygı durdu. mütevazilik bir sanatçı için kaybedilmeyecek bir nimet. yok sanatçıyım egom var, göt lalesi seni, pabucumun egolu sanatçısı.

bence aşağılık kompleksin yok. ben hiç dayanamam böyle tiplere.
0
for day to break
(18.10.16)
ben de müzik yaptım. 10larca hatta 100lerce bestem var. yaptığım işin iyi olduğunu düşünüyorum. türkiye'nin pek çok yerinde sahneye çıktım. haliyle bu ortamın içinde fazlasıyla bulundum.

türkiye'de kaliteli müzik yapmak ve bir kitle elde etmek çok zor. benim gördüğüm örneklerde kaliteli müzik - kitle yok, kalitesiz müzik - kitle yok, kalitesiz müzik - kitle var durumları söz konusu oldu. yani kaliteli müzik - kitle birlikteliği olduğunda biraz daha farklı şeyler konuşulabilir. çünkü kitle önemlidir. kitle oluştuktan sonra artık senin peşindedir ve senin yapacağın şeylere inanır. onlara yönelik bir şey yapmak zorunda olmazsın çünkü zaten onlar seni sen olduğun için takip ederler. örnek veriyorum bir pop şarkıcısının kitlesi, o rock yaptığında "allah belanı versin bu ne biçim müzik" demez. "vay be rock'ı da güzel yapmış" ya da "rock olmamış sende" gibi bir ayrım olabilir. bu noktada kitleyle dialogta olmak ve kendini üstün görmemek yani onlara kendini anlatmaya çalışmak aslında seni kalıcı yapan şey olacaktır.

diyeceğim o ki, gerçekten çok kaliteli işler yapıyor yani kendine has ve sadece kendi içinden geldiği gibi şeyler üretiyor ve bununla birlikte takipçisi olan bir kitle varsa, o kitleye karşı kayıtsız kalmak anlamsız büyüklükte bir egodan başka bir şey değil. çünkü siz bir şekilde o sahne atmosferini tattığınızda, peşinizde irili ufaklı sürüklenenler oluyor. bunlar o gün kendilerine bir tutunacak dal aradıkları için, farklı olmak için, sadece sizinle sevişmek için veya adını kullanıp hava atmak için, en son ihtimalde de gerçekten yaptığınız işten kendine bir pay çıkarabildiği için böyle davranıyor olabilir. bu yükü kaldırmak zor iştir. bu içi boş hacmen büyük yükü taşıdığını düşündükten sonra, ilk gelen ağırlıkta yere yıkılmak da olasıdır.

yani ego kötüdür. ego beraberinde saygısızlığı getirir. insan ne yaparsa yapsın saygısız davranması meşru kılınamaz. piyasa ise iyi enstrüman kullanan ve iyi müzik yaptığını düşünen egoistlerle dolu. bu yüzden de ülkeden adam akıllı bir müzik grubu çıkması çok nadir görülüyor.

uzun oldu biraz ama idare et :)
0
kfk
(18.10.16)
@kfk şöyle aslında kendisi gerçekten yakışıklı birisi ve çoğu insan müziğine değil tipine geliyor aslında çünkü tüm hayran kitlesi 14-17 yaş arası ergen kızlardan oluşuyor. ama o bunu çok iyi müzik yapmasına bağlıyor. bir kere yüzüne karşı dedim sence bu 14-17 yaş arası kızlar senin müziğinin yüksek kalitesinden anlıyorlar mı dedim ? o hala aynı şeyleri tekrar etmeye devam etti :)
0
🌸Esinsin
(18.10.16)
Sanat toplum içindir meselesine ben de katılmıyorum. Sanat, topluma fayda kaygısı güdebilmeli ama gütmezse de canı sağolsun. Bir zorunluluk olarak görmüyorum bunu.

Konuya dönersek, sanatçı kimliği olsun veya olmasın mütevazi olmak bir erdemdir bence. Bu elemanın davranış şeklini ben ahlaksızlık olarak görüyorum bu yüzden. Dolayısıyla bu şekilde aşırı özgüven sergileyen, tabiri caizse götü kalkık tiplerden ya uzak dururum sinir olmamak için ya da dehşetli laf sokar yerine oturturum. Kıskandığını zannetmiyorum, bence sen de sadece sinir olmuşsun.
Etrafımda sanatla uğraşan ve böyle egosu yüksek insan yok. Ama ben elediğim için mi yok, yoksa denk gelmedim şanslı mıyım bilemedim.
0
buff
(18.10.16)
@buff aslında sanat toplum içindir derken aklımdan geçen şey şuydu sanatçıyı var eden toplumdur onu dinleyen, izleyen, beğenen bir kitle olmasa o var olamaz bu egolara da sahip olamaz. yani aslında onu var eden şeye tepeden bakıyor çoğu sanatçı. tamam sanatına devam ederdi belki ama kimse beğenmediği için bunca egoya da sahip olamazdı.
0
🌸Esinsin
(18.10.16)
@esinsin

işte tam olarak bunu demek istemiştim ama direkt yaptığı işe saygısızlık etmek istemedim :)

bize de her konserden sonra ortamda ne kadar kız varsa yazılıyordu. çoğu grup bu kızları "oha süperiz lan biz müthiş grubuz herkes bize hasta" olarak yorumlardı. yıllarca anlatamadım bunların geçici, yapılan işin kalıcı olduğunu.

ünlü olmak herkesin hoşuna gidiyor. ekşi'de bile çoğunluk bir entry yazıp debe'ye girmek için yırtınıyor. her taraf seks başlıkları doluyor öte yandan. "kız düşürmek" mevzusu bile ortamda 'ekşiden kız düşürdüm yea' mantığıyla ego yapmak için kullanılabiliyor. yani bu iş böyle. insanlar bunu bir anda edinince ne oldum delisi oluyorlar.

gerçekten güzel bir müzik yapıyorsa dost olun, acı söyleyin. bilsin elindekinin kıymetini. o kızlar gelir geçer çünkü. bi süre sonra "abi yok yaaa müzik piyasası bitmiş" diyip bırakacak yoksa :) sendeki de kompleks değil. bunu anormal karşılaman ve bu egoyu kabul etmemen gayet normal.
0
kfk
(18.10.16)
@kfk aslında o kadar çok ama o kadar çok anlattım ki ona ama anlamamakta çok ısrar ediyor. hatta sen müzisyen olmasan saygıdeğer bir insan olmıcakmışsın demek ki herşeyi müzisyen olmana bağlıyorsun kendine kendin olduğun için değil müzisyen olduğun için değer veriyorsun herkesten de aynı şeyi bekliyorsun dedim satış danışmanı olsan mesela saygıdeğer olmayacak mıydın ? dedim. dediği şey şu "sen beni çekemiyorsun."
0
🌸Esinsin
(18.10.16)
her yıl yaklaşık otuz bin film, iki milyon kitap, yüz bin albüm üretiliyor dünya üzerinde.

daha sanat ne diye toplum içindir yorumları yapılıyor ki?.. sanat, yaratma/üretme kaygısı ego ile ilgili bir durum. yıllar evvel bir doom metal demosu kaydetmiştim, tamamen kendi egomu tatmin etti.

çevremde var öyle insanlar. hep var. biri de benim. canlı müzik olaylarına çok ekmek de yedim, para da kazandım vakti zamanında. burnum yukarılarda mevzu müzik olunca.
0
mermize
(18.10.16)
bu arada madem sanat kimin içindir konusu tartışılıyor, onun hakkında da iki kelam edeyim.

hepimiz toplumun bir parçasıyız. o çomar diye nitelendirdikleriniz dahil, herkesin aslında bu topluma karşı bir farkındalığı var. çoğunluk ise bunu ifade etme zorluğu yaşıyor. son derece derin bir konu bu. geleneklerle, kendisine dayatılanlarla, cehaletle bastırılıyor pek çok kişi. bazıları da bu farkındalığı dışa vurmaya meyilli. bunu bir topluluğa konuşarak liderlik ederek de yapabiliyor, sanat üreterek de. sanatı kendi farkındalığını ortaya koymak için üretiyor olsa da, aslında toplumda kendi gibi düşünen pek çok kişiyi hedefine almış oluyor. yani iş yine topluma dönüyor dolaylı olarak. bu noktada "toplum bunu ister, böyle yapmalıyım" konusu apayrı bir başlıktır. bunu zaten prodüktörler yıllardır sanatçıların işlerini belli kalıplara sokarak elde ediyor. sadece kendi içindekileri konuşmak yerine sanat yoluyla anlatanlar da aslında kendi gibi düşünen başkalarıyla kuracakları dialogu sağlamış oluyorlar. bu da onların yöntemi. bu detayı gözden kaçırmamak gerek. bu tür bir karşılık bulmanın manası çok büyüktür sanatçı için.
0
kfk
(18.10.16)
@mermize senin durum farklı aslında. benim bu bahsettiğim arkadaş mesela para getirmeyen hiç bir iş yapmaz. sen kendi egon için kayıt yaparsın o para için yapar. insanlar neyi seviyorsa, istiyorsa ve para neredeyse ona yönelir. yani sırf insanların ilgisini çekmek, beğenilmek ve para için yapar yapacağını. ben sanat yapıyım kendim tatmin olayım yeter kafasında değil yani.
0
🌸Esinsin
(18.10.16)
mütevazi olmak bir erdemdir. o arkadaşın dünya üzerindeki kıytırık bir barda iki gitar tıngırdatıp kızları coşturan milyonlarca müzik grubundan birinin üyesi. freddie mercury olsa egosu şişsin, ki ona da ego değil haklı gurur derim ben anca. bir şey olamadan götü kalkan bu tiplere sinir olmamak elde değil. sanatçı yaratıcılığının belki asosyallikle, yalnızlıkla, acıyla belki de mevsimlerle bile doğrudan bağlantısı olabilir ama egoyla yok bence. kendine güvenmekle, egoist olmak aynı şey değildir. hatta bana kalırsa aşağılık duygusundan kurtulmak isteyen insanlar sürekli olumlu yönlerini parlatırlar. yoksa iyi müzik yapan bir insan bunun taktir edildiğini göremeyecek kadar kör olamaz. ancak kompleksi olan bir insana gördüğü ilgi yeterli gelmez. hep daha fazla vurgulanmasını ister, bu olmayınca da kendi kendini över.

bana kalırsa sende sorun yok. ama bu arkadaşından hoşlanmadığın da çok açık ortada. boşuna kendini yıpratma, hayatından çıkar gitsin.
0
karakarinca
(18.10.16)
Bence eleman mal ama sen de buna ragmen alttan alttan cekemiyorsun ben de boyle birilerinin hayran oldugu bir sey yapsaydim keske durtusyle bana kalirsa.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(18.10.16)
meheh cevapları okumadım. ama sanat toplum içindir demek seni toplumun erişebileceği bir sanatın savunucusu yapmaz, eğer kaygın buysa. tam aksine bu fikir modern sanat ortaya çıktığında oluşan, sanatın toplumu yönlendirmesi gerektiğine inanan insanların savunduğu bir şey olmuştur. halkın anlamayacağı, yüksek kültüre hitap eden ama toplumu da kendi doğrusunca dönüştürmeye çalışan bi sanatçı profili bunu benimser. sanat sanat içindir ise postmodernist bi yaklaşımdır, halk kültürüne de genellikle daha yakındır. kalıpları kullanırken aslında arka planını bilmeyince düşündüğümüzün tam tersi bi şeyi ifade etmiş olabiliyoruz.
0
snape i başından beri tanırım
(18.10.16)
(23)

bunu kıskandınız mı ?

sorunvar
https://www.instagram.com/zey_zor/?hl=tr kıza bak hayata bak :p Ne düşünüyorsunuz :)
www.instagram.com kıza bak hayata bak :p Ne düşünüyorsunuz :)
0
sorunvar
(17.10.16)
hayır
0
fragile lady
(17.10.16)
Asla
0
Kizkurusu
(17.10.16)
pozları çok salakça
erkeğim erkek tarafı olarak bu hayatı kıskanmam.
0
basond
(17.10.16)
Suna cok guldum :)))))


www.instagram.com

Düşünsenize sabah uyanıp yataktan çıktığınızda ilk gördüğünüz şey bu manzara oluyor

Alttaki yorum: düşünemedim


Kıskanmadım bu arada :D
0
neferkitty
(17.10.16)
baya baya gosteris meraklisi bi hatun. ayni sartlara sahip gosteristen uzak sade ve dogaclama kareler olsaymis ufaktan bi kiskanma olurdu. Bu hesap iticilik akiyor.
0
yons
(17.10.16)
Yons +1

Cansu taşkına benzettim çok itici
0
yue
(17.10.16)
İticilik akıyor +1
0
klar
(17.10.16)
Bu ablaya gelene kadar ooo kıskandığım milyonlarca insan var. Birkaçını şöyle belirtmek noktasında... Lindbergh, curie, da vinci, pilatre de rozier, wiessner, pasteur, darwin, sadun boro, poincare, bernoilli, ketin, gagarin daha sabaha dek sayarım, sidikli bi kadına gelene kadar daha bütün karayip korsanları var.
0
kargn
(17.10.16)
Beni kiskandiracak bir sey gormedim. Dolayisiyla hic kiskanmadim.

Edit: "Canim baklava isterse kocam beni Gaziantep'e goturur" durum felaket:))
0
stavro
(17.10.16)
baklava tepsisi biraz moralimi bozmadı değil.
0
pamuk helvalar cebe
(17.10.16)
@yons +1
0
ruhen hastayim ben
(17.10.16)
bisikletini kıskandım benimkinden daha güzel.
0
for day to break
(17.10.16)
ben kıskandım valla. hayat ona çok kolay geçiyormuş gibi geldi.
0
for day to break
(17.10.16)
Her yeri gezme imkanı olmasını kıskandım (hem zamanı hem parası bol gibi). Ama onun yerinde olmak istemezdim yine de, kimbilir o imkanların bedelini nasıl ödüyordur (belaltı ima yapmıyorum sadece bazı şeyler çok güzel gidiyor gibi göründüğünde onu dengelemek için el mahkum hayatın başka kısımlarından birşeyler eksiliyor).
0
Sulfoxaflor
(17.10.16)
hayvan gibi kıskanmışlar gelip burada tatava yapıyorlar.

ulan sabah akşam yenibosna üst geçidini görüyorsunuz gelip gak guk yapıyorsunuz
0
lonelyman
(17.10.16)
Sulfoxaflor + 1
Gezebilmesi güzel, ne mutlu ona. Çatır çatır kıskanmadım ya da 'Keşke onun yerinde olsam' demedim ama 'Ne güzel gezmiş/geziyor' dedim ama kadını itici bulduğumu söylemeliyim. Yani, yaşadığı hayat bana göre kolaydır belki; durmadan gezebilmeyi isterdim ama bu kadın olmak istemezdim. Yoksa, kıskanmama değil; kıskanabileceğim birçok kadın var önümde arkamda.
0
aychovsky
(17.10.16)
bu kadar boş yaşamasına rağmen bu kadar imkana sahip olmasını kıskandım. o imkanlarla neler yapılabilirdi oysa ki..
0
format c
(17.10.16)
valla çok amelece geldi bana. eyfel kulesi nedir ya onun modası geçti. ben bir ülkede az turistik, kimsenin gitmediği yerlere gitmek isterim. amk eyfel kulesi, burj el arap, napoli falan bunlar nedir ya. dubai zaten hiç ilgimi çekmez sıfır. fransaya gidecek olsam korsika adasına giderim. italya'da sicilya adasının köylerine veya sardunya adasına giderim. böyle amelece bir vizyonum yok kıskanmadım.
0
cekilmis gayfe
(17.10.16)
kıskanmadım ve bunun neresi çok para? herkes yapabilir yaptıklarını. kız çok kasıntı/yapmacık kocası da onun oyuncak ken'i gibi duruyor. türklerde bi görmemişlik hep oluyor zaten.

edit: profilindeki Guide to Luxury• •Travel & Personal Style Blogger yazısı her şeyi özetliyo.
0
sayns
(17.10.16)
tik almak için kıskanmamız gerekiyor sanırım:)
0
nothing in my way
(17.10.16)
yazmis oldugu bolge hakkindaki yazilari okudum da detay ve ipucu yok. bu nedenle pek bir duygusal reaksiyon gosteremedim. biz yapamadiktan sonra bazi seylerin anlami yok.
0
evimin paspasi
(17.10.16)
rhan
(17.10.16)
hiç de kıskanmamışlar.
Ya böyle tip kadınları beğenen erkekler olduğuna inanamamak kıskanmak mı peki?
0
neynep
(18.10.16)
(20)

Türkiye'de is yapan insanlar neden bu kadar yalancı?

fraise
Evet, neden? Birine doğruyu söylemek çok mu zor? Emlakcisindan tutun da tesisatcisina kadar herkes mi yalan söyler? Eve bakarken sağlam olmayan binayı sağlam diye yutturmaya çalışıyorlar. İyi bir ev bulup taşınırken boyacilar 'öyle süper yaparım böyle süper yaparım' deyip balkonu bile boyamadan git
Evet, neden? Birine doğruyu söylemek çok mu zor? Emlakcisindan tutun da tesisatcisina kadar herkes mi yalan söyler?

Eve bakarken sağlam olmayan binayı sağlam diye yutturmaya çalışıyorlar. İyi bir ev bulup taşınırken boyacilar 'öyle süper yaparım böyle süper yaparım' deyip balkonu bile boyamadan gitmişler. Eve kadın çağırdık temizlik için üstünden ben bir daha yapmak zorunda kaldım. Bir de bunlar hep birilerinin tanıdıkları, yabancı olsa ne olacaktı acaba? Ev eşyalarıni 3 hafta önce teslim etmeleri gerekiyordu; hala yarısı ortada yok. Bir de her gün arayıp valla yarın, billa yarın diyorlar. Tamamini gönderdik diyorlar kamyon geliyor, eşyalar yok. Tesisatçı gelecek güya sabahtan beri bekliyorum; ortada yok. Arayınca da '1 saate ordayim' diyor. Televizyon aldık, kapının önüne bırakıp gitmişler. İnsan bir arar.

'Istediğiniz kumaş yokmuş onu bekliyoruz, acil başka iş çıktı biter bitmez geliyorum. Boya bitti o yüzden boyayamadim' vs demek çok mu zor? Niye yalan söylüyorlar?

Çok doldum duyuru. Düzgün is yapan çok az insan mı var yoksa bana mı hep kötüleri denk geldi?
0
fraise
(17.10.16)
kalitesiz bir milletiz, dokusu böyle maalesef.
0
passion rules the game
(17.10.16)
Is ahlaki eksik ne yazik ki.
0
kuehles blondes
(17.10.16)
emlakçı dünyanın her yerinde aynı.

aynısını almanyada da, avusturyada da yaşadım ev bakarken. emlakçılar üzerinden tek düşüncem var, emlakçıya güven olmaz.

diğerleri için bence sizinde hatanız var, tvyi evin önüne bıraktılarsa sokun bıçağı, sonra kabul etmiyorum odaya gelip kurulması lazımdı diyin. hee sizi eğer kurulumsuz sipariş ettiyseniz hukuken bırakıp giderler bu kadar. aramasına gerek yok. tamamen kargo sistemindeki anlaşmanıza bağlı.

bunların çoğunda genelde referanssız iş yapmamakla çözülecek şeyler.

ben çoğu zaman 3-5 fazla vereyim ama amazondan alayım, x şirketinden alayım, şuradan sipariş edeyim derim.

kısaca kalite üzerinden iş yapın. yoksa bu bahsettikleriniz dünyanın çoğu yerinde aynı aslında.
0
kurnaz
(17.10.16)
Kurnaz gayet kaliteli yerlerden alışveriş yaptık. Kurulum sözleşmemiz vardı, adamlarla telefonda tartıştık iade yaptık zaten ama ben bunları yaşamak zorunda değilim ki.

Birinde benim hatam olur, ikisinde olur. Hepsinde mi benim hatam var?
0
🌸fraise
(17.10.16)
türkiye'de herkes birilerini çok afedersin düdüklemekle meşgul olduğundan normal bunlar. adamı düdüklüyolar mesela, o da diyor ki e ben de birini düdüklemeliyim bu işler böyle diyor, seni düdüklüyor. bu böyle kartopu gibi büyüyor, yayılıyor.

işini iyi düzgün yapan birini bulman imkansız, bence bu beklentiyle kendini yorma. herkes en kestirmesinden işini halledip gitmeye bakıyor, maalesef.
0
evde liyakat kalmamis
(17.10.16)
Evimize tadilat yaptırırken çok çekmiştik ustalardan. İşleri yarım bırakıp gidiyorlardı hep. Misal adam başka büyük bir inşaatta günlük iş buluyor, senin işini yarım bırakıp gidiyor. Diğer taraf bitince, artık 1 hafta, 10 gün sonra tekrar geliyor.
Her adımda başka sorun çıkar, bir de iş bitince başta söylediklerinden daha fazla para koparmaya çalışırlar. İşini düzgün yapan dürüst biri bulmak çok zor, herkes çakallık peşinde.
Rezalet yani. Kolay gelsin, bunlar hep deneyim işe. Kimseye güven olmuyor.
0
peggy
(17.10.16)
@fraise

açıkçası gereksiz sinir yapıyorsunuz bence. kavga edecek durum yok, direk bunu eve gelip kuracaksınız diyip telefon açıyorsunuz gelecekler, saatleri de onlar uyduracak siz değil. çözüm çok basit aslında.

3 hafta önce teslim edilmesi gereken ürün teslim edilmediyse o şirket boktandır, ben hayatta kabul etmem, 1 gün geçsin ararım, iptal ediyorum derim noterden yollarım gereken belgeyide, niye yapayım ki. ek olarak orada burada olan şirketten alış veriş yapmam ikeadır alacağım yer zaten bunlardan dolayı. hangi şirketti bu mobilyacı?

tesisatçılar için başkasını çağıracaksınız, hangisi önce gelirse.

sinir yapılcak bir durum yok, müşterinin peşinden koşsunlar, siz niye koşuyorsunuz anlamadım.
0
kurnaz
(17.10.16)
Ben eve usta sokmuyorum. Boya falan ne iş varsa kendim yapıyorum. Biraz yorucu oluyor ama başım ağrımıyor.
Mobilya gibi işlerde zamanında teslim eden firmaları seçiyorum, mümkünse ikeadan alıp eve kendim taşıyorum. Temizlikçi bizim eve giremez mesela.

Maalesef memleket esnafı böyle. Mümkün mertebe uzak durmaya çalış. Sayelerinde her işi yapmayı öğrendim zaman içinde.
0
babilbaligi
(17.10.16)
bu arada emlakçı mesela, ben 1 sene olmadı eve taşınalı, ev bakarken ana avrat düz gidilecek avusturyalı bir emlakçıyla muhatap oldum. randevumuz var iken, randevuya gidince "ben verdim o evi yeaa" tarzında cevap verdi.

bende internette bu adamın anlaşmalı olduğu emlak şirketlerini buldum, tek tek o şirketlerin sahipleriyle görüştüm. kimisi klosterneuburgda kimisi 1. viyanadaydı.

neyse bir bir saydım bu adamlara çalışanlarının yaptıklarını. sinirlendim ama emlakçılar böyle. öyle kolay kolay birinin yüzüne yalancı diyemezsiniz, ben deme şansı elde ettim, sokak ortasında adamın da ağzına sıçtım. mutlu bir insan oldum ardından mesela.
0
kurnaz
(17.10.16)
konunun özeti : ücretini iş tamamlandiktan sonra verin canla başla çalişirlar o zaman. iş para da bitiyor. benzerlerini ben de az çok biliyorum.
0
1adam
(17.10.16)
ustalarla tavsiye üzerine çalışılır. bir tanıdık kendi evini yaptırmıştır ve bu yüzden size tavsiye eder.

rastgele birilerini çağırırsanız böyle şeyler olabilir.
ayrıca balkonu yarım boyamışlarsa paralarını eksik verin, evi yarım temizleyen kadına da öyle, hepsine de öyle.

bizim çevre referansla iş yaptırdığı için böyle sorunlar pek yaşanmıyor.
0
kupigometa
(17.10.16)
heh işte welcome to real world bende senin bulunduğun noktadan sonra reel anlamda değiştim. İş yapan insanlara karşı soğumaya başladım.

Hani bi söz var bizim akıllı insana değil dürüst insana ihtiyacımız var diye aynen öyle hepsi 40 takla atıyor çakallıkların ardı arkası kesilmez sonra daha seni tanımaz.

İşte insanlar güven satmaya başlıyor bu noktadan sonra düzen bunun üzerine kurulmaya başladı.
0
basond
(17.10.16)
Bizde yalan binse elde birdir.
0
burya
(17.10.16)
aslında dürüst olsalar hayat onlara daha kolay geçecek. mutlaka her konu için bir senaryo üretirler, her dalavereyi kılıfına uydurmaya çalışırlar. öyle çoklar ki Allahım. buna da ticaret ahlakı derler. yukarda dedikleri gibi sen de parayı hemen verme.
0
for day to break
(18.10.16)
Yalansız iş halletmek beceri ve zeka gerektiriyor, biz de biraz tırtız da ondan.
0
arnold schwarzeneger
(18.10.16)
mayamız bozuk bence ondan.

iş yaptırmak için 3 kuruş fazla verip şirketlerle çalışın ve sözleşme imzalayın.
0
gonulcelen87
(18.10.16)
çünkü genel olarak ahlaksızız.
sadece iş hayatında değil.
din (şekilcilik) çok, ahlak yok.
0
supermatik
(18.10.16)
Yalanlar içinde büyüyoruz. Yalan söylemezsek kaybedeceğimizi düşünüyoruz. Özsaygı kavramından haberimiz bile yok.
Bireysel nedenlerin bir kısmısı bunlar.

Standartlaşmamış, kontrolsüz, vurguncu bi ticaret yapımız var. Ve fakir bi ülkeyiz. Bunlar da ekonomi ayağındaki nedenlerin bazıları.

Esnafın yaptığı işten kazancı tatminkar olsa, işi geciktirdiğinde veya tamamlamadığında işlevsel kontrol birimi olsa bu tür şeyleri çok fazla yaşamayız.
Bu nedenle büyük firmalara yönelmeye çalışıyoruz. Kazanması adının devamına bağlı, adını kirletmek istemez diyoruz. Satandart işleyişi var, kafasına göre takılmaz diyoruz.

Lisanslı çalışma şartı olmalı ve lisans iptal edilebilir olmalı. Her alanda ama. Finlandiyanın eğitim sistemi dillere destan oldu, büyük başarılar elde ediyorlar. Öğretmenlerini her sene kontrol eden ve geliştirme programları olan bir sistemleri var. Biz yerlerde sürünüyoruz. Oysa zaten iyi eğitemediğimiz öğretmenleri geliştirmeyi bırak kontrol etsek bile fark yaratabiliriz. Akıl sağlığı, ruhsal dengesi bozuk epeyce öğretmen biliyorum ben şahsen.
(Finlandiya değişim sürecine girdiğinde her yönden bizden berbat durumdaydı, ilgilenen Beyaz Zambaklar kitabından başlayabilir.)
Prof Dr Füsun Yarış'ı kanser sürecinde yaşadıkları, yaşadıklarına karşı tutumuyla tanımıştık. Başına gelenler sağlık sektörü ve çalışanları adına utanç vericiydi. Bizim için de korkutucu. Büyük olasılık biz de benzerlerini yaşıyoruz ama onun gibi farkında olamıyoruz.
Doktoruna (aynı zamanda arkadaşı) bir ilaca alerjisi olduğunu söylüyor, söylemenin yeterli olmayacağını düşünüp (yapıyı biliyor çünkü) kırmızı kalemle bir kağıda yazıp baş ucuna asıyor ve ameliyata girmeden önce o ilacın işlem kağıdında yazılı olduğunu görüp buna benim alerjim var deyip ilacı değiştirtiyor. Fark etmese ameliyat olamadan ölecek kadın.
O doktor, hemşire vs hepsi hâlâ görev başındadır muhtemelen.

Düzgün iş yapan insan da var, yapmayan da. İpleri elinden bırakmıycaksın. Her aşamada kontrol sende olacak. Ticarette en güzel kontrol aracı para ( Ve tabii bilgi. Bilgi her alnada tartışmasız kontrol aracı) Parayı iş bitimine ödiycen. Büyük çaplı işlerde bile avans verme taraftarı değilim. Malzeme alacak parası yoksa o işi yapmasın. İş ilerledikçe hakediş tarzı ödemeler yapılır.

Adam mobilyanı getirmedi mi, sipariş iptal diyeceksin. Televizyonu kapının önüne mi bıraktı, almadım diyeceksin.
Yalnız bu hakkaten ilginç olmuş, biri alıp gitse ne olacaktı acaba, verdik biz size mi diyeceklerdi. Bir tane daha getirsinler, akıllanırlar belki. İkinci geldiğinde birinciyi verirsin.
Tesisatçı bir saate geliyorum dedi, gelmedi başkasını çağır. Ona da söyleme, bırak gelsin geri dönsün.

Niye yaşamak zorundayım ki bunları diyorsun, çok haklısın ama olanı geri alamayız bari olacak olana engel olmaya çalışalım.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(18.10.16)
hayat aklini konusacak bir filozof uret yazınca aklıma düştü, geçenlerde doktor antibiyotik yazmasın diye daha önce kullandım dedim. aslında kendimi yalansız görmeme rağmen ne kadar abuk ve ciddi bir konu hakkında yalan söylemiş olduğumu farkettim ama bu doktora olan güvensizliğim yüzünden olan bi şey. denildiği gibi yalan toplumumuzun ruhuna işlemiş. sahtekarlıkla dürüstlüğü ayırt etmemiz güçleşmiş. yazık bize.

bunda medyanın da etkisi var. sağlığımız gibi çok önemli bir konu hakkında kimse net bilgiler vermiyor. herkes herkesi şarlatanlıkla suçluyor.
0
for day to break
(18.10.16)
almanlar düşünüldüğünde nasıl herkesin aklına dakik, çalışkan olmaları geliyorsa türkler de böyle. içinde doğduğu toplumsal ahlak bireye yerleşiyor bence.
0
sayns
(18.10.16)
(21)

Duyurunun hatunları - evlilik teklifi

yaren
Kızlar selam, enteresan bir sorum var.Diyelim ki sevdiğiniz adama evlilik teklif etmek düşüncesindesiniz.1. Bunu yapar mısınız yapmaz mısınız?2. Neden?3. Yaparsanız nasıl yaparsınız?
Kızlar selam, enteresan bir sorum var.

Diyelim ki sevdiğiniz adama evlilik teklif etmek düşüncesindesiniz.

1. Bunu yapar mısınız yapmaz mısınız?
2. Neden?
3. Yaparsanız nasıl yaparsınız?
0
yaren
(16.10.16)
1. Yapmam.
2. Cunku evlilik teklifini bana gore erkek yapmali.
0
matilda
(16.10.16)
1- yapmam.

2- kimseyi evlenecek kadar sevebileceğimi düşünmüyorum. sevdiğim takdirde neler yapabileceğimi bilmiyorum, o yüzden büyük konuşmak istemiyorum ama kendimi evlilik gibi bir kurumun içine atmazdım sanırım.
0
köstebek kurabiye
(16.10.16)
@matilda,

2 numaralı soru bunu da sorguluyor aslında, yani açarsan sevinirim.
0
🌸yaren
(16.10.16)
eğer bir gün evlenmek istersem;

1. yaparim, neden yapmayayim.
2. çünkü istiyorumdur.
3. bu su an ' hayallerimde olan' bir şey olmadığı için nasıl olacağı konusunda bir fikrim yok. olursa düşünürüm.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(16.10.16)
tam olarak köstebek kurabiye'nin dediği: DEV +1
0
neynep
(16.10.16)
1-yaparım
2-neden yapmayayım :)
3-insan gibi söylerim, atraksiyonlara girmem
0
kül
(16.10.16)
Yaparim,
Kadin ile erkegi esit goruyorsam yapmamam icin bir neden yok,
Millete sov yapar gibi hikayeli/videolu/ortalik yerde yapilan evlilik tekliflerinden tek kelime ile tiksiniyorum, aslinda o insan icin degil bircok sey gibi baskalarini etkilemek icin/baskalarina anlatmak icin yapiliyor. muhtemelen basbasa oldugumuz bir zamanda, sadece ikimiz icin ozel olacak sekilde yapardim.
0
kassiopeia
(16.10.16)
Evlilik teklifinin sürpriz olması bana saçma geliyor. İki tarafın da üzerine düşünerek ve hazır hissettiğinde vermesi gereken bir karar. Dolayısıyla aklımda evlilik düşüncesi varsa karşımdakine bunu söylerim, bir anlamda teklif bu zaten. Sonrasında da başka bir "teklif" beklemem.
0
fotrsapka
(16.10.16)
kabul edip etmeyeceği az çok belli olur. kabul edecekse de zaten o sana yapar er geç. ama benimle ilgilenmeyen birine benimle evlenir misin dersem kendime saygısız olurum. aşkımdan deliriyorsam belki derim.
0
for day to break
(16.10.16)
Teklif olarak degil ama evlenmek istedigimi soylerim. Seviyosam neden yapmayayim diye dusunuyorum. Satafatli seyleri sevmiyorum. Basbasa oldugumuz uygun bi ortamda soylerdim.
0
turuncu sufle
(16.10.16)
bugünlerde gittiğim her mekanda/ortamda adamlar kadına evlenme teklif ediyor
hayır öyle lüks romantik akşam yemeği mekanlarına da gitmiyorum, sanırım organizasyonsuz teklif, teklifsiz düğün olmuyor, racon olmuş.
erkek etmeli diye değil de öyle çok özellikli, tantanalı evlilik teklifi olayı (etmek veya öye teklif almak) benlik bir şey değil.
ilişki içinde de yapım gereği ses edemeyen, uyan, edilgen olan taraf oluyorum, evlenmek istesem bile evlensek ya biz diyebileceğmi sanmıyorum, diyebilsem de anca o kadar derdim sanırım.
0
niye ama
(16.10.16)
1. Yaptım. Tekrar yapar mıyım? Tekrar çok seversem yaparım.
2. Yaptım çünkü çok aşıktım. Yaptım çünkü kadın evlenme teklif eder miymiş aaa diyecek bir insan değilim.
3. Nasıl yapmış olduğumu anlatmak istemiyorum.
0
inawen
(16.10.16)
1-yaparım.

2-because why not

3-özel bi girişimim olmaz. evlensene benle derim. ben de böyle bir teklif bekliyorum. bence teklifin bir anlam ve önemi yok. kastırılmış işler hoşuma gitmiyor. bi araba bile alırken sorun çıktı çıkıyor diye arabadan soğuyan insanım, benim bulacağım adam da muhtemelen teklif aşamasında böyle nedenlerden benden soğur. lol. o yüzden düz teklif almak veya yapmak <3 diyorum.
0
shotgunwoman
(16.10.16)
1. Yaparım ya da yapmayabilirim.
2. Teklif bana komik geliyor. shotgun kastırılmış dedi ya, öyle geliyor. Yani eğer birbirimizin niyetini teklifle anlayacak haldeysek veya böyle bir beklentimiz var ve olmuyorsa, o bile garip; o zaman evlenme niyetimi bile gözden geçirebilirim. Teklif ihtiyacı, teklifin hiç bilmediği bir şeymiş gibi hazırlanması değişik geliyor.
3. Hazırlanmam büyük olasılıkla; yemekli, mum ışıklı olmazdı. Hissettiğim, romantik bir an 'Benimle evlenir misin' de diyebilirim; birlikte yemek yaparken geyiğe vurup 'Sen beni kirlettin, alacan artık. Amcama Jet Remzi derler, yanına komaz' diyerek bile olabilir.
Dipnot: Rahmetli amcamın o taraklarda hiç bezi olmadı.
0
aychovsky
(16.10.16)
1. yapmam, çünkü evlenme teklifi erkekten gelmeli.

2. aslında onu kadın yapmalı, bunu erkek yapmalı diye düşünen, geleneklere göreneklere uygun yaşayan, geri kafalı biri değilim.
fakat ilişkilerde bazı aşılmaması gereken sınırlar var.
o sınırları aştığında, o an "önemli değil, seviyorum" diyorsun.
"olsun, ne fark eder?" diye düşünüyorsun.
ama fark ediyor işte.
yani evet, geleneksel olmayalım, artık dünya değişti falan filan, ama bazı fikirler de boşuna oluşmamış, bazı şeyler boşuna oldukları gibi değil.
çünkü her şey değişse de, insan doğası değişmiyor.

erkek kadına gelecek.
evlenme teklifinde de, başka konularda da.
öbür türlü olduğunda işlerin dinamiği bozuluyor.

ha, ilişkisi bozulmamış olan vardır, sevgilisine evlenme teklif etmiş, evlenmiş ve mutlu olmuş kadınlar da vardır.
ama bu çok küçük bir yüzde.
0
blatta hiberna
(16.10.16)
1- yapmam
2- evlilik teklifi bekliyorum hiç ben mi etsem diye düşünmedim. beklerim hazır olunca eder herhalde daha önce ben edersem muhtelemen acayipleşir adam. bir de ne gerek var? adam teklifine evet diyecek kıvamdaysa kendisi eder ki zaten. böyle bir "yea kadın etsin ne var ki" aksiyonuna girmeye hiç gerek yok bence.
0
sanguine mcqaer
(16.10.16)
evlilik teklifi türkiye'de sırıtıyor bence. gereksiz görüyorum. zaten ilişkiler bir şekilde oraya gidiyor. ee haliyle evlenince şöyle yaparız ederizler de konuşuluyor. zaten herkesin bildiği bir şeyi bir de eksrta dillendirmek nedense bana yapmacık geliyor. zaten bizde asla "şok" etkisi yaratmaz. yaratan rol yapıyordur. ama yurt dışında öyle değil. örnek videolar görüyoruz da. (sinemada teklif eden vs) ve ilginçtir ki o adamların şok olması bana samimi geliyor. çünkü onlar ilişkileri daha "anda kalarak" yaşıyorlar. adamlarda seni seviyorum demek bile bilmem kaç gün sonra oluyor. bizde genelde seni seviyorum denildikten sonra ilişkiler başlıyor. :) onlar önce hoşlanıyorlar, flört ediyorlar. yemeğe falan çıkıp tanışıklığı artırıyorlar. hatta belki de sevişiyorlar. ve artık emin olduktan sonra da "seni seviyorum" diyorlar. ve onun gerçekten bir anlamı olmuş oluyor. ilerde de aynı şekilde evlilik teklifine geçiyorlar. bizdeki insanlar içten pazarlıklı. ilişkiye "kesin evleniriz, evlenmeliyiz" gözünde başlıyorlar. garantici zihniyet. hep "şimdiyi" yaşamak yerine zihinlerini "gelecekte" tutarak var oluyorlar.
0
matrix
(16.10.16)
Evlenme teklifini bırakın erkek yapsın. Etmiyorsa zaten istemiyordur emin olun.
Not:Erkeğim
0
eski sozluk
(16.10.16)
asla bi erkeğe evlilik teklif etmem/etmezdim.
2. çünkü cinsiyet rollerini fazlasıyla benimsemiş bir insanım.
0
sayns
(17.10.16)
irlanda'da olsaydiniz eger cok da guzel olurdu. normalde nasil kaliplarsa zaten farkli bir davranis sergilenince insanlar otomatik olarak hayir diyor. kadindan bazi seyleri duymak neden degisik olsun ki ?
0
evimin paspasi
(17.10.16)
1. Sanmıyorum.
2. Gelenekçi değilim ama teklifin erkekten gelmesini tercih ediyorum.
0
lunedi
(18.10.16)
(5)

Yogurt yapma makinesi

uzun kulaklı yalnız tavşan
Kullanan var mi? Marka model tavsiyeniz olur mu? Bebegime yogurt yapayim diyorum da 1 sefer tuttursam 3 sefer tutmuyor. Evde ayran icmekten yorulduk :) Firin falan da denedim yine ayni.
Kullanan var mi? Marka model tavsiyeniz olur mu? Bebegime yogurt yapayim diyorum da 1 sefer tuttursam 3 sefer tutmuyor. Evde ayran icmekten yorulduk :) Firin falan da denedim yine ayni.
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(08.10.16)
tarhana yapanlardan al işte. aynı prensip. ibrahim marka kullanıyoruz biz, çok memnunuz.
0
hasmetizm 2046
(08.10.16)
Offff hasmetizm surekli ayni seyi yapiyorsun!
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(08.10.16)
Weewell kullanıyoruz, oldukça memnunuz.
0
adivar
(08.10.16)
arzum almıştım hiç memnun değilim. sütün ısısını kendim ayarlayıp yoğurdu öyle döküyorum içine. zaten marifet o ısıyı ayarlamakta. onun yaptığı tek iş belli saat sonra ışığı söndürüp yoğurdun olduğunu sana haber vermek. ayrıca kabı da cam değil. ben cam da ya da tencerede yoğurt severim o yüzden makinayı rafa kaldırdım.
0
for day to break
(08.10.16)
www.hepsiburada.com

bundan almıştım, memnunum. uht süt kullanıyorsanız direkt maya ile karıştırıp makineye koyuyorsunuz. çiğ veya pastörize sütleri kaynatıp soğutmak gerekiyor. büyük kabı plastik ancak küçük cam kavanozları da var.
0
inheritance
(10.10.16)
(9)

alışveriş çılgını olup yokluktan yakınan insanlar

for day to break
tanıdığım böyle biri var. bir yandan çok güzel giyinilmeli, insan içine şık çıkmalı deyip sürekli giyim kuşam alıyor ama diğer yandan param yok ayın sonunu nasıl getireceğim diye ağlıyor. bu insanlar hakkındaki düşünceleriniz neler, siz bütçenizi kontrol etmeyi becerebiliyor musunuz ve nasıl yapıyor
tanıdığım böyle biri var. bir yandan çok güzel giyinilmeli, insan içine şık çıkmalı deyip sürekli giyim kuşam alıyor ama diğer yandan param yok ayın sonunu nasıl getireceğim diye ağlıyor. bu insanlar hakkındaki düşünceleriniz neler, siz bütçenizi kontrol etmeyi becerebiliyor musunuz ve nasıl yapıyorsunuz?
0
for day to break
(07.10.16)
bende bütçe kontrolü sıffır sıffır sıffır. toparlanmaya çalışıyorum.
alışveriş bağımlılığı olabilir mi? ben de insan içine çıkıyorum ama bu yaz kendime aldığım giyim alışveriş parçası 3.
0
matilda
(07.10.16)
Ayar oluyorum. :)

Yok ya ne ayar olucam banane diyorum icimden. Disimdan da ya iste hayat pahali idareli olmak gerek falan diyorum.
Ve orada dusuncem bitiyor.


butcemi pek kontrol edebildigimi de dusunmuyorum.
0
isott
(07.10.16)
- bu insanlara üzülüyorum
- ihtiyacımdan fazlasını almıyorum
- minimalizm hakkında okuyorum.
0
dahili meddah
(07.10.16)
@matilda, ben de çok kontrolsüzüm ama kıyafete hiç para vermem. bana zengin akrabalarım gönderir alışveriş yapmış kadar mutlu olurum. benim bir tek dışarda yemeyi sevme lüksüm var. onu da kontrol edebiliyorum artık.
0
🌸for day to break
(07.10.16)
ben acıyorum sanırım o insanlara, hayat zor olmalı onlar için.

ben iki senedir (mezun olduğumdan beri) part time çalışıyorum (yüksek lisanstan dolayı). dolayısıyla tam zamanlı çalışacak olsam alacağım maaşını 3/5'ini alıyorum. gayet de para biriktirdim, yepyeni donanınmlı bilgisayar aldım, 1 hafta viyana'da kaldım ve gezdim. ayda 1 özel tiyatrolarda oyun izliyorum, gayet de istediğim gibi geziyorum.

bence işin sırrı ay başında bütçe yapmakta, kendini başka insanlara kanıtlamaya çalışmamakta ve bilinçli tüketici olmakta, ihtiyacın olmayan şeyi almamakta.

kendi adıma yaptıklarım:
- 2 yazlık, 2 kışlık ayakkabım var. misler gibi yetiyor.
- kıyafet olarak yaz/kış olmak üzere her mevsim geçişi en fazla 2-3 parça eklenir. hatta bu yıl ona da ihtiyacım yok sanırım.
- kılık kıyafette minimalist takılmak kafayı rahatlatıyor ve vakit kazandırıyor. dolabım daha doluyken giyecek hiçbir şey bulamazken, şu an parçalar azaldı ama alternatifler arttı gibi.
- market şampuanı ve kremleri kullanmam, dermokozmetiğe para yatırırım. ama mesela 1 rujum, 1 göz kalemim 1 de rimelim var makyaj malzemesi olarak. bunlara para harcamıyorum, sıvama makyaj sevmiyorum.
- haftada ikiden fazla dışarıda yemek yemiyorum. dışarıda sarhoş olmayı sevmiyorum, o yüzden en fazla bir kadeh alkol/kokteyl/bira içiyorum çıktığımda eşlik etme amaçlı.
-en önemlisi, her ay başında bütçe yapıyorum ve ne kadar para nereye gidecek onu planlıyorum. şu kira, şu fatura, şu kenara atılacak, şu market, şu dışarıda yeme-içme gibi. o ay için ekstra olan ihtiyaçları da planlamış oluyorum, plana uyunca da ihtiyacım olmayan şeyleri zaten almamış oluyorum.
0
gmzo
(07.10.16)
öncelik ve anlayış meselesi. zenginliğin ya da fakirliğin ölçüsü yok, bunu kişi kendisi belirliyor. yerine göre 10 bin lira kazanan birisi çok iyi bir araba sürmek veya muazzam bir evde yaşamak istediği için ay sonunu getiremiyor, 2 bin lira alan adam "ben bu parayı nereye harcayacağım?" diye düşünüyor. tamamen beklentilerle, bakış açılarıyla ilgili bir durum. bu insan 5-6 bin lira daha fazla para kazansa da aynı şeyi yapacak muhtemelen, bugün 150 liraya pantolon alıyorsa yarın 450 liraya alacak. önemli olan rakamlardan ziyade yüzdeler kazanma-harcama konusunda. parası olup da yokmuş gibi yaşayan adam tam anlamıyla zengin hissedebilir. ayda 20 bin lira kazanıp 17 bin lira kredi ödüyosan, eyvallah evin araban bissürü şeyin vardır da yine "ay sonunu getiremiyorum" deyip üzülürsün yani. mesela 2 bin lira benim için şu an ortalama üstü bir para olur. hatta bayağı iyi olur. ama babaannem falan istanbul'da yaşıyo olsa mesela onun yanına yerleşsem, kira mira vermeyip faturaları ödesem, 1000 lira bile müthiş para olur. mühim olan paranın kendisi değil hiçbir zaman.

bütçe konusunda, hayır bütçemi kesinlikle kontrol edemiyorum. gerçi param yok zaten, kazandığımdan fazlasını barınmaya veriyorum, o yüzden kontrol etmek gibi bir derdim de olmuyor.
0
der meister
(07.10.16)
Sadece kendi kendine yakınıp duruyorsa umursamam.
Alışveriş sırasında yanındaysam, "bütün maaşını kıyafete verip sonra parasız kalıyorsun bir de sürekli aynı şeyleri giyip duruyorsun" diye söyleniyorum.
Bazen borç istediğinde paramın olduğunu bildiği halde vermiyorum neden vermediğimi anlıyor.

Benim tek zaafım dışarıda yemek yemek.
Kıyafette ihtiyacım olmadan asla bir şey almam ama konu yemek olsun üşenmem her yere gider canım ne istiyorsa yerim.
0
mutekebbir
(07.10.16)
@mutekebbir +1

yeni bir yer keşfedince, hele bir de çok övülmüşse oraya gidip yemek yemeden uyku uyuyamam.

kıyafet alışverişini de ihtiyacım olunca ya da var olanları "gerçekten" artık çok giymişsem yapıyorum. her gün ayrı şey giyeyim, bir giydiğimi bir daha giymeyeyim, her günüm full makyaj/full tarz geçsin insanlarının hayatta başka amacı yokmuş gibi düşünüyorum. boş insanlar gibi geliyor.

kafayı buraya bu kadar yorunca başka şeye yoramıyorlardır diye düşünüyorum.
0
piremses
(07.10.16)
ekleme yapmak istiyorum: her harcamanı kalem kalem not etmek bütçe yapabilmek için önemli. özellikle bütçe planı yapmadan önceki ay önemli, nereye ne harcadığını görmen lazım yoksa gerçekçi bütçe oluşturamazsın, çok karamsar veya iyimser olabilirsin. aayrıca her gün işe giderken starbucks'tan kahve alan biri "oha her ay 160 tl'yi starbucks'a yatırıyorum" diyebilir.

mesele aslında maaş arttıkça harcamanın artmasıyla da ilgili değil, mesele bunu dengede tutmakta. yoksa 6k gelirli insan asgari ücretli gibi yaşıyorsa bu cimriliğe kaçar ve hayat kaliteni düşürmenin anlamı yok. mühim olan ihtiyaçlarını çevrene göre değil kendine göre belirlemen ve bütçe yapman. o kadar.
0
gmzo
(07.10.16)
(6)

Sabahları acıkamıyorum

alperz
Akşam en geç 7'de yemek yerim. 10'da yatıp 5.30'da kalkıyorum. Saat 7'ye geliyor ama hala acıkamadım. Akşamları yediğim şeyler ya tavuk ızgara, ya kıymalı mercimek sote falan oluyor. Karbonhidrat almıyorum. Dün mesela 1,5 saat antremandan sonra sote sebze ve 200 gram ızgara et yedim. Ama yine aç değ
Akşam en geç 7'de yemek yerim. 10'da yatıp 5.30'da kalkıyorum. Saat 7'ye geliyor ama hala acıkamadım. Akşamları yediğim şeyler ya tavuk ızgara, ya kıymalı mercimek sote falan oluyor. Karbonhidrat almıyorum. Dün mesela 1,5 saat antremandan sonra sote sebze ve 200 gram ızgara et yedim. Ama yine aç değilim.

Geçen yıl acıkırdım. Niye acıkmıyor olabilirim? Ağız tadıyla kahvaltı edemeyemecek miyim?
0
alperz
(06.10.16)
Bazı bünyeler uyanır uyanmaz çok acıkır bazıları uyandıktan saatler sonra acıkır. Annemle ben ikinci gruptanız mesela, gerçi benimki değişiyor ama annem müthiş geç acıkır. Belki bünye meselesidir diye düşünüyorum.
0
yaren
(06.10.16)
sofraya otururken deli gibi acıkmak yemek açısından keyifli olsa da çok da sağlıklı bir şey olmayabilir.

spor nedeniyle hem lif hem de protein ağırlıklı beslendiğiniz için kan şekeriniz eskiye göre daha düzenli bu yüzden de aşırı açlık hissetmiyorsunuz işte. bu haliniz daha iyi.
0
dahili meddah
(06.10.16)
sağlıklı bir insanın olması gerektiği gibisin tebrik ederim. savaş cebeci'nin "kahvaltı o kadar da önemli bir öğün değildir" isimli vidosunu izlemeni tavsiye ederim youtube'dan.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(06.10.16)
ben kalktığım ilk 1 saatlik süre içerisinde bırak acıkmayı ağzıma bir lokma ekmek alamıyorum.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(06.10.16)
ben de acıkmayanlardanım ama zorla yiyorum. bazılarına göre iyi yapmıyormuşum ama zorla yemezsem günde sadece 2 öğün yiyebiliyorum, günde iki öğün yersem de zayıflıyorum. zaten aşırı zayıfım.
0
for day to break
(06.10.16)
kesinlikle ben de öyleyim ama mide problemim var diye öyleyim zannedersem. zorla yiyorum ben de. bir öğün eksik yemek enerjimi etkiliyor ve kilomu.
0
marul hirsizi
(06.10.16)
(41)

pet ifşası yapalım mı?

rayde
hadi ben başlıyorum.http://i.hizliresim.com/gXR3dQ.jpg
hadi ben başlıyorum.

i.hizliresim.com
0
rayde
(04.10.16)
-kedim var
+hayvanseverim

-kitapligim var
+kitap okumayi severim (kitaplarin isimleri okunmuyor, tahlil yapamiyorum ( )

-raflardaki oyuncaklar
+cocuk ruhluyum

-sol alttaki tatil fotografi
+deniz kum gunes severim

fotograf olmus. yurur bu.
0
fakyoras
(04.10.16)
@fakyoras, neden öyle dedin ki? biblo gibi duruyordu kedim çok güzel hoşuma gitti paylaştım.
0
🌸rayde
(04.10.16)
daha çok kitaplık ifşası olmuş gibi hocam. kedi de güzel.
0
mungojerry
(04.10.16)
guzel bir sey dedim ya :) hos olmus fotograf =) kedi de guzel.

kotu bir sey demisim gibi mi algilandi? editleyeyim oyleyse.
0
fakyoras
(04.10.16)
passion rules the game
(04.10.16)
kedi çok tatlıymış.
0
bohr atom modeli
(04.10.16)
benim paşa da bu

i.hizliresim.com
0
nymphe
(04.10.16)
bence de çok hoş olmuş biblo gibi aynen:)
0
alt4y
(04.10.16)
ruhen hastayim ben
(04.10.16)
Merhaba, bu da bizim yelloz ; i.hizliresim.com
0
devorgilla the gunslinger
(04.10.16)
kızımız ellerinizden öper, biraz utangaç ama...

i.hizliresim.com

senin kedi "yapma canım, yapma arkadaşım" bakışı atmış resmen..
0
mirandaiam
(04.10.16)
peki neden hep kedicikler? :(
0
very big cat you.
(04.10.16)
hayvanlar güzel kedileri severim köpekleri de severim(asla evde beslemem sokakta sever bakarım) ama kedi köpek dışında evcil hayvanlarında ifşasını görmek isterim.
0
basond
(04.10.16)
@very big cat you. ben kuş paylaştım, ölü taklidi yabtılar çünkü:(
0
shubulubapshubaptishaluva
(04.10.16)
bunlar da bizim. kışın onlar sallanıyor yazın biz sallanıyoz.
resimyukle.xyz
0
for day to break
(04.10.16)
Kus, tavsan, su kaplumbağasi falan da bekleriz lütfen..
0
🌸rayde
(04.10.16)
i.hizliresim.com

Adı çiçek
0
hasmetizm 2046
(04.10.16)
Lilith i.hizliresim.com

Yavru Lilithler i.hizliresim.com
0
gozu acik sevisen yahudi
(04.10.16)
kedi güzel ama kitaplar çerez. biraz daha ciddi şeyler okuyalım pls tşk.
0
antikadimag
(04.10.16)
masa penisi
(04.10.16)
cusi
(04.10.16)
avzını yediğim.
s17.postimg.org
s21.postimg.org
0
demoniclewinsky
(04.10.16)
hepsinin içinde - @devorgilla the gunslinger diyorum o ne güzellik öyle
0
Big bada bum bum
(05.10.16)
Bi benzer poz için bkz :)

i.hizliresim.com
0
mutlusismankedi2015
(05.10.16)
i.hizliresim.com

i.hizliresim.com

benim sevgilim de bu haylaz:)
0
lazarus
(05.10.16)
image.prntscr.com
image.prntscr.com

ikinci fotograftaki yatisina bayiliyorum.
0
hopeless
(05.10.16)
i.hizliresim.com

i.hizliresim.com

Misket, adını siz koydunuz zaten. :)
0
yirmisantim
(05.10.16)
Eşimin aşkısı, azılı ve çirkef rakibim i.hizliresim.com
0
petekpare
(05.10.16)
i.hizliresim.com

anne & kız :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(05.10.16)
i.hizliresim.com

i.hizliresim.com 13 yıllık aşkıyla :)
0
t joe
(05.10.16)
Bunların da hepsi benim sayılır.

www.instagram.com
0
arnold schwarzeneger
(05.10.16)
Adı bostik
i.hizliresim.com
:((
0
basond
(05.10.16)
@basond, ama off jsjdh :(((((
0
🌸rayde
(05.10.16)
ay, duyuru tarihinde en sevdiğim başlık şu an bu. ne kadar güzel çocuklarınız var, maşallah!! <3

bu da benim oğlanla beraber ilk sabahım: hizliresim.com
bu deligöz paçoz efendi süreç içerisinde şöyle bişeye dönüştü: hizliresim.com

deli nine kızımı da şöyle bırakıyorum: hizliresim.com
0
evde liyakat kalmamis
(05.10.16)
@krem peynir, her gün olmasa da haftada 2 rahat. Sayıları çok arttı ama bu sene.
0
arnold schwarzeneger
(05.10.16)
benim şapşiğim ^_^

i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com

canım ya işe gelince kedimi çok özlüyorum.
0
yue
(05.10.16)
Çocuğu okula yazdırırken.

i.hizliresim.com
0
gerenkyok
(05.10.16)
@gerenkyok çocuk demişsin ama o kuş ergenliğe girmiş çoktan. Parasını ver yerleştir bi üniversiteye :D

Bu da benim küçük oğlan: i.imgur.com
0
zaib atsu
(16.10.16)
bu da bizim karakız

i.hizliresim.com
0
matrix
(16.10.16)
jazzabel
(04.06.17)
(6)

sıkıcı iş günlerinizi veya sıkıcı işlerinizi eğlenceli hale getirmek

kaymaktutmayansicaksut
için neler yapıyorsunuz?Hatırlıyorum ilkokulda ödev yaparken kendimi sınıf öğretmeni gibi düşünür, metinleri sınıfa okur gibi sesli okur, soru cevaplarımı sanki karşımdaki öğrenci veriyormuş gibi içten verirdim. Şimdi yaptığım en büyük çılgınlık 'Rafet Bey Cevap Dilekçesi' yerine 'Rafiş'in dilekçesi
için neler yapıyorsunuz?

Hatırlıyorum ilkokulda ödev yaparken kendimi sınıf öğretmeni gibi düşünür, metinleri sınıfa okur gibi sesli okur, soru cevaplarımı sanki karşımdaki öğrenci veriyormuş gibi içten verirdim. Şimdi yaptığım en büyük çılgınlık 'Rafet Bey Cevap Dilekçesi' yerine 'Rafiş'in dilekçesi' yazmak oluyor. He bir de raporlamalarda tahsilat yapılacaktı geçen yüksek bir meblağ, onun notunun yanına ''Ay hadi inşallah! :D'' yazdım, öyle gönderdim raporu şldsadasdk.


'Şunu bitirdiğim zaman ödül olarak kendime bu kadar izin vereceğim' vb. şeylerden bahsetmiyorum, müzik dinlemek mi dersiniz iş yaparken, toplantıda içinizden şarkı söyleyip ayağınızla ritim tutmak mı dersiniz misal, böyle şeyler :D
0
kaymaktutmayansicaksut
(04.10.16)
eğlenceye yer yok denecek kadar çok işim oluyor. olmadığında rutin bilgisayar başındaysam müzik dinliyorum ya da içimden söylüyorum. toplantıda telefona bile bakamıyorum konsantre olmam gerektiği için.

ayrıca ben zaten ofis masasını bile kişiselleştirmeyen biriyim, iş yerinde böyle eğlencelere ihtiyacım olduğunu da pek düşünmüyorum. iş arkadaşlarımla molalarda iyi vakit geçiriyorum o bana yetiyor.
0
interview with the vampire
(04.10.16)
sıkılmaya zamanım bile olmuyor. sıkılmaktan ziyade azap veren bir işim var.
0
whatyougetiswhatyoudid
(04.10.16)
sıkıldığım zaman işi bırakıp oyun oynuyorum. plague inc - dünyaya virüs yayıyorum öldürüyorum bi rahatlıyorum ki ohhhhhhhh
0
suwat
(04.10.16)
ben kendimi videoya çekerim. sevgili hayali izleyicilerime yemek yapar, nasıl bulaşık yıkanır, toz nasıl alınır, ev nasıl süprülür onları öğretirim. bazen de sözlüğe girer yapacağım sıkıcı işe dair övgüler yazan olmuşsa onları okurum. mesela: matematik çalışmanın eğlenceli yönleri gibi.
bazen de alarm kurar 10 dakikaya şu işi halletmeliyim derim. bazen de müziği açar kendimi bir operanın içindeymişim gibi hissederim.
ama psikolog bana bunların benim için çok yorucu olacağını vazifelerimi içgüdüsel olarak yapmam gerektiğini, her şeyde haz aramamdan vazgeçmem gerektiğini söyledi de, haz olmayınca da olmuyor işte gerizekalı diyemedim.
0
for day to break
(04.10.16)
Sıkıcı işler eğlenceli hale gelmez.
Yok öyle bir dünya.
0
bigbadabum
(04.10.16)
hiç sıkılmıyoruz işyerinde sıkılacak kadar boşluğumuz olmuyor ve iş arkadaşlarım inanılmaz kafa insanlar.
0
basond
(04.10.16)
(15)

Ölüm Karşısında Nasıl Sabır Gösteriliyor?

matilda
Hayattaki en büyük korkum annemin,babamın ya da sevgilimin ölmesi. Ama en en korktuğum şey bi gün annemin ölecek olması.Astım hastası ve o tıkandığında benim ömrümden ömür gidiyor. Bazen o uyurken nefes alıp almadığını kontrol ediyorum. Normal bir durum değil farkındayım ama durum böyle. Haziran ayı
Hayattaki en büyük korkum annemin,babamın ya da sevgilimin ölmesi.
Ama en en korktuğum şey bi gün annemin ölecek olması.
Astım hastası ve o tıkandığında benim ömrümden ömür gidiyor.
Bazen o uyurken nefes alıp almadığını kontrol ediyorum. Normal bir durum değil farkındayım ama durum böyle.
Haziran ayında halam vefat etti. Ben o defnedilirken bir saniye gözümü çevirip baktım dayanamadım. Erkek arkadaşım kollarıyla siper yapıp engelledi. Halamın kızı ise saniye saniye annesinin defnedilişini izledi. Ben bu ana nasıl dayanacağım diye düşünüyorum.
Tedaviye mi ihtiyacım var yoksa bu durum normal mi?
Halam ölmeden önce de vardı bu korkum. Halamın ölmesiyle alakası yok. Biraz daha arttırmış olabilir.

Derdi veren Allah sabrını da veriyor mu gerçekten? Çünkü böyle bir durumda ben intihar ederim gibi geliyor.
0
matilda
(04.10.16)
2 ay önce annem vefat etti. hastalık durumları yüzünden bekliyorduk, psikolojimi hazırlamıştım ama zor oluyor tabii. yıkanma esnasında da gördüm en son. bir süre aklımdan çıkmadı, hala çıkmıyor. hiç aklımdan çıkmıyor hatta, sürekli beni izliyor gibi. ama alışıyorsun çünkü hayat devam ediyor bir şekilde.

intihar etmezsiniz ama öyle bir durum olursa muhakkak psikolojik destek alın ve yalnız kalmayın.
0
dedimmidemedimmi
(04.10.16)
derdi veren Allah sabrı da veriyor gerçekten.
birer sene arayla dayım ve dedemi kaybettim. insan alışıyor ne yazık ki.

bu arada gerçek ölüm korkusunu anne/baba olunca anlıyormuş insan, onu da belirteyim. şu an hayattaki en büyük korkum kızımın büyüdüğünü görmeden ölürsem korkusu.
0
teritori
(04.10.16)
sabrını kim veriyor bilemem ama bu tamamen sizin iradenizle alakalı. kahrolmaya meyilliyseniz büyük depresyonlara sebep olabilir ama toparlamak isterseniz, zamanla o acı hafifliyor mutlaka. yaşamınızı sürdüremez durumda olmuyorsunuz asla.

5 yıl öncesine kadar aile büyüklerinden birini bile kaybetmemiş biri olarak babamı kaybettim. başta bi afalladım çünkü hiç yakın ölümü yaşamamıştım. ergenlik dönemlerimdi üstelik. baya bir süre o hala hayattaymış gibi geldi, algılayamadım durumu. sonra alıştım zamanla. şimdi sadece düşününce içimde burukluk oluyor. hüzün çöküyor.
0
jonestown
(04.10.16)
böyle başlıklar görünce, altında yazılanları okudukça kahroluyorum. ölüm de hayatın bir gerçeği, yani korkunç bir şey birinin yokluğuna alışmak zorunda kalmak, bana da sanki annem ölse tüm hayatım bitermiş gibi geliyor ama ölüm ya bu. yürümek koşmak konuşmak kadar gerçek. varlık kadar, yokluk kadar gerçek ve olmayı bekliyor. herkesin annesi bir noktada ölüyor, işin realitesi bu.

içinde bulunduğunuz psikoloji normal değil bence sevgili matilda, bir psikoloğa danışsanız belki bu yaşadığınız korku anksiyete bozukluğuna dönüşmeden bir çözümünü bulurlar.
0
evde liyakat kalmamis
(04.10.16)
hayattaki en büyük korkularımız bizler yaşlandıkça, hayatımız ilerledikçe değişiyor diye düşünüyorum. zamanla şu anki bu büyük korkuların, bakacaksın ki yavaş yavaş büyük korku olmaktan çıkacaklar, belki onların bıraktığı boşluklara başka korkular gelecek.

intiharla ilgili olarak da, böyle bir durumda kaldığında herkes intihar edebilseydi şu an dünyada yaşayan olmazdı. herkes nasıl başa çıkıyorsa sen de öyle başa çıkarsın.
0
puc
(04.10.16)
Yaşayınca anlıyorsun. Bir hissizlik geliyor. Geçen kış dedemi kaybettim. Öncesinde hastalığında hep düşünürdüm ama kollarımda ruhunu teslim ettikten 2 dakika sonra herkes defin işlemlerinin derdine düşmüştü. Garip bir soğukkanlılık geliyor. Elbette üzüleceksin ama onlar yaşlandıkça farkında olmadan yavaş yavaş kabulleniyorsun aslında.
0
arnold schwarzeneger
(04.10.16)
nazımın dediği gibi "en fazla 1 yıl sürer 20. yy da ölüm acısı" bugün canından birinin yarın hiç yokmuş gibi toprağın altında olacak oluşu. bizde gideceğiz
0
05
(04.10.16)
gösterilmiyor. nevrotik oluyorsun, eski sen pek olamıyorsun. herkesin katlanma derecesi farklı. bir tek iman gücüyle yenebildim. tek korkum o gücü kaybetmek.
0
for day to break
(04.10.16)
Ben de aynı şeyleri düşünüyorum. 1 kere kedim, 1 kere anneannem, 1 kere dedem, 1 kere de babaannem öldü. Ben öyle durumlarda yalpalıyorum, doğru düzgün yaşayamıyorum. Doğru düzgün çalışamıyorum, iyi rüyalar göremiyorum, doğru düzgün yemiyorum. Ben de ölüm ile ilgili yazılmış psikoloji kitaplarını okumaya başladım. Bu kadar insan onca ölenden sonra yaşayabiliyorsa siz de biz de devam ederiz herhalde. Bunun dışında Vamık D. Volkan'ın Gidenin Ardından isimli kitabı bence çok iyi bir kitap yas süreci için.
0
anumegha
(04.10.16)
Ben de öyle düşünüyordum. Annemi çok severim, hepimiz öleceğiz biliyorum, ama onun ölecek olması çok korkutuyordu beni. Şimdi o alzheimer. Bazen benim bu takıntım yüzünden Allah beni böyle mi korudu üzüntüden diye düşünüyorum. Yaşıyor annem, ama eski annem değil...
Çok üzgünüm...
0
SiyamkedisiZorro
(04.10.16)
üniversitede öğrenciydim kaldırımda oturmuş arkadaşımı beklerken sigara içiyordum. arkadaş da gelmek bilmiyor. ordan burdan derken annem ölse naparım dedim. deliriyorum sandım. yok ya niye ölsün dedim savuşturdum. tam 1 ay sonra öldü. bir daha gülmem heralde dedim. yıkanırken de girdim yanına ve ben de uzun süre etkisini atamadım. geçtiğimiz ay 9. yılıydı vefatının. 9 yıldır onu düşünmeden geçirdiğim bir gün bile olmadı. yemek yerken, gülerken, film izlerken vs aklımın bir köşesinde hep annem var. eskisi gibi her gün olmasa da haftada en az bir kaç kez mutlaka annem için ağlarım. yani hayat devam ediyor evet ama bi tarafın eksik, tatsız tuzsuz devam ediyor.
0
dulcinea
(04.10.16)
Annem olurse aklimi kaciririm muhtemelen. Akil sagligimi koruyabilecegimi sanmiyorum. Direnc gosterebilecegim bir aci degil.
0
stavro
(04.10.16)
şubat 2014'te babamı, şubat 2015'te annemi kaybettim. ikisi de ani ölüm oldu ve 30'larının başında tek başına bir adam için bence gayet metanetli davrandım. İkisinin de vefatından önce biri sorsa, dayanamam derdim, ama öyle olmuyor işte, dayanmak zorunda hissediyorsun kendini. Neden bilmiyorum hep kafamda dünya üzerinde ilk defa annesi/babası ölen sen değilsin, son da olmayacaksın gibi cümleler döndü durdu. Bir yanınız eksik olsa da hayat devam ediyor ve edecek. Nadiren de olsa aklıma gelip ağladığım oluyor.
0
dostlarorkestrasi
(04.10.16)
Şunu söyleyebilirim ki önceden korkulan durumlar başına geldiğinde düşündüğün kadar korkutucu olmuyor. Ölüm acısı ile baş etmek tabi ki kolay değil ve hep bir tarafın eksik olarak devam ediyorsun hayata ama neticede devam ediyorsun. Üstünde düşünülünce sevdiklerinin ölme fikri tabi ki korkunç ama çok düşünmemek lazım üstünde, başına gelince bir şekil baş ediliyor her durumla, yani düşününce korkman çok normal bence ama olmamış senaryolar üstünde bu kadar düşünmemek lazım.
0
(04.10.16)
ben de annem babam ölse ben hayatta yaşayamam diyordum ama inan insan yaşıyor. geçen sene babamı kaybettim akciğer kanserinden, çok çok zor bir durum ama insan çok garip alışıyor. aklından hiç çıkmıyor, hiç unutmuyorsun ama dayanıyorsun. acısı külleniyor yani. ama ben 1 yıldır babamın tek kare fotoğrafına bakamıyorum içim öyle bir acıyorki. ellerimle kendim indirdim mezara, çok garip duygular yani. ama dayanıyorsun eskisi gibi gülüyorsun eğleniyorsun ama aklının köşesindr kalıyor hep
0
oscar
(04.10.16)
(11)

bu malzemelerle hangi yemekler yapılır?

devilred
kabak, patlıcan ve havuç içeren (kızartma dışında) ne gibi yemekler yapabilirim? fırında ve hafif olması tercihimdir. sebzeler çürümeden hepsini elden çıkarmak istiyorum. köy biberi, soğan ve belki patates de olabilir yemeklerde. teşekkürler.
kabak, patlıcan ve havuç içeren (kızartma dışında) ne gibi yemekler yapabilirim? fırında ve hafif olması tercihimdir. sebzeler çürümeden hepsini elden çıkarmak istiyorum. köy biberi, soğan ve belki patates de olabilir yemeklerde.

teşekkürler.
0
devilred
(03.10.16)
kıyma varsa karnıyarık gibi bişey yapılabilir.

havuçları enine kesip üzerinde zeytinyağı ve tuz baharat gezdirip fırın kağıdı üzerinde 200 derece 15 dk da pişiriyorum. çok hafif oluyor.
0
sttc
(03.10.16)
hocam birincisi türlü yapaiblirsin, zeytinyağlı da olur, ama bunları havuç dışında direk kızartmadan fırına atarsan hepsi yımşak yımşak olur lezzet vermez

kıyma koyarsan o şekildede olur.

ama sana tavsiyem, kızartmadan fırınlama

içine 4 5 diş sarımsakta atarsın mis gibi olur, tabi kızarttıktan sonra yağını süzdürmek şart.
0
killerbee
(03.10.16)
kabak, havuç ve kremalı mantar çorbasıyla yapılan tavuk tariifim var fırında pişiyor. çok sevilen bi tarif.
kabak ve havucu rendeliyorsun. tavuğu ekleyip çorba malzemesiyle karıştırıyorsın. fırında üzeri kızarana kadar pişiriyorsun.

patlıcanı da közleyip salata yapabilirsin.

edit: ölçüler:
iki iri kabak iki büyük havuç 500 gr tavuk eti
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.10.16)
türlüden aşırı sıkıldım, havuç da atılmıyor diye biliyorum türlüye. elimdeki malzemeler bunlarla sınırlı, sadece bunlardan bi şey olmaz mı?
0
🌸devilred
(03.10.16)
niye atılmasın ya, nerde yazıyo at sen bırak, alla alla

ha ben sevmem diyosan o zaman başka

zeytinyağlı barbunya yap, havuçları içine koyabilirsin, hem onada sarımsak iyi gider. havuç kızartmasına da bi diş sarımsak at :)

yada havucu para para kes, az zeytinyağında kızart üstüne sarımsaklı yoğurt off mis gibi.


kızartmadan olmaaaaz lezzetli vermez.

hatta hepsini kızart peçete ile yağını al sarımsaklı yoğurt yine of. türlüden sıkıldıysan?

fırında da kızartma yapabilirsin, ilk şartı fırın çok kızgın olcak, ikincisi tepsiyi iyi yağlıycan, üçüncüsü üstüste bindirmiycen .
0
killerbee
(03.10.16)
patates, soğan biber patlıcanı kabuğuyla birlikte fırına atıp salata da yapabilirsin. biberler çabuk yanar dikkat et.
0
for day to break
(03.10.16)
Degisik bi mucver yap bence.
Firinda mucver yap ama icinde havuc ve patlican da olsun :D

Ya havuclu kabakli firinda mucver. Yanina koz patlican salatasi?
0
kuehles blondes
(03.10.16)
yumurta var mı varsa kabağı kuşbaşı doğra tavada kavur üzerine yumurta kır. havucu haydari yap patlıcanı da közle. olma mı.
havuçlu kek de yapabilirsin. kabağı da tuzlu kek yapabilirsin.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.10.16)
havucu rendeleyerek üzerine limon sıkıp yemeğin yanında salata olarak yiyebilirsin.
0
for day to break
(03.10.16)
dolmalık malzeme varsa dolma yap. havucu da rendele salata yap.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.10.16)
Devil, havuçları rendele. Biraz zeytinyaginda vok tavada turuncudan sarıya dönene kadar kavur. Üstüne süzme yogurt dök (mümkünse sarımsaklı), en üstüne de tereyagında pul biber kavurup gezdir. Mis.

Patlıcanları közle salata yap.

Kabakları dikine yariya böl, cekirdekleri oy. Üzerine tuz biber zeytinyagi gezdirip biraz fırınla. Karnıyarık içi hazırla, kabaklar biraz yumuşayınca icleri doldur, istersen biraz da kaşar rendele üstune, biraz da salçalı su yapıp gezdir, at yine fırına.
0
physcos physcos
(03.10.16)
(19)

bugün ne yiyeceğim sorusu sizi de bunaltıyor mu?

for day to break
ne yiyeceğinize, ne yemek yapacağınıza nasıl karar veriyorsunuz?
ne yiyeceğinize, ne yemek yapacağınıza nasıl karar veriyorsunuz?
0
for day to break
(03.10.16)
Doğaçlama.
Dolaba bakıp gözüme takılanı giyerim.
Etkinlik varsa ortada düğün, nikah vs. ki çok nadir giderim, onda bellidir önceden sadece.

Son zamanlarda yemek yapmaya vaktim yok ama yaptığım zamanlarda o gün özellikle yemek istediğim bir şey yoksa tarif kitapları ve yemek kanalları yardımcı oluyor. Fikir veriyor en azından, birebir gördüğünü yapmasan da çağrıştırdığı yemeği yapabilirsin.
0
mutekebbir
(03.10.16)
Pratik ve az çeşit yemek yapıyorum. Misal çorba+nohut+pilav+cacık yerine nohut+salata/cacık yapıyorum; ya da çorba ve ana yemek. Kafada ferahlamayı bu sağlıyor.

Basit yemekleri buzdolabı/ erzak dolabının durumuna göre yapıyorum. Çalıştığım için mümkünse hafta sonu yapıyorum iki çeşit zeytinyağlı falan ki hafta içi kolay olsun. Şunu haşla, sonra ızgarada kızart, üzerine bilmem ne sosu dök, fırına ver şeklinde tariflere itibar etmeyince bunalmıyorum.

Pazardan/marketten de alışveriş yaparken genelde o haftalık yemek planımı (kolaylık ve zevkime göre) gözden geçirip alışveriş yapınca, dolapta ne kaldıysa onu pişirmek zorunda oluyorsun. Dolaptaki azalmayan sebzeler de insanı darlamıyor o zaman.
0
kaymaktutmayansicaksut
(03.10.16)
beni bunaltiyor ve nefret ediyorum. bana kalsa aksam bir kase yulaf ezmesi ya da yogurt ya da meyve ile yasayabilirim. ya da bir tencere corba yapar butun hafta onu icerim. ama olmuyor ne yazik ki.
0
kassiopeia
(03.10.16)
açıyorum dolabı ,ilk önce ne yiyeceğimi düşünüyorum,

sonra dolapta ilk bozulmak üzere olan şeylere bakıyorum genelde sebze meyve türevi oluyo bunlar

bi öğünü bozulcak şeylerle değerlendirip

öteki öğünü kendi isteğime göre yapıyorum.

zaten 2 öğün yerim günde.
0
killerbee
(03.10.16)
Hem de nasin bunaltiyor... Nasil karar verdigimi sorarsan karar veremiyorum.
0
stavro
(03.10.16)
ben çok bunalmıyorum. annem ne yaptıysa ya da işyerinde menüde ne varsa onu yiyorum. pek yemek seçmem. ama işyerinde evli ablalar var. akşama kadar kafayı sıyırıyorlar her gün, ne pişireceğim eve gidince diye düşünmekten.
0
jonestown
(03.10.16)
çok bunalıyorum +1

yani öyle böyle değil. işten çık, eve git, yemek yap çok zor. bazen çok üşeniyorum. kıyafet konusunda bir sıkıntı yok. orada sıkıntı yıkamayı unutursam bir şeyleri o zaman oluyor. ya da kurumadıysa henüz. çorba hiç yapmıyorum ayrıca. yani uğraş uğraş, su iç.
0
windowsguvenlikduvari
(03.10.16)
Evet evet. Cok. Kocam ayarliyor.
0
shadowcat
(03.10.16)
bu yüzden haftasonu, haftaiçi yiyeceklerimin 5/3 ünü hazırlıyorum. iki gün balık yiyorum zaten o belli böylece salata vs hazırlamak ve yemekleri ısıtmak dışında bir derdim olmuyor. tavsiye ederim şiddetle, pazar gününün çoğu gidiyor ama haftaiçi rahatlık süper oluyor.
0
yue
(03.10.16)
zerra kadar bile düşünmüyorum o an kafamdan ne geçiyorsa onu yiyorum evde isem açıyorum dolabı ha şu varmış deyip ona göre yemek yapıyoruz.
0
basond
(03.10.16)
Yemek yemekten nefret ediyorum, resmen zaman kaybı. Çoğunlukla dışarıdan söylüyorum. Yapmam gerektiğinde de basit sebze yemekleri, olmadı makarna, olmadı sandviç, ona bile üşendiysem ekmek peynir zeytin. Evde ne varsa ona göre doğaçlıyorum bi şeyler.
0
buff
(03.10.16)
Ben de yapmaktan hiç haz almıyorum. hazır karşıma gelse ayıla bayıla yerim de. amaan evde olmak çok zor valla. Keşke şöyle yerler olsa: hesaplı, temiz ev yemekleri satılan yerler.
0
🌸for day to break
(03.10.16)
yalnız değilsin..
0
qazaqwsx
(03.10.16)
@for day to break
meal box deneyebilirsin
0
basond
(03.10.16)
ciddi bi yük.
0
kupigometa
(03.10.16)
bunaltma ne demek ağzıma ediyor..
0
pamuk helvalar cebe
(03.10.16)
gidip sonunda pişmemiş makarna yiyorlar boşuna sorular. O marketteki makarnaları ninem almıyor
0
fatih baker
(03.10.16)
yemek konusunda çok mutsuzum. gerçekten. hayattaki en büyük derdim bu olabilir. yurtta kaldığım için odada ortalığı dağıtmak pahasına yapabileceğim en güzel ve ucuz şey soğuk sandviç olur, öyle saçmalıkları da ben hiç sevmiyorum. bana istersen 3 ekmek yap yani domatesle peynirle, psikolojik olarak doyduğumu hissetmem. bir tas çorba olsun doyarım mesela ama yemek değil de böyle ekmek arasıdır şudur budur olmuyor işte. dışarda yesem, pazartesi-salı-çarşamba akşam 8'e kadar sokaktayım. döneriydi, poğaçasıydı vs. çok sağlıksız. ev yemeği yapan ucuz yollu yerlerde bile bir çorba bir taze fasulye desen 6-7 lira. perşembe-cuma 4'ten sonra işim yok ama hazırlık derslerine gittiğim için okulun yemekhanesi de ta ebesinin nikahında kalıyor, kullanamıyorum. hafta sonu zaten hepten rezalet. yani ya içimde döner ağacı çıkacak, ya pis pis her gün poğaça simit yiyip zaten boktan olan sağlığımı hepten rezil edeceğim ya da her ay şu öğrenci halimle yemeğe 300-400 lira vereceğim en az.

yıldım amk. gerçekten bu duyuruyu görünce çok mutsuz oldum. bak benim kıyafetlerim de sorunludur. son 10 seneyi 2 pantolon 2 gömlekle geçirdim. sonra baktım benim daha fazla dışarı çıkmam gerekecek, gittim aldım pantolon kazak falan. sorun çözüldü. mis. yemek öyle değil ki. her gün yiyosun. bak akşam ayıptır söylemesi çok güzel çorba ve tavuklu taze fasulye (akşam oldu diye ikisini karıştırmışlar herhalde) gömdüm, yanında su içtim. 8 lira verdim buna. ulan dükkan kapanmak üzereyken giriyorum, koca gün beklemiş soğuk yemeği yiyorum, bunu en ucuz esnaf lokantasında yapıyorum yine 8 lira aq. "ayda 10 kez yapsam" diyemiyosun ki. yemek abi bu. ne yapayım 20 gün yiyip 10 gün yemeyeyim mi mesela. ya da tamam, bu "şımarıklığı" 20 kez yaptım mesela, e gün boyunca bi kez yemek yemiyoruz ki? ben zaten kahvaltı etmem, iki öğüne de tavım ama o bile sıkıntı.

yaaa işte öyle for dey to breyk. yemek konusu kadar hiçbir şey bunaltmıyor beni. hem sağlık hem de ekonomik açıdan en büyük derdim bu. barınma bile bunun yanında hafif kalıyor, orada hiç değilse aylık ne vereceğini falan biliyosun. yemek öyle mi. bi tanesine 7 lira gidiyo ama ay boyunca 140-150 kere yapıyosun bunu. öf. neyse. iyi akşamlar.
0
der meister
(03.10.16)
der meister, ücretsiz yemek bursum vardı uludağ medikoda 4 çeşit yerdik öğle yemeğini. yemek salata pilav meyve ya da tatlı olurdu suyla beraber.sizin oralarda yok mu öyle şeyler.
0
🌸for day to break
(03.10.16)
(16)

cehalet mutluluk mudur sizce de?

limoncello
sb. cehaletten kasıt hiç okula gitmemiş olmak, okuma yazma bilmemek değil tabii ki
sb. cehaletten kasıt hiç okula gitmemiş olmak, okuma yazma bilmemek değil tabii ki
0
limoncello
(01.10.16)
mutluluktur tabii ki.

bilen adam hep daha fazlasını istiyor. ufku, vizyonu geniş olduğu için büyük düşünüyor. büyük düşününce stresi, çabası, uğraşı çok oluyor.

ama cahil adam öyle mi? candır o.

adam zaten her şeyi biliyor. adam her şeyi bildiği için yeni şeyler öğrenmesine, ufuk genişletmesine gerek yok. herif zaten buda'ya ulaşmış, gideceği yerin ötesi yok. yerinde sayıyor güzel güzel.

mutluluktur. hem de nasıl..
0
tosiba
(01.10.16)
evet, cehalet mutluluktur.
0
karlmarx
(01.10.16)
Gerçek mutluluk değildir. Ancak onun gölgesidir belki, ya da canlandırmasıdır. Çünkü kavramayı reddetmek bir süre sonra kavrama yeteneğini de samimiyeti de öldürür. Yani kişi kendi uzuvlarını keser gibi yeteneklerini keser. Görüntüde ağırlık taşımıyor gibidir ama esasında eksik ve yanlıştır. Sahte mutluluk bence bu.
0
yaren
(01.10.16)
Dostum burada cahil bulamazsin sen :) yanlis yere gelmissin. Burdakiler gayet elit insanlar ve mutsuzlar.
0
tezek
(01.10.16)
Peki cehaletten kasit nedir?

Mutlulugun bilgiyle iyi ya da kötü herhangi bir bağı olduğunu sanmiyorum.
0
shadowcat
(01.10.16)
Değildir. Şundan 5-6 sene önce oldukça cahildim, depresif ve mutsuzdum. Şimdi ise hayatımın en mutlu dönemleri. İnsanlarla konuştuğum zaman görece anlamlı ve klişelerden arınmış konuşabilip geniş yelpazade bakış açısı kullanabiliyorum. Bilgi mutluluktur. Evreni, dünyayı, insanları anlamak mutluluk getirir.
0
empat
(01.10.16)
Bilmemek mutluluktur, o olumsuz şeyleri bilmeyince en azından anın tadını çıkarabiliyorsun.
0
Golden Ratio
(01.10.16)
her şeyden mutlu oluyorsun işte, hayatta geçmeyeceğin köprüye seviniyorsun,
hayatta istanbul'a gelmemişsin 3.köprü hurra diyorsun.

dağda çobansın taksime kışla yapılacak diye seviniyorsun.
bayramdan bayrama namaza gidersin taksime cami şart abicim diyorsun.

vuruyor seviniyorsun özür diliyor seviniyorsun.

muhakeme etme yeteneğin yok sonuçta, güzel denilen her şey mutlu ediyor seni.
0
pembe baytar
(01.10.16)
"zeki/bilgili olduğum için mutsuzum", "efsanevi olduğum için yalnızım" tripleri bence 16 yaşından sonra bırakılmalı ama cehalet mutluluktur konusuna katılıyorum ben. kendimi düşünüyorum. hayallerim, planlarım falan var işte bissürü. ne kadar "olmuş" ve "mutlu" olduğumu, bu hayallerle aramdaki mesafe belirliyor. bugün ben çok daha düşük standartlarda yaşamış, çok daha düşük standartlı hayaller kurmuş birisi olsaydım, belki zekiler için "dar görüşlü ve vizyonsuz" olacaktım ama istediğim hayatla aramdaki mesafe çok daha kısa olacaktı, dolayısıyla daha mutlu olabilecektim. günde 12 saat çalışıp iki tane lahmacun yiyince deli gibi mutlu olan bir adam olacaktım belki mesela, şimdi iki saat çalışsam kalan 10 saati kapitalizm sosyalizm işçi hakları hede hödö diye kafa sikerek geçiriyorum.

o açıdan, "ben akıllıyım o yüzden mutsuzum" demiyorum ama hayalleri ve standartları daha düşük olan insanlar bence mutlu olmaya daha çok meyilli. ben mesela bir roman yazamadan ölürsem mutsuz olurum. 45-50 yaşıma geldiğimde bile kendimi gerçekleştirememiş hissederim, "ulan yapamadık şu işi de" derim. bunun gibi onlarca, yüzlerce ve hatta binlerce pişmanlığım, ezilmişliğim, yetersizliğim olur. halbuki köpek gibi yetiştirilmiş, fakir, paspal, at hırsızının teki olsaydım belki dandik bir fabrikada iş bulduğuma sevinip BUNA DA ŞÜKÜR BE KARDSM diyerek mutlu mutlu yaşayacaktım. bu düşünce yapısının çok sağlıklı olmadığının da farkındayım, sonuçta hiçbir insan bilinçli olarak çok daha düşük standartlara ve berbat yaşam koşullarına sahip olmak istemez ama ne bileyim abi ben çevremde hep böyle gördüm. nerede eğitimli, beyaz yakalı var kendini bi bok sanıp dertlerinin havuzunda denizinde boğuluyo. nerde tek derdi günü çıkarmak olan adam var onun sülalesi raad, mutlu.

şimdi sözü "ama abi yeaaa bi stanley kubrick filmi izleyemedikten sonra nasıl mutlu olabiliyosun ki yaneee" diyecek olan kadıköylü varoş ve gavat hipster'lara bırakıyorum.
0
der meister
(01.10.16)
mutluluk görecelidir. mutluluğu neyden beklediğinizle alakalı bu. haliyle "cehaletin getirdiği mutluluğu" tercih edenlerin yanında "hakikatten de" mutlu olabilecek insanlar vardır. paradoksal birşey ama bu. cehalet mutluluktur diyebilenler sadece o cehaletin dışına çıkanlardır. cehalet içindeki adam diyemez yani o cümleyi.
0
matrix
(01.10.16)
Gamsızlıktır
Gerçi bedeli ağır bir Gamsızlıktır

Cehalet insanı gamdan kurtarmadığına aksine başına iş açtığına göre Gamsızlıktır denemez.

Cehalet akplilerin tüm eleştirilere sadece küfrederek cevap vermesi ve kendi sonlarına koşarak gidiyor olmalarıdır.
0
Batuhanolabilir
(01.10.16)
bence kendini bilge olarak görüp, her şeyi biliyorum, yaşamın ucu bombok bir yere çıkıyor diyerek mutsuz olmak aptallıktır. zira bilmenin sınırı yoktur. belki bilgelik mutluluktur.
0
for day to break
(01.10.16)
cehalet ne güzel bir şey. her şeyi biliyorsun. özgüven tavan.
0
nickini degistiren yazar
(01.10.16)
Kandırmacanın getirdiği yapay bir mutluluktur bence.

Ancak bilgelik mutsuzluk olarak algılanmasın. Bilge insanlar mutlu olmak için değil, ruhlarını doyurmak için sürekli yeni şeyler öğrenmeye çalışırlar.
0
s0phiesw0rld
(01.10.16)
evet
0
basond
(01.10.16)
Evet, çünkü hem acının kendisi bir bilgidir hem de onun çoğu yine bilgiden gelir. Gerçek anlamda hiçbir bilgiye sahip olmayan kişi neredeyse hiç acı hissetmez ve doğal olarak kolayca mutlu olabilir. Buradan çıkarılacak sonuç mutlu olmanın ne olursa olsun sahip olunması gereken bir şey olmadığı. Yani mutlak bir değeri yok.
0
harvey
(01.10.16)
(14)

Nelerin kolleksiyonunu yapıyorsunuz?

matrix
Daha basit tabiriyle neler biriktiriyorsunuz diyeyim. Gerçi itiraf etmem gerekirse bunun arkasındaki güdüyü tam olarak anlamış değilim. Saklayacak yerim var diye onun rahatlığına sığınıp fazla kurcalamıyorum. Minimal yaşamı da destekleyen biri olarak bazen bu yönümle çeliştiği için rahatsız olsam da
Daha basit tabiriyle neler biriktiriyorsunuz diyeyim.

Gerçi itiraf etmem gerekirse bunun arkasındaki güdüyü tam olarak anlamış değilim. Saklayacak yerim var diye onun rahatlığına sığınıp fazla kurcalamıyorum. Minimal yaşamı da destekleyen biri olarak bazen bu yönümle çeliştiği için rahatsız olsam da vazgeçmiyorum da...

Bende şunlar var;

1) Kalem. epey bir fazla sayıda, her türden. şimdilik 3-4 kavanozda duruyorlar tabi.

2) Maskot.

3) Defter. klasik defterlerden tutun da minik not defterlerine kadar.

4) Dergi. aslında bu bilinçli bir kolleksiyon sayılmaz. sırf biriktiği için kolleksiyonlaştı. henüz bunları "nasıl değerlendirebileceğim" üzerine kafa patlatmadığımdan dolayı. :) sinema ağırlıklı dergiler işte...

5) CD-DVD-DiVX-BLURAY. bunun geçmişi teee kadıköy'deki The End'e kadar dayanır. kutusunda filmin fotosu olan film cd'leri bile var içlerinde. açıkcası şu torrent çağında bu kolleksiyonu da artık çok gerekli bulmuyorum.

6) Retro ağırlıklı cihaz. nintendo SNES'ten tut, efsane Commodore64'e kadar var bir şeyler işte.

7) MUG da denilen çay kahve kupaları. rahat en az 15-20 mug var.

8) Oyuncak. Çoğunluğu minimal şeyler. Lego figür (ler de dahil olmak üzere) boyutlarında. Maskeler de var.

9) Film posterleri.
0
matrix
(29.09.16)
oyuncak araba ve eski toto oyuncakları(süpriz yumurta)
0
basond
(29.09.16)
dostlarımın...
"iyi dostlar biriktirdiiiim hepsi ailem ooooolduuuu"
a tribute to ŞEBO
=)

şakamı yabdım cevabım babamın pul koleksiyonu bulunuyor, o sayılırsa o var...
0
rentts
(29.09.16)
Koleksyonculuk biraz farklı algılanıyor türkiyede. Her toplanan şeyle kolekyon olmaz, rare ürün toplamaktır makbulü, amazonda satılan şeyin koleksyonu olmaz.

Ben koleksyon yapmıyorum, eski ve hoşuma giden ilginç kitapları satın alıyorum. En güzeli sanırım 1873 basımı almanca "reise nah konstantinopel" konstantinopole yolculuk isimli kitap. Bir de 1843 basımı bir cep incili var, kemik haç var üzerinde de kaplama olarak. Bunlar ama koleksyon kitapları değiller.

Bu ikisinde de bana hoş gelen şeylerden biri, o ürünler yapıldığı sırada dünya üzerinde yaşayan kimse kalmadı, hatta geçende okudum 1800 lü yıllarda(1899) doğmuş sadece 2 kişi kalmış dünyada. Ölmmüşlerdir belki şimdiye.
0
kurnaz
(29.09.16)
eski para koleksiyonu
0
uzman pratisyen
(29.09.16)
gittiğim ülkelerin paraları,

bburago küçüklükten beri,

bileklik, küpe
0
mirty
(29.09.16)
koleksiyon olarak gittiğimiz yurt dışı ve yurt içi gezilerin yol biletleri, şehir içi biletleri, yerel paraları, kullandığımız haritalar, guide booklar ve oradan ladığımız magnet ve oraya özgü olarak aldığımız/topladığımız/çaldığımız (!) küçük minnak souvenir tarzı şeyleri biriktiriyorum. bi de geleneğimiz olarak gittiğimiz her yerde köprü üstünde bi selfie çekiyoruz. şimdilik çekmecede bi kutunun içinde duruyorlar ama ileride şunun gibi bir şey yapma fikrim var. tr.pinterest.com
0
halanne
(29.09.16)
Yerde bulduğum kuş tüylerini biriktiriyorum.
0
anumegha
(29.09.16)
alışveriş merkezlerinin poşetlerini biriktiriyorum ama lazım olunca da kullanıyorum. hemen her şehirden var.
0
for day to break
(29.09.16)
eski bozuk para koleksiyonu, hatta kapsamlı bir koleksiyonum var. bazı parçaları bayaa para ediyor :)
bir de değişik şehir ve ülkelerin metro biletleri
0
are you serious
(29.09.16)
magnet
dvd
müzik cd'leri
0
nice tnetennba
(29.09.16)
-Plak
-Bardak altlığı
-Dergi
-Film, konser, tiyatro, seyahat biletleri
-Kaset

Mutlu oluyorum ben. Pek fazla güdüsünü sorgulamıyorum o sebeple.
0
desdenova34
(29.09.16)
3 yıldır toplamaya çalıştığım içki koleksiyonu(yapmaya çalışıyorum).başlangıç şişelerini buldum,şimdi kalitelileri arıyorum. single malt viskilere odaklandım
farklı ve hoşuma giden kupalardan oluşan küçük bir birikim var.
baykuş biblo koleksiyonu
yeni toplamaya başladığım plaklar da var.
0
MtKrt
(29.09.16)
Eski kağıt paralar ve yarı değerli taşlardan tesbih biriktiriyorum.
0
Son Müzakereci
(29.09.16)
tam anlamıyla koleksiyon sayılmaz ama

* 2004 yılından itibaren tüm beşiktaş formaları

* şahsi olarak gittiğim her şehirden buzdolabı magneti.
0
eagle is free
(29.09.16)
(4)

ingilizce sozluk

sergerde
ingilizce sozluk kullanimim, tureng ve zargan'di. bi sozluk/websitesi ariyorum, deyimlerin oldugu ve anlamlari aciklanan sozcuklerin cumle icinde kullanildigi. turkce-ingilizce istiyorum. forumlarda takiliyorum gunluk ingilizceye ihtiyac duyuyorum. basliklar varsa, native speaker'lar neler kullaniyo
ingilizce sozluk kullanimim, tureng ve zargan'di.

bi sozluk/websitesi ariyorum, deyimlerin oldugu ve anlamlari aciklanan sozcuklerin cumle icinde kullanildigi. turkce-ingilizce istiyorum. forumlarda takiliyorum gunluk ingilizceye ihtiyac duyuyorum. basliklar varsa, native speaker'lar neler kullaniyor onlara da bakayim. cumle icinde kullanim aradigim ozelligi.


ne onerirsiniz?

edit: zaten dizi, film ingilizce altyazisiz izliyorum, anliyorum da, konusmaya gelince konusup yazamiyorum. husnukuruntu ne ona baktim mesela simdi.
0
sergerde
(29.09.16)
ingilizce konuşurken hüsnükuruntu kelimesini kullanmayı düşünmeyecek şekilde düşünme yapını değiştirmen lazım. Yani ingilizcede cümle kurma yapısı türkçeye göre daha basit. "Ben de bunu kendime dert edinmişim" demen gerekiyor mesela. Neymiş hüsnükuruntu? merak ettim ben de. Bu arada adama hüsnükuruntu kelimesini çevirip yazarsan "tevellüt" kelimelerini kullanarak türkçe konuşan bir ingiliz gibi olursun.
0
safepassage
(29.09.16)
eşim bana google crome'den sözlük indirdi. kelimenin üstüne koyunca sana türleriyle birlikte sözcüklerin türkçe anlamlarını veriyor. eğer isterseniz sorayım ona.
0
for day to break
(29.09.16)
@for day to break olur tabi zahmet olmazsa sizin icin de guzel bi kaynak arayisindayim.

@safepassage cok haklisiniz elestirinizde. ama iste deyim ve yerel kullanimlar ile desteklenmeden de "ali ata bak" basitliginde oluyor yazdiklarim. ben de bulamadim husnukuruntu'yu. wishful thinking diyor kelime karsiliginda.
0
🌸sergerde
(29.09.16)
sergerde, "transover" yazınca chrome ekle diye bir yazı var yan tarafta. onu tıklayınca ekleniyor. mesajla linkte yolladım.
0
for day to break
(29.09.16)
(6)

Sözlük çok bozdu..

sana guluyorum sadece
Espri anlamında demiyorum kesinlikle.sözlüğün son zamanlardaki iki konusu; rezalet başlıkları ve beşiktaş.ister birşey öğrenmek ister kafa dağıtmak amacıyla ne zaman sözlüğe girsem, sözlük bu ikisine ait birsürü saçma sapan şeylerle dolu. mesela en son bir fotografçı düğün resmi çekmiş, bunlar konuş
Espri anlamında demiyorum kesinlikle.

sözlüğün son zamanlardaki iki konusu; rezalet başlıkları ve beşiktaş.

ister birşey öğrenmek ister kafa dağıtmak amacıyla ne zaman sözlüğe girsem, sözlük bu ikisine ait birsürü saçma sapan şeylerle dolu. mesela en son bir fotografçı düğün resmi çekmiş, bunlar konuşuluyor. hiç kibar olamayacağım; bize ne amk? yani sözlük tamamen ticari bir yer, ben de bu ticari yerin üzerinden yazıp para kazandırıyorum ama bu kadar da olmaz. adam " bıdı bıdı gol atacak, sikerim lan hepinizi favlayın" yazmış, adamı favlamışlar ve en begenilene sokmuşlar neredeyse. zaten çoğu konuda sansür gırla..

neyse, aranızda hala keyifle okuyup yazan varsa o kişiyi kutlarım. gerçekten büyük bir iş başarıyor.
0
sana guluyorum sadece
(29.09.16)
okurken debe'ye saplanıp kalıyoruz. otisabinin bir önerisi vardı aslında kişiselleştirilmiş debe tarzı. sadece badilerin yazdıkları yada oyladıkları entrylerden oluşan.

sözlük zaten bozulmuştu da debe biraz tüy dikti. girip bknz okumaktan canım çıktı benimde. neredeyse debe deki hiç bir entry ilgimi çekmiyor. belki bir bilmedin iki tane. 2gr şeker için 2 kilo keçi boynuzu yemeye benziyor.
0
nedendir bilinmez
(29.09.16)
Şu anda esra edibe barış yunus konuşuyorlar. Bildiğin küfrettim sözlüğün başlığında. Kesinlikle bulunulacak yer değil artık, çok soğudum, çok fena soğuttu.
0
yaren
(29.09.16)
sözlüğün değil çağın sorunu bu. güya 1 numara olan içerik sitesi onedio çok mu düzgün bir yer sanki. gelecekte bence bilgi temizleme sistemleri kurulacak. gerçek bilgiyi temizlemek için para falan vereceğiz. bu bir matematik. sözlük yaşayan bir organizma değil sonuçta. kendi kendine bozulamazdı. kullanıcılardan ötürü oluyor bu. ben yine de tüm çer çöp bilgiye rağmen aradığımı buluyorum, keyfini çıkarıyorum. kafanızda bir algoritma olacak ve ona uyacaksınız. debe'yi falan da umursamayın bu arada. onlar işin vitrini. o tarz şeylerle tatmin olanlar var işte ne yaparsın...
0
matrix
(29.09.16)
debeye neredeyse hiç bakmıyorum. istenildiğinde hala güzel yazan yazarlara ulaşılabiliyor. bence hala değerli bir yer, sadece artık bilgiye ulaşmak daha zahmetli hale geldi.
0
barabas
(29.09.16)
ben reddit okuyorum. şu bozuk ingilizcemle bile ufkum açıldı. ama bazen kendimi kör ve sağır gibi hissediyorum ulaşmak istedeğim yere zinhar ulaşamıyorum. o zaman yıpratıcı oluyor sonra dönüp tekrar okuyorum.

sözlük zaten bozuktu. benim seçmece yazarlarım var sadece onları okurum.
0
for day to break
(29.09.16)
barabas +1

zamanla yazar sayısı ve debe yüzünden artan popüler olma çabası yüzünden sözlük şu anki halini aldı. ancak hala eskisi kadar güzel yazan yazarlar da var. bunları bulmak bir nebze daha zor.

her gün en az 1 beşiktaş entry'sinin (saçma sapan olsa bile) debe'ye girmesi yalnız bana batıyor sanıyordum. öyle değilmiş.

kuruluşu biraz tepkili olsa da ekşişeyler'i takip etmenizi öneririm. hem güncel, hem eskide kalmış değerli yazıları ortaya çıkarıyorlar. onedio gibi salak salak "acaba hangi formula-1 pilotunun metresisin" gibi içerikler de yok üstelik.
0
himmet dayi
(29.09.16)
(22)

[oylama] Duyuruya "itiraf" kategorisi açılsın ister miyiz?

matrix
başlığı böyle açınca moderatörmuşum gibi oldu birazcık ama idare edin. :)evet duyurudaşlar, haydi gelin bir oylama yapalım. konumuz yeni bir kategori isteği. sizce de "itiraf" gibi bir kategorimiz olsa hoş olmaz mıydı? biliyorsunuz, soru değeri taşımayan paylaşımlarda insanlar, formata uydurmak adın
başlığı böyle açınca moderatörmuşum gibi oldu birazcık ama idare edin. :)

evet duyurudaşlar, haydi gelin bir oylama yapalım. konumuz yeni bir kategori isteği.

sizce de "itiraf" gibi bir kategorimiz olsa hoş olmaz mıydı? biliyorsunuz, soru değeri taşımayan paylaşımlarda insanlar, formata uydurmak adına onu bir şekilde sorulaştırıyorlar ama yine de sırıtıyor o bir şekilde. amaç o kişinin içini dökmesi oluyor. sırf buna özgü bir kategori olsa (ismi itiraf olmak zorunda da değil. sonuçta o gün başından geçen normal bir şeyi de anlatabilir kişi. bu yüzden "günlük" de olabilir mesela ismi, bu en önemsiz kısmı aslında. çözülür..) ve onun altında yardırsak güzel olurmuş gibi geldi bugün aklıma. tabi şimdi "ekşi'de itiraf başlığı var, sizi oraya alalım mr matrix diyenleriniz olacaktır" fakat bu yeterli olmaz. sonuçta duyuru'nun ayrı bir kitlesi var. ayrı bir tadı. buraya sorulmuş bir çok şeyi de gidik ekşi'den bulabiliriz normalde. hemen hemen herşeyle ilgili başlık var çünkü.

bu fikre karşı oyunuz ne olurdu? yeterli sayıda istek gelirse, belki moderatörler de beğenir ve açılabilir.
0
matrix
(28.09.16)
"sonuçta duyuru'nun ayrı bir kitlesi var. ayrı bir tadı"

Destekliyorum matrix.
0
pomknos
(28.09.16)
E bunu feyk nickleriyle yapmıyolar mı zaten? Ne gerek var ki :)
0
bir3iki7
(28.09.16)
olur. resmi daha güzel olur. dediğin gibi bazı "itiraf"lar sırıtıyor ve farkediliyor. araya soru sıkıştırmalar falan. hayatımız sorular sorup cevaplar vermekle geçmiyor ve bu mecrada uzun zaman geçiren kişiler bir topluluk oluşturmuş durumda. birbirini tanıyan bir sürü insan var yani. içimiz sıkılıyor bişeyler demek istiyoruz :D ama yapacaklarını sanmıyorum. bide bu birazda gönül işine giriyor.
0
freetakilir
(28.09.16)
no.
0
Apocalypse
(28.09.16)
@freetakilir:

her itirafın gönül işiyle alakası olmaz gibi sanki. benim bile bazen bir çok şey yazasım geliyor fakat hem "şimdi bunu nasıl sorulaştıracağım ki formata uysun diye" şeklinde düşünmekten hem de "gönül işleriyle kel alaka" olduğundan vazgeçiyorum. :) sırf böyle bir kategori, diğer grupların daha da amaca odaklı halde kullanımını bile sağlar, bir tür gaz alır diye düşünüyorum aslında.
0
🌸matrix
(28.09.16)
duyuruda yeterince goygoy dönüyor zaten. "burası daha tatlış bi ortam, birbirimizi tanıyoruz" diye diye kıraathane & altın günü karmasına döndü zaten duyuru. kaldı ki kimse itiraflarını kendi hesabından yapmıyor, yapmaz. bu durumda birbirimizi tanımamızın da anlamı kalmıyor. hem ben itirafımı gidip reddit'te, quora'da, yahoo'da yapmayı tercih ederim. niye burada, "herkesin birbirini tanıdığı" ve anlamsız biçimde entrikanın bininin bir para olduğu bir mecrada yapayım?


şu an itirafta bulunmak isteyenleri engelleyecek bir kural yok. deli gibi çemkirilen moderatörlerin bu konuda fazlaca müsamaha gösterdiğini düşünüyorum. "canım sıkkın, ne yapayım" deyip 35 paragraf itiraf döşeyebilirsiniz, kimse de bir şey demez.
0
der meister
(28.09.16)
sorduğun soru 10sn sonra dibe gömülüyor, bir de itiraf gelirse işin düştüğünde cevap gelmez...

özet : cıks
0
kimlanbu
(28.09.16)
@der meister:

tam da bu durum yüzünden zaten özellikle belirtmiştim isminin "itiraf" olmasının gerekmediğini. senin "niye burada yapayım" deme halin senle ilgili. benim sorunum olmaz mesela, korkmam, çekinmem o durumdan. o saydığın siteler değil de buradaki insanlar ilgilendiyor olabilir beni. :) burada paylaşım yapmayı seviyor ve seçiyor olabilirim. haklısın kural yok ama zaten anarşizm ruhuyla takılmayalım formata uysun diye daha çok bu istek. ismi de "ekşi duyuru" hani burasının. "ekşi soru-cevap" değil. olayı neden "goygoy" ile sınıflandırdığını anlamadım bu arada. öyle bir amaçla yazmış olsaydım "goygoy kategorisi açalım mı" diye sorardım ki goygoyu pek seven bir insan da değilimdir. :) neyse. "açılmasın" diyenler hanesine yazıyoruz oyunuzu. teşekkürler.
0
🌸matrix
(28.09.16)
hoş olmazdı. özel hayat adı altindaki kirlilikler bazen karsimiza cikiyor burada .
0
1adam
(28.09.16)
istemem.
0
sutlu nescafe
(28.09.16)
sözlükte ara ara itiraf'lara bakıyorum hiçbişi çıkmıyor çok işe yarayacağını sanmıyorum ama denenebilir.
0
sarlatan
(28.09.16)
Kısacık geldim. Desteklenirse köstek olmam ama istemiyorum açıkçası. Duyuru duyuruluktan sapıp forum haline dönüştü zaten iyice (ki buna mod olarak müdahale etmiyoruz, sorular formata uygun olduğu müddetçe ve alenen forum olmadığı sürece), yine de hala Sözlük'e göre fena olmayan bir özü var. İtirafları bir kategori yaparak iyice 'yasal' hala getirirsek Sözlük'teki gibi çöküşün önünü alamayacağımızı sanıyorum. Zaten hassas bir dengede, el verince kol gider.
0
aychovsky
(28.09.16)
Hos olmazdi. Ben oyumu olumsuz kullaniyorum.
0
shadowcat
(28.09.16)
Şahsen ekmek yiyeceğim bir itiraf görsem özel mesajla inceden yürürüm. Bunu herkes yapar. Ya itiraflar nicksiz, anonim olarak yapılmalı, (mesaj gönderip gönderememek opsiyonel) ya da hiç olmamalı.

Çünkü partner arayan vatandaş bu arayışı itirafa yedirip "legal" duyuru açabilir.
0
yirmisantim
(28.09.16)
bir3iki7 +1
edit:yani oyum olmasın
0
basond
(28.09.16)
açıkcası paragraflarca aşk acısı okumak istemem. insanlar bu tarz şeylere yönelince soruların bir anlamı kalmaz diye düşünüyorum. başta kulağa güzelmiş gibi geliyor ama ben de olumsuzum.
0
ruhen hastayim ben
(29.09.16)
ayçovski +1
Ben de olumsuz bakıyorum.
0
feel the blanks
(29.09.16)
Çok gereksiz olur bence. Şu haliyle bile yeterince ağlak bir yer zaten.
0
pike
(29.09.16)
son zamanlarda duyduğum en kötü fikirlerden biri.
0
devilred
(29.09.16)
"duyurunun ayrı bir kitlesi var. ayrı bir tadı"

evet o yüzden bu sitenin ekşisözlük'e benzememesini, trollerle, saçma başlıklarla vs. sitenin asıl duyuru amacından uzaklaşmamasını istiyorum. derdi olan, başlık açıp özelden konuşmak istiyor zaten yeri gelince.
0
sporty
(29.09.16)
gelecek cevaplar şimdiden belli olduğu için gerek yok bence. yapılan itiraf karşısında duyuru ahalisi olarak önce şöyle ufak bir hayretten hayrete sürükleneceğiz. içimizde en normal olanı ilk taşı atacak, ardından diğerleri derken amansız bir şeytan taşlama yarışına girilecek. o yüzden buna uğraşmak vakit kaybı.

duyuruya gerçekten bir şeyler yapmak istiyorlarsa mod.ları denetlesinler. aşırı kişiselleştiriyorlar. çok çalıştıklarını söylüyorlar, bir yandan da eski tadı kalmadı diye eleştiriyorlar. demek ki doğru çalışmıyorlar
0
for day to break
(29.09.16)
Troller için fazla mesai çıkar.
0
arnold schwarzeneger
(29.09.16)
(15)

hoca ne yapmaya çalışıyor / ben ne yapayım?

la noix
çalışmamla ilgili tonlarca kötü şey söyleyip bk attıktan sonra benim örneklerimi isteyip benim çalışmamı farklı bir metotla yapmak isteyen hocaya ne denir?
çalışmamla ilgili tonlarca kötü şey söyleyip bk attıktan sonra benim örneklerimi isteyip benim çalışmamı farklı bir metotla yapmak isteyen hocaya ne denir?
0
la noix
(28.09.16)
Okurken gozumde fiyat kirmak icin mali kotuleyen abla ornegi canlandi nedense de ne yapilir bilemedim.
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(28.09.16)
Belki gerçekten metodunuz kötüdür.
0
kurnaz
(28.09.16)
Çalışmayı beğenmiş, keşke önce ben düşünseymişim olsun yapılmışı var alır yeniden düzenlerim diyor, yedirmeyin +1
0
elikası
(28.09.16)
@kurnaz o zaman şu metotla yap demek yerine neden benden örnekleri istiyor?
0
🌸la noix
(28.09.16)
@la noix

Belki yaptığınız iş metotlardan bağımsız çok kötüdür.

Sizi tanımam etmem, ama üniversitede tecrübemle rahatlıkla söyleyebilirim, bazı öğrenciler ne yapsa yapamıyor, cidden adam uğraşsa da yok olmuyor yani. Hocalar da dolayısı ile araştırmanın fikri, temel bazı şeyleri iyise sorabilir, o adamda ziyan olacak çünkü.
0
kurnaz
(28.09.16)
"Metod tavsiye ederseniz kendi emegimi kendim degerlendirmek isterim" denir. Denemiyorsa, "birlikte calisabiliriz hocam" denir. Icten neler denir bilmiyorum, ordan istediginizi soyleyebiirsiniz.
0
shadowcat
(28.09.16)
Gavattır
0
Batuhanolabilir
(28.09.16)
Direkt benim calismami sadece metodu degistirmek icin ornek istiyorsa (ayni parametrelere bakiliyor) metottan bagimsiz calismamda ne kotu olabilir anlamadim

Sorunun orijinalinde de var bu bilgi. "Benim calismami" "benim orneklerimle" yapmak istiyor

bu arada hoca danışmanım değil. danışmanım istatistik konusunda yönlerdirdi bu hocaya
0
🌸la noix
(28.09.16)
@la noix

O orneklerin isleyisi, gelistirme ve sonuclama cok kotu olabilir.

Dedigim gibi ben o kadar kotu ornekler gordum ki akli ucar milletin anlatsam.

Hocanin kotu niyeti olabilir, o bambaska, ama objektif olarak kendi isinize bakmaya calisin.

Ben hemen sadece hoca emegimi caliyorrr demeden once isin de kotu olabilecegini soyledim.

He bir de bu ogrencilerle muhatap olan bendim enstitude. Abi cok kotu tez gelmis, ama ilkokulda mi yazmis, yorumlamis adam belli degil, adama anlatamadik, anlamiyo adam neden kotu oldugunu, benim isim harikadir diyo.
0
kurnaz
(28.09.16)
fikir hırsızı denir. örneklerinizi vermeyin diyeceğim ama hoca sonuçta el mahkum.
0
for day to break
(28.09.16)
Kesinlikle tik hastasi adam degilim, isterseniz atmayin ama mantelite hatali, akademide daha objektif olmaniz gerek, dediginizi cok iyi anladim.

Cevap olarak isinizde sikinti olabiliri kabul etmemek akademiye aykiri.
0
kurnaz
(28.09.16)
@kurnaz ilk cevabına tik attım zaten ama hali hazırda sorunun orijinalinde olan bilgiler varken yaptığın yorum yanlıştı. aynı çalışma x değil de y metoduyla yapılacak. aynı bilgiler olacak yani. hani bu bi geri bildirim değil "y metoduyla yapsaydın daha iyi olurdu" ya da "gel beraber y ile yapalım" diye. daha planlama aşamasına bk atıp da o planlamayla toplanmış örnekleri istemek sıkıntı. bana kötüledikleri kendi çalışmasında da olacak yani

ben kalkıp da benim çalışmam mükemmel vs demedim. madem o kadar kötü benim dizaynım, gidip kendi örneklerini toplasın
0
🌸la noix
(28.09.16)
sakın ha ihalene konmaya çalışıyor gibi geldi.
emeklerini word yerine excele koyup pasta yiyecek gibi anladım ben.
0
basond
(28.09.16)
Disaridan baska bir istatikci destegi al ama hocaya ornekleri verme bence.

Farkli metotlarla istatikci ile birlikte tekrar analiz yapin.
0
neferkitty
(28.09.16)
"Ne var, becerememissin, adam kendi yapacak" demeye gelmistim ki adamin senin danismanin olmadigini gordum. Bu durumda soyle isler surec: Oncelikle ulkedeki tek istatistikci o degil, baska istatistikcilerle gorusebilirsin. Bu arada da o hocaya "Henuz ben calismami tamamlamadim, tamamladiktan sonra hem verilerimi hem orneklerimi seve seve paylasirim" dersin. Bircok laboratuvarlar ortak calisiyoruz, kendi calismalari tamamlanmadan kimse orneklerini paylasmiyor. Paylasilacak kisi guvenilirse, "biz su tarihe kadar yayinlayacagiz, lutfen bekleyin" diye rica ediyoruz.

Calisma yayinlandiktan sonra verilerini paylasmayanlara acayip kotu gozle bakiyoruz. Daha gecen gun bir olay oldu, adamlar verilerin bir kismini paylasmadi. Ortalik ayaga kalkti, calismalari da sorunluydu, paylasmak zorunda kaldilar. Zaten artik buyuk dergiler tum datanin paylasilmasini zorunlu kilmaya basladilar. Orneklerin kendisi buna dahil degil ama bence paylasilmali.

@krem peynir ben de insan ornekleriyle calisiyorum, etik kurulla ilgili oyle bir durum yok. Biz etik kurul raporlarini 1-2 kisiyle aliyoruz. Ornegin, Tayland'dan alirken gruptaki Taylandli arkadasimiz, Tayland'da isbirligi yaptigimiz grubun sorumlusu ve bizim grubun sorumlusu vardi calisma listesinde. Ornekler bir kez toplanip yayinlandiktan sonra veri kamuya mal olur, yeni ornek toplanmasindansa toplanmis orneklerin kullanilmasi tercih edilir.
0
evrim halkasi
(28.09.16)
(17)

¿sözlükçülerin iksirleri?

confessions of an adman
hastalıkta (grip vs.) yapıp her zaman faydasını gördüğünüz iksirler var mı?
hastalıkta (grip vs.) yapıp her zaman faydasını gördüğünüz iksirler var mı?
0
confessions of an adman
(27.09.16)
sıcak suya bal limon
0
cekilmis gayfe
(27.09.16)
boğaz intihabına
zencefil, havlıvan, zerdeçal karışımını çoğunlukla bal ile alıyorsun.
boğaza yapışıp biraz yakıyor. antibiyotik kullanımına gerek kalmıyor.
0
skyangel
(27.09.16)
cekilmis gayfe'yi görüyor ve artırıyorum; ıhlamur çayına bal, limon, tarçın.
0
long live rock n roll
(27.09.16)
1 lt'lik bir kavanoz alıyorsun. o kavanozun içine 2 tane limonu dilim dilim kesip (7-8 parça) koyuyorsun. 1 tane orta boy zencefili küçük parçalara ayırıp üstüne ekliyorsun. sonra geri kalan kısmına bal ekleyip iyice karıştırıp kapağını sıkıca kapatıyorsun ve kaynamamış ama kaynara yakın bir suyun içine o kavanozu koyup 1 saat bekletiyorsun.sonra çıkarıp o kavanozu hiç açmadan 2 gün bekletiyorsun.

bu karışımı her gün içtiğin bir bardak çayın içine ya da sıcak suya karıştırıp iç, işlem tamamdır.
0
dahili meddah
(27.09.16)
Özellikle öksürük için zencefil ve bal karışımı. Ayrıca Siyah turpun üstünü kapak gibi kesip içini oyuyorsun sonra içine bal ve karabiber koyup kapağı kapatıp 1 gece dolapta bekletiyor. Sabahta o içindeki suyu kaşıklıyorsun. Öksürük kalmaz.
0
Dr_Stat
(27.09.16)
Zencefili icemeyenler bol tarcin katsin %100 calisiyor :)
0
neferkitty
(27.09.16)
zencefil bal limon üçlüsü; sıcak süt zencefil ikilisi
0
hosein
(27.09.16)
Propolis.
Kestane bali - toz zencefil - limon.

Oksuruyorsam tane sumak atiyorum agzima bazen.
0
kuehles blondes
(27.09.16)
İshal olunduğunda leblebi birebir. Anında kesiyor.
0
feel the blanks
(27.09.16)
Uçakta rahatlamak için ise; domates suyu, limon, karabiber, tuz, buz. Hostes ananıza bacınıza sövebilir ama, pek hazetmezler bu karışımı hazırlamaktan.
0
feel the blanks
(27.09.16)
bol battaniye ile terletme. Bol su tüketme.
0
dessy
(27.09.16)
aktardan aldığım nane yağı. burun tıkanıklığından tutun da baş ağrısına her şeye iyi geliyor.
0
kafamabiseygeldi
(27.09.16)
Taze zencefil rendesi ve bal, ölüyü diriltir.
0
yirmisantim
(27.09.16)
Hastalığı hissetmeye başladığım vakit UMCA'ya başlıyorum.

Bunun dışında ıhlamura (elma dilimi, portakal/mandalina dilimi, ayva dilimi, zencefil, çubuk tarçın ve karanfil ile demlenmiş) bal katıp içiyorum.
0
kaymaktutmayansicaksut
(27.09.16)
gripte sadece bol sıvı, sıfır ilaç. bağışıklık sistemimi ilaçların kölesi haline getirmek istemem. bol sıvı, gıda olarak da yine sıvı içeren çorba ve de bilinç yetiyor. (bilinç kısmı şey; "hastayım ama o kadar" diyorsun. yani bu öyle çok korkutucu bir şey değil, hastalık mı beni yıkacak gibi telkinler veriyorsun kendine. bir tür hasta değilmiş gibi takılıyorsun. dondurma bile yiyorsun mesela. gibi.) boğazda çok fazla yutkunma sorunu varsa da mentollü bir şeyler somuruyorsun. o kadar.
0
matrix
(27.09.16)
kefir iyi geliyor bana. psikolojik de olabilir bilemem ama bence iyi geliyor.
0
nathanieltroy
(27.09.16)
adaçayı gargarası yapıyorum ama taze demlenmiş olmalı. tek demliği akşam sabah olmak üzere 2 defa da kullanıyorum.
papatya çayı buharı da iyi geliyor ama hastalığın yoğun olduğu dönem de burnunu daha çok tahriş edebiliyor. birde aşırı kaynar su solumak da yine burnu tahriş ediyor. ayarlı bir şekilde çekmek lazım ciğerlere.
0
for day to break
(27.09.16)
(13)

hamilelik çatlaklarına karşı ne kullanabilirim?

kakamelsokoban
bu hafta 3. ayım bitecek, duyduğum kadarıyla 3. ayın bitiminde bu tarz kremlere, yağlara başlanırsa çatlak olayı bir tık daha azaltılabiliyormuş. beyaz ve fazlasıyla hassas tenliyim. çatlak muhtemelen benim için kaçınılmaz, zaten genetik olduğunu biliyorum ama hiçbir şey kullanmadan beklemek de risk
bu hafta 3. ayım bitecek, duyduğum kadarıyla 3. ayın bitiminde bu tarz kremlere, yağlara başlanırsa çatlak olayı bir tık daha azaltılabiliyormuş. beyaz ve fazlasıyla hassas tenliyim. çatlak muhtemelen benim için kaçınılmaz, zaten genetik olduğunu biliyorum ama hiçbir şey kullanmadan beklemek de risk budur demek gibi olacağından en azından 1 2 krem yağ falan süreyim de ben uğraştım olmadı derim diye düşünüyorum.

internetten baktığımda seçenek olarak

1. fındık yağı, kayısı yağı, portakal yağı, badem yağı karıştırıp kendi bakım yağını oluşturmak

2. aktardan kakao yağı kremi almak

3. johnsson's baby oil sürmek

4. lierac krem

5. chicco mama donna krem

6. mustela krem

7. bepanthol krem

8. avent krem gördüm.

bu seçeneklerden birini veya bir kaçını kullanan ve memnun kalanlanlar var mı? tercihim bir krem ve bir yağ seçip birini sabah birini akşam şeklinde uygulamak ancak internetten tek tek yorumlarına bakamadım vakit bulup. önce sizden fikir alayım, sonra diğer yorumlara göre de bir iki tanesini seçer alırım diye düşünüyorum.

cevap verenlere teşekkürler, sevgiler :)
0
kakamelsokoban
(27.09.16)
bu çatlak olayı tamamen genetik. ben de beyaz tenliyim hiçbir krem kullanmadım en ufak bir çatlak oluşmadı ki baya da kilo aldım. bence boşuna masraftan başka bir şey değil bu kremler. krem kullanıp da çatlak içinde olan çok arkadaşım var malesef.
0
sta
(27.09.16)
madecasol krem, hamileyken kullanılıyor mu emin değilim ama en azından doğumdan sonrası için bio oil.

lierac kullandım ben bacaklarım için, o da fena değil ama diğerlerine göre çok pahalı.
0
111111
(27.09.16)
lierac kesinlikle.
denendi, onaylandı.
0
blatta hiberna
(27.09.16)
Lierac +1 Pharmaceris M serisine de bakabilirsin.
0
Lim5
(27.09.16)
arkadasim hindistan cevizi yagi suruyor.
0
jimicik
(27.09.16)
eşim hamileyken rossmann'da satılan yağlardan almıştım, düzenli kullandı. çatlak falan yok. doğal yağlardan yapılıyor yazıyor ve fiyatı diğerlerine göre baya uygun.
0
babilbaligi
(27.09.16)
hepsinden sür, ben hepsinden kullanırım.
0
pinkpeony
(27.09.16)
Eşim badem yağı kullanmıştı hiç bir işe yaramadı
0
delicevat
(27.09.16)
bio oil +1
tanıdığım biri 3. çocuğunu doğurdu ve çok az çatlağı var. olanlar da ilk doğumdan kalanlar. ikinci ve üçüncüde günde 3 kere bio oil kullanmış. şu an bende kilo veriyorum o yüzden çatlak oluşmasın diye kullanıyorum. fiyatı dışında gayet memnunum.
0
you are my lethe
(27.09.16)
yağlı ciltli olanlarda çatlak olmuyor. eğer kuru ciltliyseniz hepsine abanın :)
0
xvyz
(27.09.16)
tanıdığım birinin göbeği sönmüş balon gibi bir diğeri de tertemiz. sönmüş balon olan beyaz tenli diğeri esmer. ben de heralde ten rengiyle ilgili diye düşünmüştüm ama sanırım hiç biri değil sta'nın dediği gibi genetik.
0
for day to break
(27.09.16)
@far, genetik de vardır işin içinde ama hamilelik olmamasına rağmen büyüme evresinde çatlakları olanlar var, misal ben. nedeni aşırı kuru ciltli olmam @xyvz'nin yazdığı gibi yağlı cilt +1
0
pinkpeony
(27.09.16)
%100 shea yağını cream butter olarak satan markalar var. özellikle hamilelik öncesi ve sonrası çatlakları için iyi geldiği eğitimlerde sürekli tekrarlanıyor, böyle çok yoğun avuç içinde falan ezip kullanman gerekiyor. hangi firmalarda var direkt sayamam ama araştırırsan bulabilirsin. en son bath&body works'de görmüştüm.
0
thevalentino
(27.09.16)
(6)

Ayakları üşütüp

yaren
Karın ağrısıyla başbaşa kalınca napıyoduk? Fena halde gaz var bünyede, belki regl öncesi şeysidir bilmiyorum ama sanmıyorum da. He işte çok üşüdü ayaklarım. Ağrıdan yürüyemiyorum. Napıcam?
Karın ağrısıyla başbaşa kalınca napıyoduk? Fena halde gaz var bünyede, belki regl öncesi şeysidir bilmiyorum ama sanmıyorum da. He işte çok üşüdü ayaklarım. Ağrıdan yürüyemiyorum. Napıcam?
0
yaren
(26.09.16)
ısıttığımız suyu bir şişeye ya da su torbasına doldurup ayağımızın altına koyuyorduk.
0
devilred
(26.09.16)
Yun corap
Terlik
0
kuehles blondes
(26.09.16)
Ağrı kesici, gaz giderici çaylar ve hareket etmek işe yarıyor. Bol su içmek en önemlisi.
0
makarnacanavari
(26.09.16)
bir adet sıcak su torbası alıp ömür boyu huzur doluyorsun.
0
kfk
(27.09.16)
sıcak su torbası +153135451
0
yue
(27.09.16)
2 kat çorap giydim ama ayaklarım hala buz. bu kışı sağ çıkarırsam yazın hepinize dondurma alcam.
0
for day to break
(27.09.16)
(28)

yuva yıkanın yuvası olmaz?

devilred
yuva yıkanın yuvası olmaz tabirini ne kadar mantıklı buluyorsunuz? evli olan kişi meyletmese o yuva yıkılır mıydı gerçekten de? neden suç üçüncü kişiye -o kişi de kadın olur ekseriyetle- atılıyor hep? bana aşırı ikiyüzlü geliyor bu tutum şahsen.
yuva yıkanın yuvası olmaz tabirini ne kadar mantıklı buluyorsunuz? evli olan kişi meyletmese o yuva yıkılır mıydı gerçekten de? neden suç üçüncü kişiye -o kişi de kadın olur ekseriyetle- atılıyor hep? bana aşırı ikiyüzlü geliyor bu tutum şahsen.
0
devilred
(26.09.16)
yalan bi inanc. iki ornek vereyim. bugun cep arabanin anahtarini kaybettin ve x lira kadar masraf cikti yenisi cikartmak icin. bu duruma hay aklimi sikiyim dedin sustun. diger ornek vapurda bir tane ipad buldun ve sahibini aramaktansa cepe attin. ertesi gunu de arabanin anahtarini kaybettin. hay amk adamin ipadini aldik anahtar gitti karmanin amk dedin.


alakasi yok yani
0
seljax
(26.09.16)
Mantıklı bence. Bugün kaç yıllık eşini bırakıp başkasına giden yarın onu da bırakıp bir başkasına gider. Eğer kişi seviyorum dediği evli kişiyi eşinden ayırırsa kendine çok güvenmemeli bence.
0
yaren
(26.09.16)
Yaren +1
Olay guvenle alakali ucuncu kisinin yaptigiyla alakali degil
0
la noix
(26.09.16)
yuvasını yıkan yuvasını bir daha başkası için yine yıkar mantığı. bkz brad pitt
0
benim adim kerim hepinizi severim
(26.09.16)
kimsenin kimseyi ayırdığı yok işte, ikiyüzlü bulduğum tam da bu.
0
🌸devilred
(26.09.16)
Nesi ikiyüzlü ki? Kişi evliliğini kurtarmak yerine başkasına gitmiş. O başkası buna kancayı takmadı da kendi buldu gittiyse dev ahlaksızmış derim. Ama onun bulmadığı, aksine ona yapışan biri varsa ve onu eşinden ediyorsa bunu lanetler insan yani. Normal.
0
yaren
(26.09.16)
Kadına karma bulduğundan filan değil de @yaren'in dediği gibi adamın karakterinin değişmeyecek olmasından ötürü doğru bir önerme.

(bkz: Acun ılıcalı)

1.yi 2. ile aldattı, 2'yi 3. ile, bakalım sıradaki kim.

senin dediğin de doğru ama aslında söz konusu deyimde ''yuva yıkan'' kişi 3.kişi olarak yansıtılmasa daha doğru olurmuş teknik olarak. Yani sanki 3. kişiye karma vuruyormuş gibi algılanıyor ama aslında @yaren'in dediği gibi oluyor.
0
neferkitty
(26.09.16)
pardon da kim kime kanca takabilir karşıdakinin eğilimi olmasa? bırakmak gerekli bu "ahlaksız kadın, kocamı elimden aldı!!!" tavırlarını. kocanın gidesi vardı ve gitti, bu diğer kadının sorunu değil ama nedense sadece diğer kadının (kişinin ya da) sorunu gibi yansıtılıyor, bu çok acayip geliyor.
0
🌸devilred
(26.09.16)
3. kişi çoğunlukla seviştiği kişinin evli olduğunu bildiği için o da suçludur. ünlülerin hayatlarına bakarsanız örnekleriyle çokça görülür. yuvaları yıkan da bu 3. kişiyle olan haşna fişnenin ortaya çıkmasıdır. birinci kadını aldatan herkes 2. yi aldatmaya hayli meyillidir. bu yüzden adam kadar 3.kişi de suçludur.
0
gotic
(26.09.16)
"yuva yıkan" diye net olarak belirtilmiş burada olay. bu tek başına her zaman "evli kişinin meylettiği" bir denklem değil yani. bariz "yıkan" o ise zaten yuvası da olmasın bence. haketmez.
0
matrix
(26.09.16)
3. kişi niye suçlu biliyor musun, evli özneyi alıştığı düzenden kopardığı, bunu zorla dikkat çekerek/uğraşarak yaptığı için. Tekrar söylüyorum, eğer evli özne 3. kişiyi kendi bulduysa suç önce öznenin. Ama 3. kişi de öznenin evli olduğunu bile bile olaya devam ediyorsa, özneye değil onun eşine ve varsa çocuklarına saygısızlık etmiş oluyor. 3. kişi her türlü suçlu yani. Özneyi daha az suçlarlar çünkü evlilik zaten sorumluluk getiren, çoğu zaman sıkılınan veya çatışılan bir kurum, özellikle erkeklerin dışarı kaymasına alışmış bünyeler için hiç de özne suçlu olmaz. Konu sadece özne değil onun ailesi aynı zamanda.
0
yaren
(26.09.16)
karma is a bitch lafına inanırım. yani etme bulma dünyası.
0
shotgunwoman
(26.09.16)
mantıksız ve yersiz bir inanç.

evlilik ve aile elbette kutsaldır.
ama insanların sadece bu kurumlara olan bağlılıkları nedeniyle mutsuz olmalarını gerektirecek kadar da kutsal değil.

meşhurların yaşamlarını örnek göstermek çok saçma, zira hiçbirimizin yaşamadığı kadar "aşırı" hayatlar yaşıyorlar genelde.

eğer evlendiğiniz kişiye duyduğunuz sevgi bittiyse ve bir de başka biri hayatınıza girdiyse ve onu sevdiyseniz, onunla olmalısınız.
ya da mantık evliliği yapsanız da, olması gerekenleri yerine getirseniz de, bir gün başkasına aşık olabilirsiniz.

bu durumlarda sağlıklı olan boşanmaktır, yürümeyen ve aslında kimsenin istemediği bir evliliği sürdürüp herkesi mutsuz etmek değil.
yani evlilik sırf adı evlilik diye her şeyin üstünde olmamalı.
insanlar mutlu olmalı.

gerçekten evli erkek avcısı olan kötü niyetli kadınlar var elbet.
ama "yuva yıkan"ın tanımı nedir?
bir adam başka bir kadına aşık olduğunda, kendi karısını boşadığında, aşık olduğu kadın yuva yıkan mı oluyor?
yoksa sırf adam zengin diye binbir numarayla adamın aklını başından alıp, parası için adamı kafeslemeye çalışan mı?
(burada adamın da aptal olması bir unsur tabii)

bir sürü örnek var, hepsi aynı kefeye koyulamaz.
bazıları da yuva yıkmıyor, ama kendi hayatında çok büyük fedakarlıklar etmek zorunda kalarak yaşıyor o aşk ya da o ilişki için.
bu bilinmediği zaman kimsenin ruhu duymuyor.
ama bu açıkça ve özgürce yaşanmak istendiğinde evlilik biterse, yuva yıkılmış oluyor.
oysa öyle bir ilişkinin devam etmesindense, herkesin açık ve net davranması daha doğru.

olaylar ve durumlar konusunda illa bir yargıda bulunmaya çalışmak yersiz.
her hikayede de suçlu biri olmak zorunda değil.
kimse ilişkilerin içinde ne yaşandığını bilemez.
ve bazı evlilikler de bitmesi gerekirse biter, bitmeli de.

bence de saçma ve ikiyüzlü bir tutum.

(gerçek aşklardan ve gerçek duygulardan bahsediyorum, şımarıklığından onunla bununla ilişki yaşayan ve on kişiyle evlenenlerden değil.)
0
blatta hiberna
(26.09.16)
çünkü yuva yıkanın yuvası yıkıldığında onun sorunu oluyor. aldatan yine aldatıyor, ona giren çıkan yok
0
la noix
(26.09.16)
iki taraf da ahlaksızdır
0
limoncello
(26.09.16)
Limoncello +1, başkasının ahını alan mutlu olamaz.
0
geçerkenugradım
(26.09.16)
yuva yıkan sadece 3. taraf değil ki burada. aldatan kişi de kendi yuvasını yıkmış oluyor teknik olarak.

yani eşini aldatan bir adam, diğer kadın için eşini terk ettiğinde yuvasını dağıtmış olmuyor mu? ben senin görüş açını pek anlayamadım açıkçası. sen 3. kişi odaklı yaklaşıyorsun konuya ben ise yuvayı yıkanın bizzat aldatan eş olduğunu düşünüyorum.

hepsini değil ama yukarıdaki bazı cevapları okudum. arkadaşlar demiş zaten, insan 7'sinde ne ise 70'inde de o oluyor. bugün ortada seni aldatan bir adam varsa eğer bu adam ileride birlikte olduğu kadını da %99 aldatacak ve o yuva yıkılacak.

en azından benim bu sözden anladığım bu.
0
köstebek kurabiye
(26.09.16)
"yuvasını yıkanın yuvası olmaz" denmediği için bariz şekilde üçüncü kişi işaret ediliyor bu söylemde, bu konuda tartışmaya gerek olmadığını sanıyorum.
0
🌸devilred
(26.09.16)
iki taraf da suçludur. en büyük suçluysa elbette ki evli olduğu halde eşini aldattan kişi de. üçüncü kişinin bu kadar üzerine gidilmesinin sebeblerinden biri de bana göre, kadınların bu olayı bi noktadan sonra ego savaşına döndürmesi. diğer kadını toplumda küçük düşürmeye çalışması. örneğin Şeyma Subaş'ının "boşandılar" snap'i, Kıvılcım Ural'ın açıklamaları. bu durum insanlarda antipatiye yol açıyor işte, insanlar da kendilerini böyle avutuyor.

Ha, bana göre burada en büyük suçlu erkek. Hem sadakatsız, hem yalancı hem de eşim dediği kadını küçük düşürülmesine göz yumuyor.

yalnız; evli erkeklere birlikte olan ve daha sonra kendisi de aldatılan onlarca örnek var. bunu da unutmayalım. ona yapan sana da, bana da, yapar işte.
0
demedim mi haydar demedim soyle
(26.09.16)
İllaki "yuvasını yıkan" diye vurgulamaya gerek yok ki. İllaki sahiplik eki belirtmemize gerek yok. Ortada bir yuva var ve bu yuva yıkılıyor. "Yuva yıkmak" sözüne ben dolayısı ile hem kadını hem de erkeği katıyorum. Hatta bunu diyor ve artırıyorum, ben şu ana kadar hiç senin gibi düşünmemiştim. Bunu hep çift taraflı düşünmüştüm.
0
köstebek kurabiye
(26.09.16)
aldatma işi kişinin kendisiyle alakalı bir durum. bir insan birisini aldattı diye bundan sonraki ilişkilerinde de hep aldatacak diye diye bir şey yok. o insanı mimlemek saçma geliyor. aldatmayan insanın bundan sonra da aldatmayacağı garantisi var mı? yok. çoğunluğun aksine ben buna inanıyorum.

bunun dışında soruda asıl sorulmak istenen üçüncü kişiye bok atılırken aldatan eşe daha hafif suçlama yapılması sanırım. buna da katılmıyorum. aksine bekar bir insan neden elalemin karısının, çocuğunun sorumluluğunu üstlensin? adam düşünsün ya da kadın düşünsün kendi karısını ve çocuğunu. adam/kadın daha kendi ailesini düşünmezken ve kendi yuvasını kendisi yıkarken bir tercihte bulunmuş oluyor. bu durumda üçüncü kişinin suçu bundan daha ağır olamaz bence.
0
ruhen hastayim ben
(26.09.16)
"Gidesi varmış demek ki gidiyor" denilmesine ben kesin surette karşıyım. Sensiz (sen=genel) de gidebilir adam. Gitmesi için illa X kişisine ihtiyacı yok.

Bir de tabii hayat seçimlerden oluşuyor. Ve insan seçtiklerini yaşıyor.
0
dessy
(27.09.16)
The Affair de adam 15-20 yıllık karısını ilk defa aldatıp, aldattığı kadınla evleniyor ve bu karısını da aldatıyordu.
Adamın psikoloğu ona dair şöyle bir çözümleme yapıyordu; o 15-20 yıl sürecinde kendisine kur yapan ya da hoşlandığı kadınlar oluyor ama karısını aldatmıyor. Bir kere aldattığındaysa bir eşikten atlamış oluyor. Bunu bir kez yapabildiğini görünce yine yapmakta bi sakınca görmüyor.
0
petekpare
(27.09.16)
Hic mantikli bulmuyorum. Tabiatin oyle mutlak adalet mekanizmasi falan yok. Adaleti saglamak ya da saglamamak sadece insanlarin elinde.

Sana kesinlikle katiliyorum, tum kabahat 3. kadin kisiye yukleniyor sanki adama zorla gunah islettirilmiscesine. Ama aldatan kadin oldugunda isler degisiyor, bu sefer 3. kisiyi (bu sefer erkek) kimse gormuyor ve kadin aldatti oluyor. Kimse "bu adi adam bunu ayartti" demiyor, herkes kadinin kendi insiyatifiyle ihanet ettiginin farkinda ama erkek aldatinca bu kadar farkindalik yok. Eger erkegin takildigi kadin fingirdek bir seyse zaten direkt kadina patliyor olay.

"Kadin sinyal vermezse erkek zaten yanasmaz, kadinda bir sey var ki adam yanasmis" gorusu hakim toplumda. Isin ironik tarafi bu goruse erkekler kadar kadinlar da katiliyor. Arkadas hirsizin hic mi sucu yok?
0
stavro
(27.09.16)
buradaki laf üçüncü kişinin bilerek ve isteyerek yuva yıktığı zamanlar için. çevremde pek çok kere gördüm bunun örneğini . en son uzaktan tanıdığım 2 çocuklu bir öğretmen arkadaşın başına geldi. 3. kişi o kadar kötüydü ki kocasının üstündeki evi sattırıp başka şehirde kendine düzen kurdurdu.
0
yue
(27.09.16)
aldatmak herkesin hakkında büyük konuştuğu ama çoğunluğun o lafları yediği bir mevzudur. pek çok sebebi olabilir. karma, ilahi adalat gibi şeylere sadece gülerim zaten. bazı insanlar bir kişiyle bir hayat geçirebiliyor, bazısı da geçiremiyor. konu bundan ibaret.
bonus: yuva yıkılabilen bir şey değildir.
0
vecihi ile fikret
(27.09.16)
@stavro

aynen aynen. kadın kendi aldatınca da o.ospu oluyor, erkek kendisiyle aldatınca da. ataerkil toplum olmanın sonuçları sanırım bunlar.
0
🌸devilred
(27.09.16)
nice yuvasız insanlar var sokaklarda hiçbirinin de yuva yıkmak nedir haberleri bile yok. ama şuna inanırım sevginin sadakatin olmadığı yerde mutsuzluklar vuku bulur. bir anlık çekicilikle yuvasını yıkan insan bedelini ağır öder. ben buna imtihan diyorum.
0
for day to break
(27.09.16)
(18)

Kendi çocuğum olunca çocuk sevmeye başlarmıyım?

genc irisi
Selam romalılarPazar günü bi etkinliğe gittik canlı müzik var felan ağır da bi ortam ama her zaman ki gibi bebeleri saldılar ortaya düğün gibi oldu ortalık. yanımdakilere bakıyorum ayy ne tatlı, ay ne güzel de giydirmişler felan modunda. ben de şöyle koşarak yanımdan geçerken gelişine ağzına vursam
Selam romalılar
Pazar günü bi etkinliğe gittik canlı müzik var felan ağır da bi ortam ama her zaman ki gibi bebeleri saldılar ortaya düğün gibi oldu ortalık. yanımdakilere bakıyorum ayy ne tatlı, ay ne güzel de giydirmişler felan modunda. ben de şöyle koşarak yanımdan geçerken gelişine ağzına vursam acaba linç edilirmiyim diye düşünüyodum. yani o çocuk sesi ve şımarıklığına katlamıyorum. Diğer yandan da şuan bekarım ama yaş geldi gidiyor anna-baba hani bizim torunlar modunda. insan sonradan yumuşuyor mu ne dersiniz?
0
genc irisi
(26.09.16)
yeğen var mı, onları seviyor musun?
misal kendi kardeşlerimi ya da çocuğumu hiç dövmedim ve çok da severim ama baldızların çocuklarını filistin askısına bağlayabilirim. :D
0
lazpalle
(26.09.16)
Annem gençliğinde hiç çocuk sevmediğini, biz doğunca işin değiştiğini söyler hep.
0
arnold schwarzeneger
(26.09.16)
valla yeğenimi falan çok seviyorum ama ağlayınca annesine veriyorum.
Sadece tatlı anları olunca güzel oluyor.

kendi çocuğun olunca nefret etmezsin en azından.
0
basond
(26.09.16)
Zannetmiyorum. Yani şöyle söyleyeyim, çocuğun olunca sonuçta kendi canından bir parça olduğu için bir miktar sevebilirsin belki ama şahsen ben bende böyle bir durum oluşacağını sanmıyorum. İçimde en ufak bir anaçlık yok. Alenen söylüyorum, ben çocuklardan nefret ediyorum.

Geçen bir kadın ile tanıştım. 29-30 yaşlarındaydı ve biri 3 diğeri 5 yaşında iki çocuğu vardı. Kadın çocuklarından yana öylesine dert yandı ki anlatamam. "Çok şımarıklar, bilhassa oğlan şu ana kadar tanıdığım hiçbir çocuğa benzemiyor çok enteresan çok değişik bir çocuk. İşten çıkınca eve gitmemek için resmen oyalanıyorum, annem falan çocuklar bugün bende kalsın dediğinde zil takıp oynayasım geliyor" dedi. Kendine hiç zaman ayıramadığından ve çok yorulduğundan dem vurdu. Tipini görsen gerçekten de kadına hak verirdin. 30 yaşında ama en az 10 yaş daha yaşlı gösteriyordu.

Bir de Facebook'ta şöyle bir sayfa var: (bkz: I regret having children) Burada çocuk sahibi olmaktan pişmanlık duyan anne babalar içlerini döküyor. Buraya troller de yazıyor olabilir ama ben yorumların çoğunun samimi olduğuna inanıyorum.
0
köstebek kurabiye
(26.09.16)
Simdi aglamak ayri, zirlamak ayri sey. Ben cocuk severim, yegenlerle saatlerce oynarim. Ama simartildilar son dönemlerde ve zirlamaya basladilar, trip atmalar basladi. Onu cekemem. Onun da cözümü cocugu simartmayacaksin, her istedigini vermeyeceksin, zirladigi zaman istedigi olmadigini bilecek cocuk.

Bilimsel olarak konusursak ki konusalim. Eger cocuga cikolata yok dediysen, zirladiysa da yoktur cikolata. Ama zirlayip bir kere cikolatayi alabilirse partial learning denilen kismi ögrenme durumu olusuyor. Terimi yanlis hatirlamiyorum diye umuyorum. Cocuk 10 zirlamadan 10unda da ne sonucu alacagini bilmeli, 1inde istedigi sonuca ulasacagini farkederse zirlamayi ögreniyor.

Ebeveynin tutarli oldugunda zirlama olayi sifira iniyor. 2.5 yildir almanyada yasiyorum, alman ebeveynler asla zirlamaya prim vermezler, cocuklar da zirlamaz. Nerede aniran bir cocuk var türk, arap yada baska bir memleket cocugu.

Markette bir alman cocugu bir seyi istiyor, baba olmaz diyor. Kiz sirtini babaya dönüyor, rafa bakiyor, omuzlarini cökertiyor. Zirlamiyor ama trip atiyor. Baba geliyor kibarca uyariyor, siddet yok. Kiz uzatiyor. Baba agrasiflesmiyor ama netce hadi gidiyoruz diyor. Trip devam ediyor, baba sabirli, gidiyoruz diyor gidiyorlar. Kac kere bunu gördüm. Bizde ne bu tutarlilik, ne bu sabir var.

Zirlamayan cocuk yetistirmek mümkün becerebilirsen. Ben de böyle yetistirildim. Aglayinca istediklerimi yapmazlardi.
0
2001 kral filmdir
(26.09.16)
annem bir köğepin 9 tane eniği olurmuş 9'unu bile atmazmış diyor. geçenlerde kedi yavrusu ölünce komşumuz onu toprağa gömdü annesi onun gömdüğü yeri eşeleyip ağzıyla ordan alıp başka yere kaçırdı naptı ne etti bilmiyorum. insanlar da aynı. şurda birbirimize iki dakika tahammül edemiyoruz ama anne babalarımız için ne büyük anlamlarımız var. bazen duyuyorum güya anneler kendi çıkarları için çocuk yetiştiriyorlar diye, desen birine bu çocuk büyüsün sana tek hayrı olmaz diye o zaman bırakırlar mı seni büyütmeyi. bence bir insan yetiştirmenin derin anlamları var. ben şimdilik böyle düşünüyorum ama fikirlerim çok değişkendir sonra ne düşünürüm bilmem.
0
for day to break
(26.09.16)
kendi cocugunu sevip sevmemenin senden bir parca olmasi ile degil, emek vermek ile ilgili oldugunu dusunuyorum. tamamen sana muhtac bir canliya 7/24 baktiginda emek veriyorsun, alisiyorsun ve sonucta seviyorsun muhtemelen. cocuk yapmak gercekten isteyerek yaptigin bir sey de olabilir yas geldigi icin yapmak zorunda olduguna inandigin bir sey de olabilir. ancak kostebek kurabiye'nin dedigi gibi, gercekten istemedigi halde cocuk yapip pisman olan da var. bu demek degil ki cocugunu sevmiyor bu kisi, sadece olmasaymis da mutluymusum ya da daha iyiymis diyor insanlar sanirim.
0
kassiopeia
(26.09.16)
@2001 kral filmdir alman ekolü tam benlikmiş.
çok küçük yiğenlerle fazla muhattep olmuyorum hele ağlarsa felan direk atar kaçarım. az büyümüşler de benle çok yüzgöz olamıyorlar çünkü ağlamalarını umursamıyorum sussun diye onun istediği olcağına ikimizinde istediği olmuyor o yüzden çok uslu oyun oynuyorlar benle. ufaktan bir almanlık tadı aldım bak şimdi keyiflendim. büyük ihtimalle kendi çocuğum olunca değişir bu duygu ama çocuk sahibi olmak çok korkunç geliyor şuan
0
🌸genc irisi
(26.09.16)
çocuklardan gerçek anlamda nefret ediyordum hiç muhattap bile olmazdım ama 2.5 ay önce kendi çocuğum oldu bambaşka bir şeymiş.
hala da başkasının çocuğunu sevmem :)
0
sta
(26.09.16)
"the partial reinforcement effect."

openmedia.yale.edu

"What's the very worst thing to do when your kid cries to go into bed with you and you don't want him to go into bed with you? Well, one--The worst thing to do is for any--Actually, for any form of discipline with a kid is to say, "No, absolutely not. No, no, no, no." [pause] "Okay." And then later on the kid's going to say, "I want to do it again" and you say no and the kid keeps asking because you've put it, well, put it as in a psychological way, not the way the behaviorists would put it. The kid knows okay, he's not going to get it right away, he's going to keep on asking. And so typically, what you're doing inadvertently in those situations is you're exploiting the partial reinforcement effect. If I want my kid to do something, I should say yes one out of every ten times. Unfortunately, that's the evolution of nagging. Because you nag, you nag, you nag, the person says, "Fine, okay," and that reinforces it."
0
2001 kral filmdir
(26.09.16)
bende yeğen falan da var ama hala sevmiyorum hala sevmiyorum arkadaş.
çocukları bir türlü sevemiyorum.
tamam bi; naber la falan yapıp kafasını okşuyorum ama sonrasında ne zaman gider la bu diyorum. kendi çocuğum olunca belki değişirim diyorum.
0
seyduna6687
(26.09.16)
hayir. insan sonra yumusuyo o yuzden cocuk yapiyor. yoksa yapinca yumusamiyosun.
0
beriberi
(26.09.16)
kostebek kurabiye'ye kısmen + 1

O anaçlık bende de yok, sevemiyorum çocukları. Yeğen, meğen yok ama arkadaş çocukları var; çok da önemsediğim bireyler değiller. Özelde sevdiğim ve oynadığım birkaç çocuk var ama genel olarak öyle çocuk sevgim yok. Hani 10 dakika boğuşayım, güreşeyim ama sonra 'Tamam, sen köşeye biblo olarak geç, benim muhabbetim ananla. Aramıza girme' havasına giriyorum.

En yakın arkadaşlarımdan birinin 3.5 yaşında çocuğu var. Hayatı gerçekten zorlaştı, aynı kostebek kurabiye'nin dediği gibi 'Ooh, bugün iş var, tatil gibi, ne güzel' havasında, 'En son ne zaman saat 9'dan sonra kalktığımı hatırlamıyorum' diyor. Bir yandan da çocuğun ne kadar masraflı bir şey olduğundan ve parasının kalmadığından söz ediyor. Aynı arkadaşım, bir yandan bunları söylerken çok büyük hevesle ikinci çocuğunun sahibi oldu iki ay önce. Bu 0-1 bir durum değil sanırım; evet, feragat ettiği çok büyük şeyler var. Kendimi düşünüyorum, Cumartesi biri saat 9'dan önce uyandırırsa cinayet çıkar, kan temizler bunu. Bir yandan da öyle getirileri olmalı ki, bu kadın 5-6 yıl daha erken uyanmayı ya da birçok sevdiği şeyden vazgeçmeyi seve seve, ayıla bayıla göze alıyor. Üstelik doğurma sıkıntıları da cabası.

Bazı insanlarda anne-baba olunca da gelmiyor o anaçlık ama çoğunda çocuk sahibi olunca birden fırlıyor gibi.
0
aychovsky
(27.09.16)
hayır, muhtemelen duygun değişmez.

ama seviyor gibi davranmak zorunda kalırsın. şöyle ki;

benim sıpanın bebekliği baya zor geçti, ilk dört ay ya uyudu, ya ağladı. ben işten gelip yemeğimi kucağımda çocukla yiyip (atıştırıp) sabaha kadar kucakta çocuk avuttuğumu bilirim.

çocuğu seven insan için çok sıkıntı değil. ama çocuk sevmeyen bir insan bu durumda ne yapar? ya eşine annesine falan atar sorumluluğu kaçar, ya da sevmiyorsa da seviyor gibi yapar. başka çaresi yoktur çünkü.

herkes çocuk sahibi olacak diye bir şart yok, ileride bu duygun değişirse o zaman bakarsın.
0
babilbaligi
(04.12.17)
Sevmek zorunda değilsin ki. Sanki çocuk sevmemek garip bir şeymiş, herkes belli bir yaştan sonra çocuk severmiş, sevmese bile kendi çocuğunu yapıp onu sevmeliymiş gibi bir algı var toplumda ama çocuk sevmiyorsan yapmamak senin için de potansiyel çocuk için de en hayırlısı.
0
love my way
(04.12.17)
Love my way +1

Niye çocukları sevmek zorunda hissediyorsun ki kendini? Sevme boşver. Çok mu lazım.
0
i m cool with that
(04.12.17)
Ben çocukları zaten çok seviyordum 1.5 yaşında çocuğum var.Tek söyleyebileceğim anlatılmaz yaşanır.
0
turkuaz
(04.12.17)
Kendi çocuğum olana kadar kedi yavrularını insan yavrularından daha fazla sevdim. Çocuklarımı yüyütürken ablam ve annemden çok destek aldım, hala daha alıyorum. Bu beni dinlendirdiği için çocuklara daha sabırlı davranabiliyorum. O anlatılan Alman benim işte. Demek istediğim, kendi çocuğun olunca çok seviyorsun, hatta genel olarak çocuk sevmeye başlıyorsun. Yine şımarık çocuk sevmeyeceksin ama, şımarık çocuk sevilmez ki...
0
SiyamkedisiZorro
(04.12.17)
(22)

bu insana ne yaparlar ve kötü biri miyim

devilred
şurada bahsettiğim olay için arandım az önce çağrı merkezi tarafından, söz konusu kurye hakkında gerekli işlemin yapılacağını söylediler. https://eksisozluk.com/entry/63090672kısa bir duraklama anının ardından "tamam" dedim, işinden de olsa hak ettiğini düşünüyorum ama içim de hiç rahat değil. ne ya
şurada bahsettiğim olay için arandım az önce çağrı merkezi tarafından, söz konusu kurye hakkında gerekli işlemin yapılacağını söylediler.

eksisozluk.com

kısa bir duraklama anının ardından "tamam" dedim, işinden de olsa hak ettiğini düşünüyorum ama içim de hiç rahat değil. ne yaparlar bu insana ve tamam dediğim için kötü, acımasız biri mi oldum? bizi bitiren hep bu gereksiz vicdanımız değil mi?
0
devilred
(23.09.16)
haklısın.
0
seyduna6687
(23.09.16)
vicdan yapmana gerek yok. herkes isini dogru duzgun yapsa cok daha iyi sartlarda yasiyor olabilirdik.
0
kassiopeia
(23.09.16)
sana yapan baskasinada yapiyor emin ol. Iyi yapmissin
0
England
(23.09.16)
İşini doğru yapmayan birini şikayet etmişsin sıkıntı yok.
0
tiksinmedenuyanmak
(23.09.16)
Bir kalem satın almıştım internetten, aras kargo elemanı beni aradı, dedi ki abi ben senin kargoyu kaybettim, maaş günü gelince zararını karşılayalım...

Tamam dedim, insanlık halidir, olur. Şubeden aradılar kargonu teslim aldınız mı diye, adam işinden olmasın diye evet aldım dedim. Maaş günü geldiğinde bizim eve gelip anneme o kalem o kadar para değilmiş yalan söylüyor oğlun demiş. Dellendim tabii öğrenince, şubeyi bastım. Bağırıp çağırdım, hatta alttan almasalar, bir kelime ters laf çıksa ağızlarından camları indirecektim. Ortamın tansiyonu bayağı yükseldiği için adam paşa paşa geldi ve paramı verdi, özür diledi.

Demem o ki, o adamlar kadar çirkefleşebiliyorsan şubeyi git asıp kes.
0
la rana
(23.09.16)
Ya ben bu kadar nefreti ve adam isini kaybedecek olsa bile tamam diyebilmeyi anlamiyorum. Karsi komsun azili dusmanin olsa senin icin paketi alir mi? Hadi aldi diyelim. Sonucta eninde sonunda bu kargo teslim edilmezse ne oldu bu kargoya diye soracaksin ve sirket bir sekilde sana bunu kanitlamak zorunda. Teslim alanin adi mutlaka oluyor. Oradan bir sekilde bulacaksin. Bazen kargocular geri goturup sen de bir daha ofise kadar gitme diye yapiyorlar bunu.

Ben herseyimi internetten aliyorum. Bir kere paketimi karsi apartmanin gorevlisine teslim etmisler adam sabah kendi apartmaninin kargolarini alirken. Adam da demems ki bizde boyle birisi yok, almis. Adi sani belli. Gidip aldim. Sacma mi, inanilmaz sacma. Ama ofise dedim ki ben yoksam lutfen baskasina teslim etmeyin. Döndüm geldim. Bana dese teslim edeni isten cikaralim mi? Sacmalama derdim. Ki dusun paketim yaban ellerde ve teslim alan da sesini cikarmiyor, ikamet baska yani :D Ne bileyim. Uyarilir. Issiz birakilmaz. Vicdani dinleyip "issiz kalmasin ama uyarin boyle olmaz dersen" vicdanin senin neyini bitirecek yahu, alisverisinin kapina gelme durumunu mu?

Ustelik kurye, birey olarak degil, sirket sorumlu. Yalnizca musterinin sahsina teslim edilecek diye bir kural cikarsinlar sirket olarak, o zaman kurye bunu delip komsuya teslim ederse suclu olsun, isini yapmiyor olsun. Adam isini yapiyor, yaptigi iste ayni ikamet adresinde ismini ve kimlik bilgisini aldigi muddetce teslim etme yetkisi var demek ki.
0
shadowcat
(23.09.16)
@shadowcat

resmen saçmalamış durumdasın. ayrıca doğrudan bana teslim edilmiş görünüyordu kargo, bunu da belirttim zaten yazdığımda, düzgün okuyalım bi zahmet.
0
🌸devilred
(23.09.16)
Hiç acımasız biri olmadın yüzde yüz haklısın. ilk defa duyuyorum imza olmadan kargo'nun başkasının eline verildiğini. hatta benden hep kimlik isterler.

Bu kargo çalışanları hep böyle yapıyor ben de anneler günü hediyesi yollamıştım, kapıya kadar göndeririz dedikleri için de yurt içini seçmiştim. ötekiler dürüstçe dediler, kapıya kadar götürmeyiz orası küçük bir yer olduğu için şubeye çağırırız diye. ama maalesef yaşlı annemi şubeye çağırmışlar. Bana yaptıkları açıklama da: çalışandan kaynaklı tembellik olmuştu. kısaca çok iyi yapmışsınız. keşke herkes sizin gibi duyarlı olup şikayet edebilse daha az olur böyle sorunlar.
0
for day to break
(23.09.16)
Internette hepimize dogrudan teslim edilmis gorunuyor. Anladim okudugumu. Ofise gittiginde imzasiyla kimin aldigini goruyorsun.

Bir de krem peynir'in soyledigi seyleri retorik olarak baska bir dilde bir de anekdot katarak anlattim, o kadar. Soylemek istediklerim ayni.

Cevap: En azindan gerekli islem nedir diye sorabilirdin.
0
shadowcat
(23.09.16)
ben muhtemelen uzatmazdim ama senin sikayetini de yadirgamadim. firmayi kotu yapan yonetim evet ama sonucta kimse basina gelen sacmaligi yonetime iletmezse o kisiler o firmalarda calismaya devam ederler. sirketi olusturan calisanlari sonucta ayni zamanda.

her seyin tikir tikir isledigi ulkelere ozeniyoruz. onlar nasil oyle oldu peki? sistemin duzgun calismasi icin boyle olaylar yasanmasi lazim. cunku isimizi dogru yapmak icimizden gelmiyor. o zaman basimiza vura vura ogretilmesi lazim.

diger yandan kuryenin siz subeye gitmek durumunda kalmayin diye yapmis olma ihtimalini dusunmemistim. evet, bu da mumkun. oyleyse yazik olmus.
0
jimicik
(23.09.16)
@jimicik

öyle bile olsa bana haber verip benim onayımı almak zorunda değil mi? medyum muyum ben de bileceğim nereye, kime bıraktığını?

@birkaç kişi

ille kargonun kaybolmuş olması mı beni mağdur yapacaktı, bunu anlayamadım. eğer oysa söz konusu, daha önce teslim etmiş gösterip ben bir ay sonra olay çıkarana kadar teslim etmediklerini bilmedikleri bir kargom var. kaldı ki kuryeyi değil, şubeyi şikayet ettim ben.
0
🌸devilred
(23.09.16)
Sen haklısın, kargo şirketi seni adreste bulamadığında araması lazım. Aradığında da 'komşunuz x kişisine teslim edebiliriz arzu ederseniz' diyebilir, onaylarsan eder, onaylamazsan da şubeye götürür. ulaşamadıysa da şubeye götürmeli. bilgin dahilinde olmadan birisine teslim edilmesi kabul edilemez.

burada sorun, daha önce de bahsedildiği gibi, bir sürü yönetim hatası olduğu bilinen kargo şirketinin sana direkt olarak ve yalnızca elemanı suçlayarak gerekli işlemin yapılacağını bildirmesi. vicdanını rahatsız ediyorlar, bilerek de olabilir bilmeyerek de. belki sen şimdi 'şikayet edince gariban çalışanı işinden ediyorlar' diye düşünerek bir dahaki sefere şikayet etmekten vazgeçeceksin ve işlerine gelecek? yapmaları gereken telefonda 'yaptığımız hatadan dolayı özür dileriz, durumu şirket olarak değerlendiriyoruz ve ileride tekrar yaşanmaması için gereken önlemleri alıyoruz.' demekti. gerisi şirket politikası. ama bir şirketin çalışanının hatası yalnızca o çalışana yüklenemez, sorun da burada başlıyor.
0
gmzo
(23.09.16)
haklısın.

şu sonuca göre davranacak insanları anlamıyorum, o yüzden her şey müstehak. ne geldiyse "bana dokunmayan bin yaşasın"cılıktan geldi zaten. bu tipleri ciddiye alma.

ürünün başına bir şey gelmemiş olması, sürekli böyle olacağı anlamına gelmiyor. kendi paranla rezil olmamayı istemek ne zamandan beri vicdansızlık, anlamıyorum. bazıları sokaktan topluyor heralde.
0
piremses
(23.09.16)
abartmışsın biraz babuş.
0
dedim dedim de kime dedim
(23.09.16)
sonuna kadar haklısın. vicdan yapıcak bir durum söz konusu değil gönlün rahat olsun.
0
sta
(23.09.16)
karşı komşu telefonu cukkalasaydı nolcaktı? teslim edilen kısmına senin adını girmişler, kamera vs de yoksa nasıl ispatlayacaktın? kaldı ki ispatlamak için bi ton uğraşacaktın. herkes zor şartlar altında çalışıyor. bahanesi olmamalı.
0
elorelia
(23.09.16)
Gerekli işlem yapılmayacağı için sorun yok.
0
dissendium
(23.09.16)
karşı komşumuzun on yaşlarındaki kızı bile "telefonunuz geldi" diyerek bana verdi kargoyu, demek ki konuşulmuş paket içeriği. ancak karşılaşırsak selam vereceğim bir aile olarak neden bilsinler ki benim neyi ne kadara aldığımı?
0
🌸devilred
(23.09.16)
dostum hic abartmamissin. abartmissin diyen insanlarin cogunluk olmasina bakma. dostlar alinmasin ama bu gosterdiginiz hosgoruyu ve empatiyi lutfen elinde olmadan hata yapanlara gosterin. kargo calisani bu kargonun hangi sartlarda teslim edilebilecegini biliyor. komsuya vermezse isten mi atilir? patron mu kizar? ben pek sanmiyorum. kargo sahibi gelir subeden alir. yani bu olayla sınırlı olarak şu gayet acik ki, kargocu emekci kardes bile bile lades yapmis. peki nasi yapiyor bunu? kargo sirketi bu tur olaylara musade ettigi icin tabi ki..m

kargo sirketisin sen, kayitsiz posta servisi degilsin ki atip gidesin. kargonun bir anlami var. eger ozenli ve guvenli bir sekilde isleri yetistiremiyorsan kapasitenin ustunde is almayacaksin. yok eger kar elde edemedigini soyluyorsan sektorden cikacaksin.

bence bir adim ileri gidip kargonun karsi komsuda da olmadigini soyleyecektiniz. o sube bir gun delirecekti ve sirf bu isle saatlerce ugrasacaklardi. ertesi gun kargoyu aldiginizi belirtecektiniz. sikayete gerek kalmafan, herkese tatli bir (!) tecrübe olacakti..
0
her giriste sifresini unutan adam
(23.09.16)
Bu arada haklısın. Aynısı başıma geldi. İki yıl önce aldığım bir telefonu üst katımızda oturan yengeme bırakmışlardı. Amcam torunuyla beraber telefon kutusunu açıp telefonuma bakmışlardı ki bu en uyuz olduğum şeydir. Komşun da kutuyu açıp bakabilirdi. Bahsettiğin kargo şirketiyle uzun süredir temas halindeyiz. Annem Avon üyesi olduğundan her ay 300-400 liralık ürün geliyor eve. Bizi artık tanıdıklarından arada bir komşuya bırakıyorlar. O şirket bir ara batma eşiğindeydi. O yüzden pek standartlara uymuyorlar. Eğer bu durumdan rahatsız olduysan gerçekten şikayet yoluna git. Komşunun hiçbir suçu yok. Onları tanımaman kötü biri oldukları anlamına gelmez. Bir de çoğu çocuk paketin boyutuna bakarak o şeyin telefon olabileceğini az çok tahmin eder.
0
dissendium
(23.09.16)
kutunun boyutu deve kadardı, okumayan bilemez içinde ne olduğunu.

karşı komşuyu tanımadığımı söylemedim, suçlu olduklarını da söylemedim. kaldı ki bu konunun benim karşı komşuyu tanıyıp tanımamamla alakası yok. uygulama tamamen yanlış.
0
🌸devilred
(23.09.16)
Bir sey yapacaklarini sanmiyorum da yaparlarsa da haketmis. Vicdan gerektigi yerde kullanilir, gerekmeyen yerde yaptigin vicdan acimasizliktir. Ona vicdan denmez. Iyilik mantikla desteklenmezse iyilik olmaktan cikar.
0
stavro
(23.09.16)
(14)

Bu mevsimde nasıl ayakkabılar giyiyorsunuz?

fraise
Sandaletler vs artık kalktı; bot için erken. Bez ayakkabılar güneşli havalarda giyiliyor da yağmurda olmuyor. Spor ayakkabıyı her giysiyle uyduramiyoruz. Evden cıkarken 10 dakika düşünüp yine spor ayakkabı giyiyorum.Siz neler giyiyorsunuz? Nubuk tarzı ayakkabılar olur mu acaba?Teşekür ederim şimdide
Sandaletler vs artık kalktı; bot için erken. Bez ayakkabılar güneşli havalarda giyiliyor da yağmurda olmuyor. Spor ayakkabıyı her giysiyle uyduramiyoruz. Evden cıkarken 10 dakika düşünüp yine spor ayakkabı giyiyorum.

Siz neler giyiyorsunuz? Nubuk tarzı ayakkabılar olur mu acaba?

Teşekür ederim şimdiden herkese.
0
fraise
(22.09.16)
Yaz kis spor ayakkabi giyiyorum ben. Beyaz spor ayakkabiyi her kombine yakistiriyorum. Cok kurtarici bi parca.
0
turuncu sufle
(22.09.16)
Spor ayakkabı. Bot icin de erken degil bence hani cok kislik botlardan degilse, giyenler gordum ben yagmurda.
0
rayde
(22.09.16)
Normal spor ayakkabi, bazen goretex spor ayakkabi.
0
stavro
(22.09.16)
Ben de yaz kış spor ayakkabı giyenlerdenim. Kar çamur olmadıktan sonra bot giymem kolay kolay.
0
köstebek kurabiye
(22.09.16)
spor ayakkabı giyiyorum ben de, bugün keşke biraz daha kışın giyilecek bi ayakkabı giyseydim diye düşündüm açıkçası maç yapmış çocuklara döndüm çünkü.
0
pamuk helvalar cebe
(22.09.16)
sipor ayakkabı ve casual.
örnek: www.google.com.tr
www.markafoni.com
0
seyduna6687
(22.09.16)
ben son raddeye kadar spor ayakkabı giyiyorum artık olmayacak durumda 12839123 kilo harleyleri devreye sokuyorum sonra spora devam.
0
gozu acik sevisen yahudi
(22.09.16)
gün itibarıyla yağmur çizmesi sezonunu açtım.
0
çakıstes
(22.09.16)
Spor ayakkap giyerim. İzmir'in yağmurlu günlerinde su geçirmeyen spor ayakkap giyiyorum ama.
0
teknikekip
(22.09.16)
az yağmurlu ise spor ayakkabı, çok yağmurlu ise www.decathlon.com.tr
0
hypathia
(22.09.16)
deri ayakkabı. sizin dalga geçtiğiniz deri ayakkabılarım ;_: ne ıslanıyor ne terletiyo.
0
shotgunwoman
(22.09.16)
babet giyiyorum.
0
for day to break
(22.09.16)
Son iki gündür bot giyiyorum çok mutluyum :) İzmit soğuk yağmurlu
0
mutlusismankedi2015
(22.09.16)
spor ayakkabı. kar zaten yağmıyor. çılgınlar gibi yağmur yağmadığı sürece bot giymiyorum. bazen deri oxford. gerçi el yapımı oxfordlarim çalındı geçen. acısı çok taze :((((
0
yuvarlanantencereninkapagi
(23.09.16)
(11)

ölü beden yok olması

basubadelmevt
Ölüyü gömdük diyelim, çürüme süreci ne zaman oluyor? Ne zamana kemik halini alıyor sadece? Annemlerle konusuyoduk, 40 günde etleri dökülür filan dedi. Bu dogru mu? Çok kısa geldi bana bu süreç. Kefen filan var onun da cürümesi lazım. Siz ne biliyorsunuz bu konuda?
Ölüyü gömdük diyelim, çürüme süreci ne zaman oluyor? Ne zamana kemik halini alıyor sadece? Annemlerle konusuyoduk, 40 günde etleri dökülür filan dedi. Bu dogru mu? Çok kısa geldi bana bu süreç. Kefen filan var onun da cürümesi lazım. Siz ne biliyorsunuz bu konuda?
0
basubadelmevt
(22.09.16)
burada açıklanmış :
garyoldman.blogcu.com

ayrıca, her ölen çürümez o haliyle bozulmadan kalır. nasib meselesi..
0
1adam
(22.09.16)
Etin iskeletten ayrılması 5 senede gerçekleşiyor.
0
angelus
(22.09.16)
40 gün denmesinin sebebi islamdır muhtemelen. tamamen gerçeklikten uzak.

edit: ben de 5 diye biliyorum.
0
ruhen hastayim ben
(22.09.16)
40 gün muhabbeti galiba şamanizmde ruhun bedeni terketmesinin 40 gün sürdüğüne inanılmasından geliyor. tam bilmiyorum ben de şöyle bir şey var.

tr.wikipedia.org
0
passive aggressive
(22.09.16)
40 gün çok kısa. Kişiden kişiye değişir ama açık arazide bırakmadığın sürece 40 günde sadece kemik kalmaz.

youtu.be
0
nawar
(22.09.16)
ölüyü gömdüğümüz toprağın nemi,tipi bu konuda daha çok pay sahibi olabilir. bir kaç yıl önce bir belgesel izlemiştim ceset çiftliği diye bu çiftlikte değişik alanlara ceset bırakıp çürüme hızlarını takip ediyorlardı.
0
Sir Anthony Hopkins
(22.09.16)
öncelikle Allah rahmet eylesin.
kişinin günahına, çekeceği kabir azabına, hacı olup olmadığına, şehadet getirip getirmediğine göre değişir.
açın kuran okuyun gardaşım, her şey yazıyor.
www.youtube.com
herkes yaslanmış bilime, bir yiğitte çıkmamış kurandan bahsetmemiş.
0
seyduna6687
(22.09.16)
@seyduna
Dostum o zaman hristiyan olanlar ile musluman olanlarin ceset curume hizina bakalim istersen farkediyor muymus.al sana odul alacak tunitak projesi :)
0
bugunolmadiamayarinkesinolacak
(22.09.16)
52. gece derler bizde de.
0
for day to break
(22.09.16)
Çok değişken.
eknygos.lsmuni.lt
0
Lim5
(22.09.16)
rahat bir şekilde deneyimleyebileceğiniz durum.
bir kavanoza bir parça kuşbaşı et koyun ve kapağını kapatın ve etin aldığı değişiklikleri takip edin.

türkiyede müslüman mezarlıklarında ölüyü mezara yerleştirdikten sonra üzerine tahta dizilir. bunun sebebi içeride hava kalması ve çürümenin hızlanmasıdır. 5 senede et kemikten ayrılır diyen arkadaşlar belli ki hiç bir mezarın üstüne yeni vefat eden bir kişinin cenazesine katılmamışlar.

mezarlıklar yönetmeliğine göre bir yakınınızın kabrine, vefatından 5 sene sonra başka birisini göremebilirsiniz.

böyle cenazelere katılmışlığım var. toprağın cinsi ve iklim şartları da pek tabi önemlidir. istanbulda genelde 5 yılda kalan kemik sayısı bile oldukça az. uyluk kemikleri, kafatasının parçaları, leğen kemiği gibi kalın kemiklerden parçalar kalmakta. etten eser yok.

kiralık oturduğumuz evin kuş pisliği nedeniyle hiç kullanmadığımız küçük bir balkonunda birgün bir güvercin öldü. ölü bedenine hergün bakarak takip ettim. 3 gün baktığımda vucudunun tamamının kurtlandığını gördüm. 2 hafta sonra ne tüy ne de o kurtlrdan eser kalmadı. sürekli taze havaya maruz kalması ve kurtları diğer kuşların yemesinin tabiki de etkisi vardır. ama havanın et üzerindeki etkisi oldukça hızlı ve yok edici.

kavanoz deneyi mezar etkisi gösterecektir. denerseniz sonuçları özel mesajla gönderirseniz sevinirim.
0
hakantheturk
(22.09.16)
(12)

Kaç kişiliğiniz var?

pavlis
Benim en az 3(üç)Tikler mutlaka gelecek, bu kadar mal olmayın.
Benim en az 3(üç)
Tikler mutlaka gelecek, bu kadar mal olmayın.
0
pavlis
(22.09.16)
1
0
Adramelekhh
(22.09.16)
Bizi soruyorsan iki kişiyiz.
0
dissendium
(22.09.16)
iki. gay olduğumu bilmeyen çoğunluk için ikinci bi kişiliğim var.
0
nathanieltroy
(22.09.16)
3-4 sanırım
0
utkumon
(22.09.16)
Saat olmuş bilmem kaç, Emrah Serbes'ten gelsin o zaman; "İnsan en az üç kişidir. Kendisi, olmak istediği kişi ve aradaki farkta yaşayan üçüncü. En sahicisi de bu üçüncüdür. Olmak istediğin kişiden kendini çıkardığında, aradaki farkta yaşayan kişidir en çok sana benzeyen. Ne kendin kadar huzursuz ne de olmak istediğin kişi kadar hayalidir o."

O zaman bozmayalım, kişiliğimiz de en az 3 olsun madem.
0
koskoca kirpi
(22.09.16)
3
İş yerinde başka, aile hayatında başka, arkadaş arasında başka.
Hepsi bi garip.
0
mutekebbir
(22.09.16)
zoghurt
(22.09.16)
2
0
chiper
(22.09.16)
Sosyal kimlik desen daha doğru olur
0
chiper
(22.09.16)
4
0
petekpare
(22.09.16)
iş, trafik, spor, okul, baba, yatak olmak üzere 3 farklı kişiliğim var.

bir de sayı saymayı bilen var, onu pek kullanmıyorum.
0
babilbaligi
(22.09.16)
1'e indirmeye çalışıyorum ama zor oluyor bu toplumda tek kişilikle yaşamak.
0
for day to break
(22.09.16)
(20)

kedi sevgisi nasıl bir şey?

for day to break
bazen kucağıma alırım, tüylerini filan okşarım ama öyle büyük keyif almam. hatta çöp atmaya giderken hafiften tekme attığım bile olur. burda yazıyorlar tontiş yavrum, şımarık bebişim filan. evlat sevgisi gibi mi?
bazen kucağıma alırım, tüylerini filan okşarım ama öyle büyük keyif almam. hatta çöp atmaya giderken hafiften tekme attığım bile olur. burda yazıyorlar tontiş yavrum, şımarık bebişim filan. evlat sevgisi gibi mi?
0
for day to break
(21.09.16)
evet, evlat sevgisi gibi. çocuğum olsa belki bu kadar sevebilirim. ama uzun bir süre bir hayvanla vakit geçirmek, onun sorumluluğunu üstlenmek gerekiyor. sonrasında hayvanlara karşı daha yakın hissediyorsun kendini.
0
lesmiserables
(21.09.16)
Tarif edemem. Saygıyla sevdiğin insanlar vardır ya, onun gibi.
0
chiper
(21.09.16)
Bunun cevabı da anne olunca anlarsın gibi bir şey. Yavru bir kediye birkaç gün bakmıştım. Bebekten hiçbir farkı yok. Çocuğun gibi oluyor bi süre sonra...
0
petekpare
(21.09.16)
Henuz connection kuramadigin icin cok anlamiyorsun.karekteri sana uyan bir hayvanla karsilastiginda bildigin aileden birisi olup cikiyor.

Su duyurumda resimleri var,bu arkadaslar dogduklari gece ilk ucaga esek yukuyle para odeyip turkiyeye geldim ben.evden cikmadik uzun sure.

www.eksiduyuru.com
0
duptıs
(21.09.16)
normal hissettiklerin geçen bir yerde okudum insanların sadece %15 i kedi seviyormuş çok küçük bi azınlığız aslında.
0
yue
(21.09.16)
Kedi sevmeyeni anlarım da hayvana neden "hafiften tekme atmak"? Pamuk gibi insanım normalde, sokakta kendi halinde oturan kediyi kovalayan iki katım yaşındaki kadına bağırdım, size zararı yok, ellemeyin yeter.
Bu azarlama seansından sonra, kedi sevgisi galiba çok acayip bir şey ya. En yakın arkadaşımın kedisi beni ailesine kattı, otururken gelip saç diplerimi temizlemeye çalışıyor falan, kendimi seçilmiş hissediyorum, "aman da teyzesinin tontiriği" diye saçma sapan seviyorum hayvanı.
0
kobuzchu kiz
(21.09.16)
ne güzelmiş ya siz anlatınca imrendim. ben de öyle bir şey yok maalesef. köpeklere karşı büyük merhametim vardır gözlerinin içine bakamam. veek veek diye ağlar gibi ses çıkardıkları zaman canım çok yanar ama öyle sadece bir kediyi bir köpeği sorumluluğunu alacak kadar sevemem. ama çocukken tavşan görmek için büyük risklere girmiştim. birde leyleklerle atları çok severdim. belki de eğitimle alakalı çocukken hayvan sevgim pekiştirilseydi şimdi kedilerle mutlu olan biri olabilirdim. ya da yue'nin dediği gibi doğuştan.
0
🌸for day to break
(22.09.16)
bir kaç haftalıkken aldık, annem kendi oğlu gibi sever. ev kedisi ama bir misafir bile tekme atmaya kalksa muhtemelen komaya sokana kadar döverim, kimse alamaz elimden.

kardeş, evlat sevgisi gibi.

edit : çocuk gibi karakterleri var hepsinin, dışardan bakan için hepsi kıllı tüylü yaratıktan öte görünmez.
0
kimlanbu
(22.09.16)
tekme mi? sevmek zorunda değilsin de, hafiften de olsa "tekme" nedir? savunmasız bir canlıya ne tekmesi?

evet evlat sevgisi.
0
mutlusismankedi2015
(22.09.16)
dostum kedileri sen korkutuyorsun galiba çağırınca çoğu gelmiyor
0
uzman pratisyen
(22.09.16)
evine taş koysan seversin ya bi süre sonra. ben deli gibi korkardım kedilerden şimdi ikinci kediyi kafamda yatırıyorum yani çünkü benim. bi kere kendi hayvanını sevmeye başlayınca da diğerlerine daha empatiyle yaklaşıyor daha tatlı buluyorsun ama sokaktaki kedilerin %1ini falan seviyorum. sonuçta sokaktaki insanların %1ini bile sevmiyorum görece iyi. ayrıca hafiften tekmeden kastın inşallah ittirmek falandır :')
0
freya
(22.09.16)
senin gibi biri bunu asla anlayamayacak.
0
devorgilla the gunslinger
(22.09.16)
freya bazen gözlemliyorum bazılarında hayvan sevgisi ile insan sevgisi ters orantılı işliyor gibime geliyor. facemde hayvanlarla ilgili bir sayfa var, sayfa admini hayvanlara övgüler düzerken o. çocuğu insanlar, sizin kafanızı şöyle kırmak, burnunuzu böyle dağıtmak isterdim gibi yazılar yazıyor. mesela bak burda da adam yazmış kedime zarar veren olursa onu komalık ederim gibi. bence bir hayvana çocukca sevgiyle bağlanan insanlarda böyle piskopatça davranışlar olmaz diye tahmin ediyorum. masumca seven vardır elbet ama kimileri dışlanmışlıktan hayvanlara sığınıyor, kimi de show yapıyor diye düşünüyorum ben.
0
🌸for day to break
(22.09.16)
Boyle kucagina alip sikmak minciklamak istiyorsun. Sahsen her kediyi o kadar sevmiyorum. Bazi kedileri kucaklayip uyumak istiyorum ama bazilari o oyle degil. Kedisine gore.
0
stavro
(22.09.16)
Senin gibi adamları dövüyorum ben. Çocuklardan daha çok seviyorum kedileri. Sevmesem gene döverdim gerçi senin gibi adamları. Kendinden güçsüz ve zararsız bi canlıyı tekmelediği için.
0
hasmetizm 2046
(22.09.16)
Ben de senden güçsüzüm ama sen de beni döveceğini söylüyorsun. Abim de seni dövsün mü? :)
0
🌸for day to break
(22.09.16)
Benim kedim öldü, iki sene once 8 martti tarih. on bes yildir arkadasimdi o benim, o gun tum hayatim degisti. kedi sevgisi boyle bisey abi, sevgisi baska paralel, ayriligi baska.
0
evde liyakat kalmamis
(22.09.16)
o kedinin gırrr yapması yok mu?
o yeter.
0
lonelyman
(22.09.16)
ya bir tane resim görmüştüm, kedi vardı ve şöyle diyordu:
-bana yemek verme ama yemeğimi de dökme, bana su erme ama su kabımı da devirme, beni sevme ama bana zarar da verme.

o aklıma geldi nedense.



cevap olarak da şöyle diyeyim; evet, hiç kimse bir şeyi/birini sevmek zorunda değil. bu yapısal bir şey bence, hamurunda yoksa olmuyor işte. bazıları gibi "hayvan sevmeyen insanı hiç sevmez!!!111!!" diyemem çünkü cidden hayvan sevgisi aşırı olanlar insan da sevmeyebiliyor ya da hayvanları sevmese de insanlara çok değer verebiliyor, bunu çoğu kişi de görebiliyordur zaten. ben kedileri, köpekleri görünce üzülüyorum. çünkü bana göre, insanın bir eksiği olsa "ben açım, susadım." vs. diyebiliyorlar ama bunlar maalesef öyle değil. bu şehirleşme giderek onları daha da zor duruma düşürüyor, doğal yaşamlarını giderek daraltıyor, yok ediyoruz. üzülüyorum işte. elimden gelse hepsini doyuracağım, bakımlarını üstleneceğim ama yapamıyorum.
0
m e b
(22.09.16)
Bir defasında hasta olmuş ve iki gün yatağından kalkamamıştı. Onun başında iki gün boyunca üzüntüden ağlamıştım. Çevremdeki bütün insanlardan daha çok sevdiğim bir evlattır benim için.
0
BuddyGuy
(22.09.16)
(8)

Hayattaki amacınızı ne zaman nasıl belirlediniz?

chipie
Soru başlıkta net aslında. Nasıl dediniz ben şunu şunu yapmak istiyorum bu hayatta, şunu yaşamak istiyorum, bunum olsun istiyorumlar ne olduktan sonra geldi aklınıza? Kaç yaşınızda?
Soru başlıkta net aslında. Nasıl dediniz ben şunu şunu yapmak istiyorum bu hayatta, şunu yaşamak istiyorum, bunum olsun istiyorumlar ne olduktan sonra geldi aklınıza? Kaç yaşınızda?
0
chipie
(21.09.16)
22.
0
pike
(21.09.16)
gelmedi hala, öyle akışına bıraktım gidiyor işte.
0
benim adim kerim hepinizi severim
(21.09.16)
16 yaşımda başladı her şey. Logosunu bile yaptım, hala da kullanırım. 18 ve 25'te iki radikal sıçrayışla amaç yolunda gittim. Çok zor oldu ama, zor kişilerle karşılaşıldı, zor tecrübeler edinildi. Şimdi saygınlık ve talep içinde olduğumu rahatlıkla söyleyebilirim.
0
zagem
(21.09.16)
amaca doğru gitmiyorum. kendimi tanıdıkça sevmediğim şeyleri öğreniyorum ve bunlardan uzaklaşmak için her yolu deniyorum. seçtiğim yol iyi gittikçe devam ediyorum.

tuhaf bi yol haritası.
0
sttc
(21.09.16)
@benim adım kerim +1
0
ruhen hastayim ben
(21.09.16)
manevi amacım var, asla hiçbir canlıyı incitmeyen bir insan olabilmek. ulaşır mıyım bilmiyorum. maddi olarak akışına bıraktım.
0
for day to break
(21.09.16)
uzun sureli amaclarım olmuyor hayatımda sunu yapmak istiyorum seklinde
genelde kısa donem oluyor yarın sunu yapayım bu hafta bir şu arkadasımla gorusuyum seklide ..

@for day to break : sevdim seni
0
bnmzz
(21.09.16)
benim de yok kanka.
0
baldur2
(22.09.16)
(15)

Bazen kendinizi çok yalnız hissediyor musunuz ?

sorunvar
Böyle sanki sizi arayanların yüzde 90 nı çıkarı için ariyor .İnsanlar sizi sadece çıkarları için seviyor gibi geliyor mu size hiç ?
Böyle sanki sizi arayanların yüzde 90 nı çıkarı için ariyor .İnsanlar sizi sadece çıkarları için seviyor gibi geliyor mu size hiç ?
0
sorunvar
(21.09.16)
Hiç olmuyor böyle bir şey. Kendime yeten bir insanım. Çıkarı için arayan olur da çok önemsemem. Sadece hal hatır sormak için arayanlar da var sonuçta.
0
dissendium
(21.09.16)
Ne yüzde doksanı yüzde yüzü !
0
uzman pratisyen
(21.09.16)
evet, çoğu zaman yalnız hissediyorum ama bundan şikayetçi değilim. hayatımda daha uzun yıllar yanımda olmasını dilediğim tek bir kişi var (hayır, bu kişi sevgilim değil). onun haricindekilerin canı cehenneme.

bir de iyi ki arayıp soranım yok, acaba bu beni çıkarı için mi arıyor yoksa sevdiği için mi diye düşünmeme gerek kalmıyor eheh. zaten arasalar da açmam telefonofobi var bende.
0
köstebek kurabiye
(21.09.16)
valla beni kimse çıkar için bile sevmiyor çünkü herhangi bir kişiye verebileceğim herhangi bir şey yok. netten tanıdığım ukraynalı bi çift vardı, ocak için davet etmişlerdi beni. bugün kadın yaptığı yemeklerin fotoğrafını falan göndermiş bana "canın çeksin ki çabuk gel" falan yazmış, onu görünce hüngür hüngür ağladım. kelimelerle ifade edemeyeceğim bi şey bu benim için ama onlara da anlatamıyorum salak görüneceğim korkusuyla. hayatımda böyle birinin olması çok güzel ama öte yandan 22 yaşında birine en çok sevildiğini hissettiren insanların yüz yüze sadece bir kez görüştüğü, anca parası olursa senede birkaç kez görüşebileceği evli barklı insanlar olması can sıkıcı bi şey. hadi sevgilisinde değilim de benim bikaç tane arkadaşımın olması lazımdı lan, gencim ben amk. o kadar mutsuz ve yalnızım ki az buçuk tanışıklığımın olduğu herkesi sanki peygamberlermiş gibi anlatıyom, "slm kızlar sahabe sevenleriniz eklesin" havasında takılıyom. çok üzücü.
0
der meister
(21.09.16)
Evet bende bu durum var, onlardan uzaklasmaya calisiyorum su an.
0
geçerkenugradım
(21.09.16)
birinin beni çıkarı için sevmesi bile beni çok mutlu eder. şimdi sana 100 milyar versem beni sevmez misin? eminim içten bir sevgi duyarsın bana karşı. bence bu da sevgi yalan değilki. sana 100 milyar verdiğim için beni gerçekten sevdin. kimseye bir şey vermeden, hiçbir albenin olmadan sevgi oluşması bence imkansız. sevgi bence maddi manevi aldığın şeylerin karşılığı.
0
for day to break
(21.09.16)
Genel olarak böyle bir düşüncem yok yani yalnızım ya da insanlar beni çıkarı için seviyor falan üzerine zaman harcayacağım konular değil. Böyle beklentiler oluşturmamayı çok oldu öğreneli. O yüzden yapmam gerekenleri yapıyorum ve üzerine çok da düşünüp takılmıyorum. Etrafımda güzel vakit geçirebileceğim dolu insan var. Sadece arada bir dertleşebileceğim birilerini arayabiliyorum ama sanırım o kadar fazla bireyselleştim ki o yüzden çok da özel paylaşım yapma gereği duymuyorum. Bu noktada kurtarıcılarım ailem ve eşim. Gerisi hikaye.
0
duyond
(21.09.16)
Ben hep yalnızım.
0
cabiday
(21.09.16)
Evet
0
chiper
(21.09.16)
Bazen. İşte tanıdığım insanlar için bunu söyleyebilirim. Diğerleriyle çıkarlar ortak ya da karşılıklı.
0
petekpare
(21.09.16)
eksiduyu.ru

sizce?
0
m e b
(22.09.16)
hayir,bana kimsenin isi dusmez zaten.
0
eksimeksi
(22.09.16)
Onceleri hissediyordum ama arkadas cevremi yok denecek kadar azaltinca o his gitti ironik bir sekilde :D

Kuru kalabalik daha cok yalniz hissettiriyor insani bence.
0
neferkitty
(22.09.16)
evet ama bu bir sorun değil. bir durum sadece. yalnız olmadığını hissedenlerin o hissinin (ve o hissi veren insanların) ne kadar gerçek, ne kadar samimi olduğunu da düşünmeli.
0
matrix
(22.09.16)
evet bazen
0
limoncello
(22.09.16)
(25)

Doktorlar hakkında ne düşünüyorsunuz?

dahayeniymis
Genel soruyorum. İnsanların bir genelleme yaparak meslek grubunu yargılandığını görüyorum. Siz ne düşünüyorsunuz? Güveniyor musunuz, tutumlarını tavırlarını nasıl buluyorsunuz? Doktor olmak hakkında ne düşünüyorsunuz? Bunlar dışında da fikir belirtebilirsiniz.
Genel soruyorum. İnsanların bir genelleme yaparak meslek grubunu yargılandığını görüyorum. Siz ne düşünüyorsunuz? Güveniyor musunuz, tutumlarını tavırlarını nasıl buluyorsunuz? Doktor olmak hakkında ne düşünüyorsunuz? Bunlar dışında da fikir belirtebilirsiniz.
0
dahayeniymis
(20.09.16)
kimisi var ki tavırları o kadar itici ki , hastahanelerde doktor dövenleri haklı buldugum oluyor.

Kimisi var ki , elinden geleni yaptıgını hissediyor insan , ne yapsa güven duyuyorum.

Ha doktorluk bana göre değil , o ayrı
0
MiraTaurus
(20.09.16)
ben saygı duyuyorum. istisnaları var elbet.
0
ruhen hastayim ben
(20.09.16)
Az önce acilden gelmiş biri olarak doktorluk çok zor diyorum. Doğrudan insanı konu edinen bir işte çok dikkatli ve sabırlı olmak zorundasınız. Ben makine mühendisliği okuyorum, mesela bizim bölüm de biraz zor, ama iş hayatına başlayınca çok fazla stres yaşamıyorsun. Hele bir de ofiste çalışan mühendis olunca fiziksel olarak çok yorulmuyorsun bile. Ama doktor olunca zor bir eğitim hayatı sonrasında yine zor bir iş yaşamıyla karşılaşıyorsun. Her insanın iyisi ve kötüsü vardır. İyi doktorlara her zaman saygı duyarım.
0
dissendium
(20.09.16)
iyisi var kötüsü var. işini iyi yapanı var, kötü yapanı da.

her meslek gibi. mesleğe güvenmem, insana bağlı. ben güvenilir doktorda tanıdım, kötüsünüde.
0
kurnaz
(20.09.16)
zeki oluyorlar genelde.
0
zgrydn
(20.09.16)
bi tane bulsam basarım nikahı.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(20.09.16)
çok yakınımda başımda bir kaç tane var da bazen diyorum ki Allahım şunları bana muhtaç et. kimseyle samimiyet kuramıyorlar egoları yüzünden. aslında çok zavallı mahluklar. istisnaları vardır elbet diyim de kafamı ağrıtmasınlar. bazen düşünüyorum ben hayati bir konuda engin bilgilere sahip olsam onlar gibi olmam. kendimi insanlığa adarım hastalarla bir bütün olurum falan filan. tabi kazın ayağı göründüğü gibi olmayabilir de. ayrıca bunun hastalarla ilgisi yok anneannesine bile tepeden bakanlar var. ekşi sözlük gibiler bence hiçbir şeyi beğenmiyorlar.
0
for day to break
(20.09.16)
Cogunu egoist buluyorum, meslege yeni atanan yeni yetme savcılar gibi.
0
cabiday
(20.09.16)
bir tıp öğrencisi olarak genelde doktorlara güvenemiyorum. çok basit bir sorunum varsa bile hastane, doktor araştırıp öyle gidiyorum. birçoğu ' bilinçsiz' geliyor. ancak bu anlamda yorum yapabilirim.

ama doktorlar şöyledir böyledir demiyorum, tavırlarını da genellemiyorum. sadece dediğim gibi mesleki anlamda birçoğu bilinçsiz gibi.

toplum olarak doktorlardan çok hoşbeş bekliyoruz. kimse bu beklentiyi karşılamak zorunda değil. çalışma şartları çok zor ve yıpratıcı. sizin belki günde sadece bir kez karşılaştığınız problemli, gününüzü mahveden bir insanla doktorların bir çoğu gün içersinde onlarcasıyla karşılaşıyor. ve psikolojik anlamda insana çok yük bindiren bir meslek. bunlar insanı cok yoran seylerdir eminim.

son dönemlerde, iktidarın da körüklemesiyle doktorlara çok yüklenildi. toplumda da ' hak aramak' adı altında, alakası olmayan saldırgan bir tavır oluştu. gerçek bir doktorun var olan bilgisi, hizmeti çok değerli, önemli. bu acilen bilincine varılması/ vardırılması gereken bir şey.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(20.09.16)
daha bugün biri kadın, biri erkek olmak üzere 2 doktora muayene oldum(farklı branşlarda), dışarda mahşer kalabalığı varken ve saat 15.00 olmuşken, benimle gayet güzel ilgilendiler ve sorularımı cevapladılar.

saygı duyulmayı hak ediyorlar ve böylesine mütavazi doktorları da görünce insan x saygı duyuyorsa, 2x saygı duyuyor.

ben günde 2 insanla muhattap olunca yeter lan diyorum, onlar ne yapsın. sabırlar diliyorum.
0
dead and broken
(20.09.16)
pek görmemeye çalıştığım biraz çekindiğim insanlar aslında. tavır önemli.

aileden biri de yakında doktor olucak o zaman ne düşünürüm bilemiyorum.
0
qazaqwsx
(20.09.16)
Hanımla tanışana kadar ben de çok sevmiyordum doktorları ama sayesinde yıktım önyargılarımı işleri zor valla. Ama şu okulu yeni bitiren tiplerden olabildiğince uzak durmakta da fayda var hiç çekilmiyorlar.
0
angelus
(20.09.16)
Ben mühendisim (odtü elektronik). Yaptığım işte uğraştığım insanlar, türkiyenin en zeki %2'sini falan oluşturuyor.

Türkiyede üniversite mezunu %11, bunun çoğu da 2 yıllık yüksek okul mezunu. 4 yıllık fakülte mezunu sayısı daha da az, %5 civarı sanırım.

"üniversite mezunu olmak zeka göstergesi değildir" dediğinizi duyar gibiyim ancak kimse de genel olarak mühendislerin toplumun genelinden daha zeki olmadığını iddia edemez heralde.

mimarların iş arkadaşları da ilk %5'teki insanlar. iş yaptıkları müteahhitler de en azından iş hayatında dikiş tutturacak ve zengin olacak kadar zekiler, ilk %5'te olmasalar da. Onların arasında bile gıcık insanlar var bol bol.

mühendis olarak da çalıştığımız müşteriler veya diğer firmalar, toplumun ortalamasının üstünde insanlar. köylü mehmet amcayla veya maganda abdullah dayıyla uğraşmıyoruz. mimarlar da uğraşmıyor, fizikçiler de.

ama doktorlar, türkiyenin en zeki %2'sinin içinde olmalarına rağmen, halkın %100'üyle uğraşmaları gerekiyor.

biz burada ekşiduyuru'da takılan insanlar olarak bile bu halkın ilk %20'lik kesimindeyiz. Ekşiduyuru'yu biliyoruz, login olabiliyoruz, email adresimiz var falan.

En iyi üniversitelerden mezun olabilen meslekler arasında, "gerizekalı"yla uğraşması gereken tek meslek doktorluk ve benzerleri (psikologlar, eczacılar vs).

Böyle olunca, ben bile mühendis halimle müşterilerimi beğenmiyor ve küçük görebiliyorsam, doktorların durumunun ne kadar daha vahim olacağını tahmin edebiliyorum.

Öyle laftaki kadar kolay değil herkese eşit değer vermek. Karşındaki insan kendi fikrinin seninle aynı değerde olduğunu zannediyorsa, ve bu insanlardan her gün yüzlercesiyle uğraşmak zorunda kalıyorsan, kısa zamanda sen de herkese otomatik olacak gıcık olursun.

Bir doktorun hastası, aksini ispat etmedikçe, gıcık ve aptal biridir. Doktorun tavrının iyi olmasını istiyorsan, öyle bir insan olmadığını ispatlaman gerekir.

Ben, bir doktora dert anlatmak zorunda olduğum zaman, önce kendi kişiliğimi gösteriyorum, sonra doktordan saygı bekliyorum. Aksi takdirde doktorun bana yukarıdan bakacağını biliyorum, ben doktor olsam benim de öyle yapacağımı biliyorum çünkü.

Mühendisler mimarlar falan anlamaz, çünkü hep kendi %5'lik kesimiyle uğraşan izole bir hayat yaşıyoruz biz. Müşterilerimiz de görece kalifiye insanlar, iş arkadaşlarımız da, patronlarımız da, arkadaş çevremiz de. Biz de doktorlar gibi halkın %100'üyle uğraşsak birkaç aya kalmaz herkese pislik gibi davranırız, eminim.

Doktor kızlar eqlesin. @shotgunwoman sana diyorum.

şaka şaka evliyim ben, bi avukatla. O da halkla uğraşmaktan bıktı.

Farkındaysanız, "tavırlı meslekler" hep okuması zor bölümler bitirip, halkın tamamıyla uğraşması gerekenler. Doktorlar avukatlar hakimler gibi.
0
harzem
(20.09.16)
bir doktor olarak doktorların dünyanın kahrını çekmeye geldiklerini düşünüyorum.

geçen cuma 24 saatlik bir acil nöbeti tuttum. tam 450 hasta bakmışım. bu ay tahminime göre 2600 hastaya bakmış olacağım (sadece bakmak yani kimse kaliteli bir muayene beklemesin) toplamda 392 saat mesai yapmış olacağım.

yıpranmış hissediyorum. son 10 günde sadece 1 kere evde uyudum kalan günler hastane köşelerinde.
0
uzman pratisyen
(20.09.16)
Tip okuyorum ben de o yuzden biraz daha icerden bakiyorum olaya. Doktorlarin bir kismi çok kültürsüz sadece kendi branşlarıni bilip dunyayla ilgili bilgilere kendini kapatan insanlar ki bu kisim genelde daha egoist oluyor cahillikleriyle paralel olarak. Ama bazı doktorlar da cok entelektüel ve pek cok konuyla ilgili bilgisi var. Onlar ise genelde hastalara daha iyi davranıyorlar.

Yalniz burada doktorlar egoist diyen arkadaşlar biraz haksızlık ediyor. Doktorluk cidden bi yerden sonra tanri kompleksi yaratan bir meslek. Yani bi aile hekimi olup en öyle çok agir vakalar gormesen bile bi sekilde insan tedavi ediyosun ve bu sana sen istemesen de ego yüklüyor. Bu yuzden her doktorda bi miktar ego vardır diğer meslek gruplariyla karsilastirirsan ki bence bu haksiz sayilmaz.
0
nundu
(20.09.16)
dehsetli itici buluyorum. kendilerini bi bok sanıyolar. ne sevgilim olur ne yarın colugum cocuguma okuturum o meslegı
0
kurcalamabozarsin
(20.09.16)
Bazı hastaları bırak tedavi etmeyi camdan aşağı atmak istiyorsun. İçeride hasta varken kapıyı çat diye açıp kaç saattir aynı hastaya bakıyorsunuz, bekliyoruz burada diyor mesela. Manyak manyak tipler geliyor. 36 saat kesintisiz çalışan, günde 100 hasta bakan doktor ne yapsın. O yüzden bilgili ve hastasının yararını gözeten doktor bulduğumda tribine bakmam. Yılların hastası taze doktor adayı bildirdi.
0
Lim5
(20.09.16)
mühendisler kadar kendini beğenmiş olduklarını düşünmüyorum. mühendisler her zaman daha kendini beğenmiş gelmiştir bana.
0
nothing in my way
(20.09.16)
Acil doktorları benim gozumde efsanedirler. Allah yardimcilari olsun.

Alaninda uzman ve unvani artan doktorlari ise bazen anlayabiliyorum. Herkes takintili, herkes hasta. Ben bile mali işler konularinda işyerinde ufak tefek seylere darlanabilirken, doktorlarinda bu hakkinin olabilecegini dusunuyorum, sureklilik arz etmedigi muddetce. Hepimiz insaniz, robot degil..

Bir de cerrah olan bir doktorun havasi olsun arkadaş az biraz.;)
0
st curse
(20.09.16)
İyi komşu olur diye düşünüyorum, öğrenciyse sessiz sakin ders çalışır, hayvan gibi evde ses sistemi kurup parti vermez; mezunu da eve gelir film izler, kitap okur, makale okur yine sessiz sakin takılır. Bütün mahallemiz keşke doktor olsa (Alt komşusunun gürültüsünden baygınlık geçiren emekli albay yorumu).
0
neferkitty
(20.09.16)
Ben hep cok iyi doktorlara denk geldim. Hep ilgilendiler. Doktorlari cok seviyorum ve saygim sonsuz. İyiki varlar..
0
matilda
(21.09.16)
bir doktor bulsam evlenicem:) saygı duyuyorum
0
monkey
(21.09.16)
Çok saygı duyuyorum. İşleri hem ciddi, hem zor. Bir ton insanla içli dışlı olmak zorundalar, ki çok zor bence.

Yine de bir kısmının dediklerine güvenemiyorum. Basit farenjit, soğuk algınlığı gibi hastalıklar değil de, büyük hastalıklarda ikinci, üçüncü görüş almadan iş yapacak kadar güvenemiyorum. Bol bol doktor araştırıyorum. Bir kısmı kendilerini geliştirmiyor ve mezun olduğu ya da en son 15 yıl önce girdiği sınavdaki bilgisine göre iş yapıyor. Atıyorum ki, bir devlet hastanesinde çalışan, branşı olan, eskice bir doktor evine gittiğinde kendi alanındaki makaleyi okuyup "Hmm, bak böyle diyorlardı. Demek ki şöyleymiş" demiyordur. Öyle olmayınca da güvenemiyorum. Herhangi bir alanda kendi bilgisiyle yetinen insana güvenemem zaten. Tıp olunca daha da zor oluyor. Sürekli bir şeyler öğrenen doktora canım feda. Geçen ay ünlü bir yerde çalışan bir profesöre gittim ve iki gün içinde minik bir operasyon olacaktım. İkinci bir görüş almaya gittim başka birine. Meğer ilk doktorun o belirtiler için koyduğu teşhis de, o teşhis için önerdiği tedavi de yanlışmış ve teknolojisi de bayağı geride kalmışmış. İkinci doktor poposuyla gülüp "Bu adam nasıl meslekten men edilmiyor" dedi. Üstelik o "minik operasyon" dediği şeyin hayat boyu kalıcı sorunları olacakmış ve o operasyonu olmam bile gerekli değilmiş. E bunların ikisi de profesör. Biri benim gözümde Tanrı katındayken, diğeri sıradan vatandaş.
0
aychovsky
(21.09.16)
Türkiye ortalaması kendini pek geliştirmemiş ve özgüveni düşük olduğundan kibirli, yine önemli bir kısmı mini çakal.
0
arnold schwarzeneger
(21.09.16)
Doktor bir meslek grubu tanımlamaz, hangi alanda olsun doktora yapan herkes doktor olur.

Sen hekimleri soruyorsan, bildiğin teknik eleman. mühendis gibi, öğretmen gibi,...

Bir meslek grubuna güvenilmez, kişiye güvenilir. Hekimlerin de içinde iyisi de var, kötüsü de.

Hekim olmak pek mantıklı bir iş gibi gelmedi bana, o yüzden de olmadım. Aşırı zorlayıcı bir süreç, olağanüstü çalışma saatleri ve doğrudan bakanlık insiyatifinde bir iş hayatı var. Gece nöbeti falan derken iyice zorlayıcı.

Herhangi bir alanda doktora yapıp 5+ yıl tecrübeli iken o maaşları alamıyorsan bir sorun var demektir. Yani özel bir sevgin yoksa tıp okuyacağına makina mühendisliği oku, odtü makinadan mezun ol, çalışırken master doktora yap, hekimler hastanede nöbet tutarken sen biranı yudumla falan filan, sonra aynı maaşı rahat al.

İnsanla uğraşması, sorumluluğu falan da cabası. Yok zorunlu hizmet, yok hastadan şiddet tehtidi, abartılı bir hoca kaprisi falan derken bana mantıklı gelmedi.

Kabaca böyle.
0
babilbaligi
(21.09.16)
(7)

sinüzütü olan var mı? hangi ilaçları kullandınız?

for day to break
şu an burnum tıkalı ve kuru tuzlu su çeksem nasıl olur ki?
şu an burnum tıkalı ve kuru tuzlu su çeksem nasıl olur ki?
0
for day to break
(20.09.16)
deniz suyu bul bi yerden duzenlı olarak hergun sırınga ile sık ve bekle açılmasını..
0
jamswety
(20.09.16)
Bir önceki duyuruda gebelik riskim vardı ilacı özel vermişti diyorsun, sonra buradan ilaç tavsiyesi istiyorsun.
0
Lim5
(20.09.16)
Lim5, ilaç tavsiyesi istemiyorum. burdan şu ilacı kullandım dediklerinde koşa koşa gidip o ilacı almak gibi bir niyetim kesinlikle yok. ama şu ilacı kullandım pek iyi geldi diyecekler mi merak ettim doğrusu. zaten öyle diyen olsa bile yine doktora gider bir arkadaş kullanmış ben kullansam nasıl olur diye sorarım. merak etme bu konularda çok hassasımdır.
0
🌸for day to break
(20.09.16)
Sinüzit sinüs iltihabı bildiğiniz gibi. Bir iltihap söz konusu olduğu için antibiyotik kullanmıştım ben. Kronik değil benimki. Arada bir çok hasta olunca oluyor. Tuzlu suyu tavsiye etmem kesinlikle. Kılcal damarlarınıza zarar verebilirsiniz. Yemek tuzu yapısal olarak biraz büyük kristallere sahip. Varsa burun spreyi kullanmak en doğrusu.
0
dissendium
(20.09.16)
sinüs rinse kitim var. demin ondan kullandım azcık rahatladım.
0
🌸for day to break
(20.09.16)
Sinüzitim yok. İlaçtan fayda bulamayan bir arkadaşım için Saraçoğlu'nun söylediklerine bakıp "papatya kaynatmak" diye bir yöntem öğrenmiştim. Biz denemedik ama denemek istersen anlattığı videoları bulursun internetten.

Aktardan papatya alıp kaynatıp buharını burnuna çekiyorsun özetle. Geçmiş olsun.
0
plajda baretle dolasan muhendis
(21.09.16)
serum fizyolojikti sanırım adı, koca bir şişe ondan almıştım ben. her gün iki üç defa burnuma şırıngayla çekip çekip sümkürdüm. kronikti, bu şekilde atlattım. aslında o da tuzlu su ama zarar vermeyeni. tavsiye ederim.
0
who cares wins
(21.09.16)
(23)

herkesin e devlet şifresi var mı

limoncello
kullanıyor musunuz e devleti
kullanıyor musunuz e devleti
0
limoncello
(20.09.16)
evet
0
uzman pratisyen
(20.09.16)
var, kullanıyorum.

şu ana kadar sadece askerlik işleri ve gss için kullandım. başka fonksiyonlarından haberim yok.
0
dead and broken
(20.09.16)
yurtdışında yaşıyorsan işine yarıyor. ben de var.
0
qazaqwsx
(20.09.16)
vardı eskiden. sonra şifreyi kabul etmedi nedense. ben de gidip yeni şifre almadım. ara sıra banka sayfaları üzerinden giriyorum. eski şifreyi istemiyor :)
0
burya
(20.09.16)
Yok bende hic almadim kullanmadim.
0
duptıs
(20.09.16)
yok, gerekince internet bankacılığından hallediyorum girişi.
0
baba jo
(20.09.16)
Evet
0
köstebek kurabiye
(20.09.16)
var bende kullanıyorum
0
killerbee
(20.09.16)
Var, kullanıyorum.
0
chipie
(20.09.16)
evet?
0
basond
(20.09.16)
Evet.
0
Lim5
(20.09.16)
Kullanmadim, yurtdisinda yasiyorum. Ihtiyac da duymadim ama hic
0
kuehles blondes
(20.09.16)
Benim yok, çok sıkışırsam banka üzerinden girebiliyorum.
0
pomknos
(20.09.16)
yok ama mahkeme için lazımmış sanırım, almam gerek şifre.
0
nice tnetennba
(20.09.16)
Evet. Kurcalamayi da seviyorum.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(20.09.16)
var da şu an kullanamıyorum, unuttum.
0
zgrydn
(20.09.16)
Evet çok pratik
0
mutlusismankedi2015
(20.09.16)
Şifrem yok ama internet bankacılığı üzerinden giriş yapıyorum.
0
olabilir ya da olmayabilir
(20.09.16)
yurt dışında yaşıyorum. yok. hiç ihtiyacım olmadı.
0
kurnaz
(20.09.16)
ilk defa şifre alacaksan 2 lira. unuttuysan 5 lira.
0
for day to break
(20.09.16)
evet , ben de vize için sigorta dökümü almak için bazen de sigortayı yatırıyolar mı diye kontrol etmek için kullanmıştım.
başka fonksiyonlarından benim de haberim yok.
0
yanginmerdiveni
(20.09.16)
kullanıyorum. şifremi de en az iki kere unutmuşumdur. boşuna gidip pttye para vermeyin. şifreyi unuttum kısmından basitçe çözülüyor. yakınından biririnin tc'sini falan istiyor.
0
ruhen hastayim ben
(20.09.16)
Herkesin yok, alırsan oluyor. Postaneden alınıyordu şifreler. Unutursan yeni şifre almak zorundaydın. Şimdi unutunca ebenin tcsini falan verince yeni şifre alabiliyorsun AMA internet üzerinden SIFIRDAN şifre oluşturma imkanın var mı bilmiyorum.

El-cevab; benim var, kullanıyorum.
0
plajda baretle dolasan muhendis
(21.09.16)
(23)

grip aşısı yaptırıyor musunuz?

shotgunwoman
sb. not: işbu sadece ankettir. yaptırmıyorum çünkü öldrürüyoooaaağ gibi şeyler demeyin plz.
sb.

not: işbu sadece ankettir. yaptırmıyorum çünkü öldrürüyoooaaağ gibi şeyler demeyin plz.
0
shotgunwoman
(20.09.16)
hayır.
0
basond
(20.09.16)
hayır.

Edit: bu arada son 3-4 senedir hiç grip olmadım. Önceden sürekli hastalanırdım ve bağışıklık sistemim çok zayıftı. Şu an canavar gibiyim, kedi sahiplendikten sonra bağışıklık sistemimin tavan yaptığını düşünüyorum :)
0
neferkitty
(20.09.16)
hayır, faydasız hatta zararlı diyorlar bi de ihtiyaç duymuyorum zaten gerek yok aşıya

edit: yaptırmıyorum çünkü öldürüyooooooağ demedim ki, sadece kamuoyunda zararlı olduğu söyleniyor ve ben de sevgili ülkemizde güvenemediğim için tercih etmiyorum ama en önemli sebebim ihtiyaç duymamam zararlı olmasa bile gerek duymuyorum bunu da belirttim.
Ayrıca; vermezsen verme, bize milletimiz yeter,hıh !
0
limoncello
(20.09.16)
Hayır, grip olmuyorum genelde.
0
Adramelekhh
(20.09.16)
diyorlar öyleymiş gibi tevatür tıbbi bilgilere tik vermiyorum. haberiniz olsun. insanlarda algı değişimine neden oluyor sonra. bu yüzden belirttim zaten yukarda.
0
🌸shotgunwoman
(20.09.16)
hayır çünkü iğneden korkuyorum.
(al sana tevatür ^_^)
0
baba jo
(20.09.16)
no. hayvan gibi de grip oluyorum altı ayda bir.
0
devilred
(20.09.16)
Geçen sene yaptırdım hiç hasta olmadım. Ondan önceki sene 7 kere falan olmuştum. Bu sene gene yaptırmam lazım unutmadan
0
hasmetizm 2046
(20.09.16)
Hayır. Ama senede 20 defa falan hastalandığım için yaptırmayı düşünüyorum bu yıl.
0
buff
(20.09.16)
Hayir. Sorumsuzum.
0
stavro
(20.09.16)
son yillarda yaptirmadim ancak 7-8 sene kadar once bir kac yil arka arkaya yaptiriyordum. cok da iyi koruyordu.
0
exlibris
(20.09.16)
Hayır.
0
köstebek kurabiye
(20.09.16)
Ben bi kere vurdurdum. İğne yani.
0
bigbadabum
(20.09.16)
no
0
for day to break
(20.09.16)
Sadece 1 kere çocukken grip aşısı oldum sanırım. Hayatım boyunca da 2-3 kere grip olmuşumdur. Bu sene olmayı düşünüyorum çünkü her türlü pislik ve mikrobun içine düştüm.
0
Lim5
(20.09.16)
Ben geçmişte 3-4 sene kadar her sene yaptırmıştım, faydalı olmuştu, hastalanma sıklığım azalmıştı. En az son 5 yıl ya da daha uzun zamandır aşı olmuyorum ve her nedense artık pek hastalanmıyorum da.
0
mikro patlama
(20.09.16)
Yaptırmıyorum. Geçtiğimiz kış 2-3 kere şiddetli grip geçirdim, bu sene yaptırabilirim.
0
pike
(20.09.16)
en son ne zaman asi oldugumu hatirlamiyorum. allaha emanet yasiyom
0
der meister
(20.09.16)
Son 18 senede bi tek domuz gribi salgininda asi olmustum
0
la noix
(20.09.16)
evet. gribe yakalanmıyorum sayesinde. grip virüsü mutasyona uğramış olsa bile yakalandığınızda çok hafif şekilde atlatılıyor basit bir nezle gibi.

grip virüsü ağır bir virüstür. vücutta tahribatlar bırakır. gözlere bile zararı vardır. korunmaya çalışmak önemli.
0
eski solcu
(20.09.16)
her sene babam yapıyor ben istemesem de. faydasını kesinlikle görüyorum.
0
zawisza
(20.09.16)
hayır +1
0
ruhen hastayim ben
(20.09.16)
İlk kez gecen sene annemin zoruyla yaptirdim. Hic hasta olmadkm. Bu senede yaptiricam
0
matilda
(21.09.16)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.